Türk Edebiyatında önemli yere sahip olan, Türk şair, öğretmen, diplomat ve bürokrat; Enis Behiç Koryürek Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?
Enis Behiç Koryürek Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?
Enis Behiç Koryürek Kimdir? Enis Behiç Koryürek 11 Mart 1891 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası Doktor Yarbay İsmail Behiç Bey, annesi Fâika Hanım’dır. İlköğrenimini evde yaptıktan sonra, Selânik ve Üsküp İdadileri ile İstanbul Lisesi’nde okudu, 1913’te Mülkiye Mektebi’ni birincilikle bitirdi. Ruhum Şiirlerimde Tecessüm Eder Benim başlığını taşıyan ilk şiirini 19 yaşındayken yayınladı. Kısa bir süre Fecr-i Âti topluluğu içinde yer aldı. Namık Kemal’in ruhuna ithaf ettiği Vatan Mersiyesi şiiriyle geniş yankı uyandırdı. Çoğu hamasi temalar işleyen ve Servet-i Fünûn etkisi taşıyan on iki manzumesi, Şehbal’de yayınlandı. Şiirin yanı sıra müziye de meraklıydı. Biraz keman çalıyor, hatta kendi icat ettiği keman-boru karışımı bir müzik aleti kullandığı söyleniyordu. Bir ara aruz veznini alaturka musikinin usulleri ile birleştirmeye çalıştı. Musiki Usûllerinin Aruza Tatbiki başlığı altında üç manzumesi ve konuyla ilgili kuramsal yazıları yayınladı.
Balkan Savaşı yıllarında Ziya Gökalp’in tavsiyesiyle heceyi benimsedi ve Millî Edebiyat akımına bağlandı. Bu yıllarda onu üne kavuşturan ulusal duygularla yüklü kahramanlık şiirleri yazdı. Şiirleri, Türk Yurdu, Hürriyet-i Fikriye, Donanma ve Yeni Mecmua dergilerinde yayınladı. Denizcilik tarihinden aldığı konu ve motiflerle süslediği manzum destanlar ona Türk denizciliğini şiire sokan şair unvanını getirdi. Hece vezni üzerinde çalışarak kimi durak değişikliklerini, bir şiirde çeşitli hece kalıplarını kullanmayı denedi.
Mülkiye’yi bitirdikten sonra Hariciye Nezareti’nde görev aldı. Bir süre Bükreş Konsolosluğu’nda görev yaptı. O dönemde Bükreş Başkonsolosu olan şair, Ahmet Hikmet Müftüoğlu’ndan etkilendi. Bükreş’ten sonra görevlendirildiği Budapeşte’de yedi yıl görev yaptı. Türk-Macar dostluğunun pekişmesinde, Gül Baba Türbesi’nin yeniden ziyaretgâh ve müze haline getirilmesinde büyük hizmetleri oldu. Gabi adlı bir Fransızca öğretmeni ile evlendi, bu evlilikten Hasan ve Argon isimli iki çocuğu oldu. Bükreş ve Budapeşte’de görev yaptığı yıllarda gönül maceralarını mizahî bir dille anlatan aşk şiirleri yazan Enis Behiç Bey, Kasım 1919’da yurda döndü.
Kurtuluş Savaşı yıllarında: Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Hariciye Nezareti’nde çalışmaya devam ederken liselerde edebiyat ve Fransızca dersleri veren Enis Behiç, bir yanda da Millî Müdafaa Teşkilatı’nda çalışıp, kurtuluş hareketini destekledi. 1922’de Edirne Vilayeti Hukuk İşleri Müdürlüğü’ne tayin oldu. Bu görevinin yanı sıra, öğretmenlik yapmaya da devam etti. Edirne’de yaşadığı dönemde eşinden boşandı; 1924’te Fahri Paşa’nın kızı Müîde Hanım ile evlendi. 1925’te Edirne’den ayrılıp memuriyet hayatına Ankara’da devam etti.
Ankara yıllarında ise: 1927’de ilk kitabı Miras’ı yayınladı. Bu kitapta millî duygulara yönelik şiirler ile aşk ve çapkınlık konularını ele alan manzumelere yer verdi. İlk kitabını yayınladıktan sonra bir suskunluk dönemine girdi ancak bazı şiirlerini, Hayat ve Varlık dergilerinde yayınladı. Fransızca, Rumca, Macarca ve Bulgarca bilen şair, çeşitli konularda kitap çevirileri yaptı. 1936’da Ekonomi Bakanlığı İş Dairesi Reisliği’ne getirildi. İşçi meselelerine ciddî olarak yaklaşan ve çözüm yolları için kurumlaşma yollarını açan ilk bürokratlardan oldu. Bir süre Çalışma Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. 1945 yılında emekli oldu. 1946’da Demokrat Parti Zonguldak milletvekili adayı oldu fakat seçilemedi.
Seçimlerden sonra, resmi görevlerden uzak kalan ve maddi sıkıntı çeken şair, büyük bir değişim geçirdi; kendisini dine ve tasavvufa verdi. Türkiye’de Bedri Ruhselman’ın öncülük ettiği ruh çağırma seanslarına katıldı ve bu seanslarda irticalen söylediği şiirleri yakınları tarafından kaydedildi. 18. yüzyılda Trabzon’da yaşamış Çedikçi Süleyman Çelebi adlı bir mevlevinin ruhuyla temas sonucu doğduğunu söylediği bu dini ve tasavvufi şiirleri 1949’da kitap olarak yayımladı.
18 Ekim 1949 tarihinde Ankara’da vefat etti.