Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne anayasal güvence çıkışına ilişkin “Gollük pas verdi” çıkışını değerlendirdi. Davutoğlu, AK Parti’nin bu konuda üç senaryo üzerinde gol atma çabası içinde olduğunu söyledi ve bu senaryoları şu şekilde sıraladı:
- CHP’nin başörtüsüne anayasal güvence çıkışına “Pas” vermek.
- Başörtüsünün anayasal güvenceye kavuşmasını referandum konusu yaparak konuyu kapatmak.
- Başörtüsünün anayasal güvenceye kavuşmasını desteklemek ama bunun için bir yasa
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne anayasal güvence çıkışı sonrası ‘Gollük pas verdi’ çıkışına ilişkin Gelecek Partisi lideri Davutoğlu üç senaryo açıkladı. AK Parti’yi, en iyi tanıyan isimlerden birisi olan Davutoğlu, Erdoğan’ın ‘Gol atma’ çabalarını anlattı. “Beni ilgilendiren bundan sonra bu işin nasıl yönetileceğidir” diyen Davutoğlu bu konuda ortada üç senaryo olduğunu belirtti ve o senaryoları şöyle sıraladı.
AK Parti’yi, en iyi tanıyan isimlerden birisi olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başörtüsü teklifi üzerinden ‘Gol atma’ çabalarını değerlendirdi. İktidarın üç senaryo üzerinde gol atma çabası içinde olduğunu söyledi.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk ‘Davutoğlu’na göre AKP’nin 3 senaryosu’ başlıklı yazısında Davutoğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin şunları yazdı: “CHP, başörtüsünün yasal güvenceye kavuşması için verdiği yasa teklifini, AK Parti, ‘Pas’ olarak değerlendirdi. Önce, temel hak ve hürriyetlerin referandum konusu yapılamayacağını belirtip, konuyu kapatmış göründü. Öyle olmadığı anlaşıldı.
EŞİ İLE KILIÇDAROĞLU’NU TEBRİK ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, başörtüsü ile ilgili yasa teklifi verdiği günlerde, Gelecek Partisi (GP) Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’yla sohbet etmiştik. Davutoğlu, o gün şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu, bu çağrıyı önceden bizimle konuşarak yapmış değildir. Türkiye’de bu tür fay hatlarının mutlaka tedavi edilmesi, düzenlenmesi, semboller üzerinden yürüyen çatışmanın bir an önce durması lazım. Başörtüsü meselesi şu an fiilen kalktı. Türkiye’ de buna karşı çıkan da yok.
O zaman, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı girişim, yasal bir düzenleme yapılarak bir daha bu konunun fiili olmaktan çıkartılıp yasal bir zemine oturtulması doğru bir hamleydi. Ben de eşim de bir dosya kapanacak diye teşekkür ettik. Sayın Erdoğan ise çelişkili bir tutum takındı. Önce ‘Bu mesele kapanmıştır’ dedi. Arkasından Anayasa teklifi üzerine çalışıldı. Parti yetkilileriyle, HDP dahil görüşüldü.”
AK PARTİ’NİN ÜÇ SENARYOSU
Davutoğlu, “Beni ilgilendiren bundan sonra bu işin nasıl yönetileceğidir” dedi. Bu konuda ortada üç senaryo olduğunu belirtti ve o senaryoları şöyle sıraladı:
1- TBMM’de Anayasa oylamasında 360 oyun altında kalırsa reddedilir ve gündemden düşer. Bu durumda, Tayyip Erdoğan bu reddi, bütün 6’lı masayı sorumlu tutarak seçim kampanyasını bunun üzerine oturtur. Zaten şu anda başörtüsü ve dini özgürlüklerin kazanımları konusu bu geniş muhafazakar kitlelerin AK Partiden kopmaması için bir araç haline dönüştü. Halbuki bu özgürlüklerin teminatı, yolsuzlukları yapan bir iktidar değil temiz siyaseti savunan biziz.
2- Oylamada 360 ile 400 arasında bir destek alması bence en vahimi. Bu durumda referanduma gidilir. Referandumda, eğer Tayyip Erdoğan’ın kafasında üç sandık koymak varsa yani milletvekilliği, cumhurbaşkanı ve başörtüsü, bu Kenan Evren’in kendi cumhurbaşkanlığı ile anayasayı aynı anda oylaması gibi bir psikolojik etki uyandıran bir sonuç doğurur. Bu, başörtüsü referandumunun diğer seçimleri etkilemesi sonucunu doğurur. Önceden ayrı bir referandum gibi yapılırsa da ülkenin gündemi olan yoksullaşma, yolsuzluklar, enflasyon, tarımda ki sıkıntılar falan bunlar unutulur. Bir sembol üzerinde siyasi rekabet sürdürülür. Ben bu konunun kesinlikle referanduma gitmemesi gerektiği kanaatindeyim.
3- Üçüncü senaryo; 400 üzerinde bir oyla geçmesi. Bu durumda da cumhurbaşkanının referanduma götürme hakkı var. Bütün siyasi partiler de böyle bir durumda nasıl olsa bu süreç başlamışsa bu süreci tamamlayıp geride bırakabilmek için de 400’ün üzerinde bir oyla geçmesi, kapatılması ve seçim gündeminin bir maddesi haline asla getirilmemesi lazım.”