0
BUNU SEVDİM
ABONE
Haberler
0
Milyonlarca özel sektör çalışanını yakından ilgilendiren bir karara imza atan Yargıtay, İş Kanunu’ndaki hüküm uyarınca iş arama izninden yararlanmanın işçinin talebine bağlı olmadığına karar verdi. Yargıtay; Talep olmasa dahi işçiye iş arama izni verilmesi gerektiğine, işverenin bu konuda takdir hakkı bulunmadığına hükmetti.
İş Mahkemesi’ne başvuran bir işçi, kıdemi 5 yıldan fazla olan işçi için ihbar süresinin 22 hafta olduğunu ve ihbar süresi içinde işverenin günde 4 saat iş arama izni vermesi gerektiğini bildirdi. Davacı işçi, iş arama izni olmadan çalıştırıldığını belirterek, iş arama izin ücretinin yüzde 100 zamlı olarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, iş arama izninin davalıdan faiziyle birlikte alınmasını talep etti. Sanık şirket iddiaları yalanladı. Mahkeme işçiyi haklı buldu. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, kararı bozdu. Yeniden yargılamada İş Mahkemesi ilk kararında direndi. Dosya bu kez Yargıtay Genel Kurulu’na taşındı.
Kurul adeta bir manifesto niteliğinde bir karara imza attı. İş arama izninin işveren tarafından kullanılmaması veya eksik kullanılması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal feshetme hakkına sahip olduğu hatırlatıldı. İhbar süresi içinde çalışılan günler için yeni iş arama izninin söz konusu olduğu vurgulandı. Kararda, “Bu nedenle işverenin hafta içi, resmi tatil ve genel tatil günleri gibi çalışılmayan günler için yeni iş arama izni vermesi veya iş arama izni alacağını hesaplaması söz konusu değildir. bu dönemler dahil Dolayısıyla bu borç bizzat Kanun’dan doğmakta olup, işçinin işverenden iş arama izni talep etmesi gerekmediği gibi, işverenin izin talebini kabul etme veya reddetme yetkisi de bulunmamaktadır. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlendiği üzere işçinin talebi, yalnızca izni kullanma şekli ve zamanı bakımından dikkate alınması gereken bir koşuldur. Davacının ihbar süresi boyunca iş arama iznini kullanmadığı ve davalının işyerinde tam gün çalıştığı sabittir.
Erkeklerin Hangi Hediyelerden Hoşlanacağı İlginizi Çekebilir?
Nitekim İş Kanunu’ndaki hüküm uyarınca, iş arama izninden yararlanmak işçinin talebine bağlı değildir. Talep olmasa bile işçiye iş arama izni verilmesi zorunludur ve işverenin bu konuda takdir yetkisi yoktur. Somut olayda olduğu gibi davalı işverenin iş arama izninin kullanımına ilişkin yaptığı bildirimler işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşveren izin verdiği gün ve saatlerde çalışmak isterse işçiye iş verilmemelidir. Ayrıca davacı işçi, tebligatlara yaptığı itirazda feshin hukuka ve işyeri teamüllerine aykırı olduğunu belirtmiş, iş arama iznini kullanmayı kabul etmediğine dair bir beyan veya itirazda bulunmamıştır. Bu nedenle izin kullanılması gerekirken çalıştırılan davacıya, izni kullanmadan alacağı ücrete ek olarak çalıştığı sürenin ücreti yüzde yüz zamlı olarak ödenmelidir. Bu nedenle, zorunlu düzenleme gereğince iznin kullanılmasının zorunlu olduğunu kabul eden ve iddianın yargıya götürülmesine karar veren direnme kararında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.”