Hazine Bakanı Şimşek, AKP hükümeti döneminde kamu bütçesinde büyük açıklar yaratan KÖİ ve YİD projelerini yürüten, ancak vergi ödemeyen firmaların isimlerini ve vergi tutarlarını kamuoyuna açıklamadı.
CHP’den Karasu, “İktidarın gücü yalnızca garip gurabaya yetiyor. Yoksul halktan alıp, zenginlere dağıtıyor. Yandaş şirketlere aktarılan kaynakları engelleyemeyip, vatandaşın ekmeğine göz dikiyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Neredeyse her büyük kamu ihalesinde adı geçen ve vergi vermeyen şirketlere yönelik bir “vergi mahremiyeti” uygulaması getirildi. Savunma sanayiine destek sağlamaya yönelik olarak, vatandaşlardan kredi kartı limitleri üzerinden 750 lira vergi alınmasını öngören düzenlemeye tepkiler devam ederken, Bakan Mehmet Şimşek, Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) ve Yap-İşlet-Devret (YİD) projeleri ile milyarlarca lira kaynak aktarılan, fakat vergi yükümlülüğü doğmayan firmaların vergi borçlarını açıklamaktan kaçındı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, “İktidarın gücü yalnızca garip gurabaya yetiyor. Vergi ödemeyen yandaş şirketlere giden hortumları kesemiyor ve vatandaşın ekmeğine göz dikiyor” dedi. Krizi fırsata çeviren iktidar, yeni vergiler için hazırlıklara başladı. Yakın zamanda TBMM’de ele alınacak olan yasa teklifi ile, yoksulluk ve geçim sıkıntısı çeken milyonlarca insan, yeni vergi uygulamaları ile daha da zor durumda kalacak. Ancak, gelir garantili başta olmak üzere KÖİ ve YİD projeleri aracılığıyla vergi yükümlülüğü olmayan şirketler ile vergi borçları hala gizli tutuluyor.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gerçekleştirdiği bir inceleme sonucunda, köprü ve otoyollara başlanan projelerde geçiş garantileri verilerek kazanç elde eden 44 özel şirketten yalnızca 7’sinin vergi ödediği ve 37’sinin ise zarar bildirdiği tespit edildi. Fakat bu 37 şirket, devlet garantilerini almayı sürdürdü. Bütçe ve Sayıştay verilerine göre, son beş yıl içerisinde bu şirketlere toplamda 122.3 milyar lira ödeme yapıldı. 2024 yılı için 162.4 milyar, 2025 yılı için 240.8 milyar ve 2026 yılı içinse 271 milyar lira daha ödenmesi bekleniyor. Ancak döviz kuruna dayalı hesaplamalar nedeniyle bu tutarlar sürekli artış gösteriyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, temmuz ayında konuyu TBMM gündemine getirerek Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e vergi ödemeyen şirketlerin listelemesini, hangi şirketlerin kar ettiğini, hangilerinin zarar beyan ettiğini ve Hazine’den ne kadar ödeme alındığını kamuoyuna açıklamasını talep etti. Şimşek, Karasu’nun soru önergesine üç ay sonra verdiği yanıtta, mevzuattaki “vergi mahremiyeti” gerekçesiyle bilgi paylaşımında bulunmadı. Bakan’ın bu tutumunu eleştiren Karasu, bu şirketlerin kamuoyuna açıklanmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Karasu, iktidarın plansızlığı ve hesap bilmezliğinin faturasını sürekli yoksul ve dar gelirli vatandaşların ödediğini vurgulayarak, savunma sanayiine katkı sağlamak amacıyla vatandaştan 750 TL kredi kartı limiti üzerinden alınması planlanan paranın vergi olarak değil, bir haraç niteliğinde olduğunu belirtti. Karasu, “İktidarın gücü yalnızca garip gurabaya yetiyor. Ama fakirden alıp, zenginlere veriyor. Yandaş şirketlere giden hortumları kırmayı başaramıyor, fakat her zaman vatandaşın ekmeğine göz dikiyor” dedi. Kamu ihalesi alan büyük yatırımların çoğunda sürekli aynı firmaların yer aldığını dile getiren Karasu, KÖİ ve YİD projelerinde yer alan 44 özel firmadan yalnızca 7’sinin vergi ödediğini ve 37’sinin zarar beyan ettiğini söyledi.
Bu şirketler garanti ödenekleri alarak, ek olarak vergi indirimleri, KDV istisnaları ve diğer devlet teşviklerinden faydalanmaya devam etti. Hala birçok kamu ihalesi bu şirketlerle gerçekleştirilmekte. AKP’nin bu düzen anlayışı, gariban vatandaşlardan alıp, zenginlere aktarma şeklinde işlemiştir. İfadelerine devam eden Karasu, vergi mahremiyeti gerekçesiyle bu şirketler ve onların borçlarının açıklanmadığını belirtti. Ancak dar gelirli vatandaşın son lokmasını almak için her türlü yöntemi kullanmayı bildiklerini aktardı. Kendi yarattıkları ekonomik krizin bedelini yine vatandaşa ödetmek istediklerini savunan Karasu, dillerinden düşmeyen vergi adaletinin gerçek anlamda, yalnızca çok kazananlardan çok, az kazananlardan az almak ile sağlanabileceğinin altını çizdi.