Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunan Finlandiya ve İsveç hakkında açıklama yaptı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Finlandiya ve İsveç’in, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlamalarını ve Madrid mutabakatında söz verilen adımları atmalarını bekliyoruz” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Finlandiya’nın Helsingin Sanomat gazetesine verdiği röportajda, terörle mücadele ile Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin yıllardır değişik terör örgütleriyle aynı anda mücadele eden tek NATO ülkesi olduğunu, Türkiye’nin Irak’ta ve Suriye’de aslında hem terör hem de yasa dışı göçe karşı Avrupa’nın ve NATO’nun sınırlarını koruduğunu vurgulayan Bakan Akar, “Finlandiya’nın Rusya Federasyonu ile bin 340 kilometrelik bir kara sınırı var. Muhayyel olarak bu sınıra bir saldırı olsa, Finlandiya NATO içinde olduğu zaman bu sınırların korunması Türkiye’nin de sorumluluğu olacak. Dolayısıyla Finlandiya ve İsveç bizden bu sorumluluğu üstlenmemizi isterken bize yönelik güvenlik tehditlerini de anlamalı ve işbirliği içinde olmalı. Finlandiya ve İsveç’in Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlamalarını ve Madrid mutabakatında söz verilen adımları atmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Akar, iki ülkenin NATO üyelik başvurusunun Türkiye tarafından seçimlerden önce onaylanıp onaylanmayacağı sorusunu yanıtlarken “Bu bize değil, tamamen onlara bağlı. İsveç ve Finlandiya Savunma Bakanlarına atmaları gereken adımları biran önce atmalarını söyledim. Finlandiya Savunma Bakanı Antti Kaikkonen’i Türkiye’ye davet ettim. Aralık başında gelmesini planlıyoruz. Buradaki görüşmelerde, Finlandiya’nın neler yaptığını oturup konuşacağız” dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, İsveç Başbakanı ve Dışişleri Bakanının “YPG-PYD’nin PKK ile organik, hiyerarşik ve finansal olarak bağlantılı olduğu” yönündeki açıklamalarını memnuniyet verici bulduğunu, benzeri bir açıklamayı Finlandiya hükümetinden de beklediklerini kaydetti.
Helsingin Sanomat gazetesinin haberinde, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması konusunda daha net bir tablonun bu ay sonunda Stockholm’de planlanan üçlü görüşme sonrası ortaya çıkacağı yorumunu da yapıldı.