Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bugün düzenlenen toplantı, Gazze Şeridi’nin geleceğine dair çarpıcı bir öneriye sahne oldu. Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gazze’nin Filistin Devleti kurulana dek Türkiye Cumhuriyeti’ne otonom bir bölge olarak bağlanması fikrini dile getirdi. Bu açıklama, bölgedeki mevcut koşulları ve uluslararası yaklaşımları yeniden tartışmaya açmış durumda.
Davutoğlu’nun Önerisi
Davutoğlu, konuşmasında ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik tutumuna değinerek, Gazze Şeridi’ndeki doğal kaynaklara ve stratejik konumuna dikkat çekti. Ona göre, Gazze’nin denizle buluşan geniş kıyısı ve deniz altında var olduğu düşünülen doğal gaz kaynakları, uluslararası çıkarların odağında yer alıyor. Davutoğlu, Gazze halkının Osmanlı döneminden bu yana meşru bir devlet çatısı altında yaşamadığını vurgulayarak, Gazzelilerin o dönemde Osmanlı vatandaşı olduklarını hatırlattı.
TBMM’de Üç Parti Bir Arada
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA Partisi) Genel Başkanı Ali Babacan, TBMM’de “Yeni Yol” adı altında bir parti grubu kurduklarını duyurdular. Toplantının en dikkat çeken kısmı ise Davutoğlu’nun Gazze ile ilgili sözleri oldu. Öneriye göre, Filistin Devleti tamamen kurularak tam bağımsızlığını kazanana kadar, Gazze Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı yarı özerk bir yapıya kavuşabilir.
Trump’ın Gazze Planına Tepki
Davutoğlu, ABD Başkanı Trump’ın “Gazze’yi satın almak veya sahip olmak istemiyoruz” yönündeki sözlerine atıfta bulunarak, bu tutumun asıl amacının Gazze’nin stratejik kaynaklarını elde etmek olduğunu öne sürdü. Özellikle deniz sınırında bulunan doğal gaz rezervlerinin Gazze üzerindeki küresel çıkarları artırdığını dile getirdi. Davutoğlu’na göre, Trump’ın Gazze’ye dair planları, bölge halkının haklarını ve tarihsel bağlarını dikkate almıyor.
Tarihsel Bağlar ve Referandum Çağrısı
Davutoğlu, Osmanlı Devleti’nin “son meşru” yönetim olarak Gazze halkına vatandaşlık sunduğunu, ardından gelen İngiliz manda yönetiminin ve İsrail egemenliğinin ise Filistinlileri herhangi bir vatandaşlık statüsüne tam anlamıyla dahil etmediğini belirtti. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti’nin Gazze ile tarihsel ve kültürel bağının devam ettiğini savundu. Bu doğrultuda, “referandum” fikrini ortaya atan Davutoğlu, Gazze halkının kendi kaderini belirlemesi gerektiğini ifade etti.
Yaklaşık 309 kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan Gazze Şeridi’nin kaderi, bölgesel ve uluslararası gündemdeki önemini koruyor. Davutoğlu’nun bu çıkışı, Türkiye’nin Orta Doğu politikalarında ses getirecek yeni bir tartışma başlığı olarak öne çıkacak gibi görünüyor.