Bakan Bilgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda EYT hakkında kendisine yöneltilen sorularını yanıtladı.
“Şu anda yaş şartını kaldırırsak prim gün sayısı ve hizmet süresi tutan yaklaşık 1,5 milyon kişi var” açıklamasını anımsatan Bilgin, şöyle konuştu: “EYT konusunda çok açık söyledim. Bugün 1,5 milyon civarında dediğim rakam; haziranda aldığımız veri. Bu rakam yıl sonu itibarıyla değişir. Çünkü orada neye bakıyoruz? Prim gün sayısına. Bazı milletvekillerince ‘prime takılanlar’ gibi bir şeyin oluşacağı söylendi. Prime takılanlar
olmayacak. Neden olmayacak? Çünkü o günkü, 8 Eylül 1999 öncesi prim gün şartını değiştirmiyoruz; 5000 ve 5400.
Bu, kötü senaryoları kafanızdan silin. Öyle bir şey yok. Bugün bu arkadaşlar yıl sonu itibarıyla emekli olabilecek olanlar, bu düzenlemeyi yaptığımızda emekli olacak da geriye kalan yaklaşık 4 milyon insan ne
olacak? İki şartı kaldırmıyoruz: Prim gün sayısı ve yıl sayısı. Kadınlar için 20, erkekler için 25 şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edecekler. Yani yaptığımız düzenleme herkesi kapsayan bir düzenleme, sınır koyan bir düzenleme değil. Zannedersem bu açıklamalarım yeterli olmuştur.”
Diğer yandan yasayı bekleyen birçok kişi, yeni yıla girmeden emeklilik dosyasını hazırlamaya başladı. EYT’den yararlanmak isteyen kişiler SGK’da yoğunluk oluşturdu. Doğum borçlanması, askerlik borçlanması ve hizmet birleştirme yapmak isteyen kişiler, başvuru için sıralarının gelmesini bekliyor.
İŞVEREN İŞTEN ÇIKMAYA ZORLAYABİLİR Mİ?
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Vergi Uzmanı Muhammet Bayram şu ifadeleri kullandı: “EYT kapsamında kişi emekli olacaksa kişinin harekete geçmesiyle olacak. Burada kişi ilk önce SGK’ya başvurup orada işten çıkış bildirgesi alacak. Bu bildirgeyi işverene verecek. İşveren de bu kapsamda emeklilik işlemlerini yapacak. Ama işveren kişiyi emekli olmaya zorlayamaz. Emeklilik hakkını kullanma yetkisi tamamen kişinin kendisindedir. Ayrıca işveren çalışanını farklı sebeplerle ya da değil, işten çıkarabilir. Bu kapsamda kişi kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
ASKERLİK BORÇLANMASI İLE EYT KAPSAMINA GİRİLEBİLİR Mİ?
Askerlik borçlanması yasal olarak yapıldığında hem sigortalılık süresini öne çeker hem de borçlanmanın yapıldığı kadar fazla prim ödemesinin yapılmasına olanak sağlar. Bu kapsamda askerlik borçlanması ve diğer
borçlanmaları yapacak kişilerin yeni yıl gelmeden bir an önce borçlanması gerekiyor. Çünkü asgari ücretin yeni yılda artmasıyla beraber borçlanma tutarları da artacaktır.
EYT ÇIKINCA MAAŞLAR DÜŞER Mİ?
Düzenlemenin ayrıntılarına yönelik çok sayıda soru işareti var. EYT çıktığında mevcut aylıkların düşüp düşmeyeceği de bu sorulardan biri. Aylıkların azalması gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyleyen Kılıç şu sözleri söyledi;
“Bunlar tamamen uydurma laflar. Mevcut aylıkların azalması nasıl mümkün olur? Burada söylenmek istenen bütçeye yük getirmesi durumunda ileride hükümetler aylık bağlama oranlarını daha da düşürür mü? Zaten şu anda düşük, ben daha fazla düşeceğini düşünmüyorum.”
EYT ÇIKACAK AMA PRİM GÜNÜ KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK OLACAK
MI? YA DA KADEMELİ YAŞ MI GELECEK?
Kademli yaş düzenlemesi olmayacak. Sayın Bakan yaş ile ilgili bir düzenleme olmayacağını paylaştı. Prim günü koşullarında da değişiklik olması doğru değil ve açıklamalara istinaden muhtemelen de olmayacaktır. 8 Eylül 1999 öncesinde 4A SGK kadınlar 20 yıl, erkeklerde ise 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü koşulu tekrar yürürlüğe koyulacak. Bağ-kur’lular içinse 1999 öncesi koşullar kadınlarda 7200 prim günü erkeklerde ise 9000 prim günü, devlet memurları açısından aynı kadınlarda 7200 prim günü erkeklerde ise 9000 prim günü emekli olabiliyordu.
EYT’DEN KAMUDA ÇALIŞANLAR DA YARARLANACAK MI?
Kamuda çalışanlar da EYT’den yararlanabilir. Devlet memuru kadın ve erkek çalışanlar 8 Eylül 1999 öncesi işe girdiyse aynı şekilde yararlanacak. Sayın Bakan’ın 1,5 milyon kişi açıklaması yanlış anlaşıldı. Bu rakam toplam
rakamı değil ilk planda sigortalılık süresini ve prim gününü tamamlayanları
ifade ediyor. (Takvim)