Bu yazı çeşitli başlıklar taşıyabilirdi. Aslında yukarıdaki başlık bazılarına saçma gelebilir. Özellikle mevcut Gazze çatışması konusunda ABD ile İsrail arasında herhangi bir fark var mı? İsrail ABD’yi destekliyor, ABD yönetimi de Siyonistleri güçlü bir şekilde destekliyor.
Gazze’de ölen çocukların katili kim? Adolf Hitler gibi sorumlu lider mi, yoksa onun arkasındaki tüm zihinsel yapı mı? Konuyla ilgili kendimize onlarca soru sorabiliriz.
Allah, insanları hayvanlar gibi kanlı saldırılara girişmelerini, birbirlerini katletmelerini engellemek için yaratmış, dinler ve peygamberler göndermiştir. Kültürler, medeniyetler, felsefeler, eğitim kurumları ve tüm bu binlerce yıllık çaba, insanı insanlıkla aynı çizgide tutmak, hayvanlıktan uzak tutmak içindi. Ama Siyonistlerin İsrail’deki Filistin’e yaptıklarına baktığımızda tüm bu çabaların boşa gittiğini görüyoruz. Çünkü insan barışı hâlâ bir değer yargısına, bir ahlaka, bir yasaya ya da din yoluyla yapılan bir anlaşmaya bağlı.
Günümüz insanının bağlı olduğu bazı kurallar vardır. İnsanın bağlı olduğu bu kuralların hiçbiri Siyonistler için bağlayıcı olmadığı gibi, insanı insan yapan değerlerin hiçbiri Siyonistler için geçerli değildir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin desteğiyle çocukları öldürmeye devam ederken uluslararası toplumu da umursamıyor. Demokratlar ve Netanyahu’nun arası iyi olmasa da ABD’deki hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar, Yahudi cemaatinden seçmen desteği toplamak için İsrail’i çekingen bir şekilde destekliyorlar. ABD’li politikacılar aynı zamanda Yahudi kontrolündeki medyadan da ölesiye korkuyorlar.
Gazze’de insani felaket
İnsan türünün bir üyesi, düşük bir hassasiyetle de olsa, Filistin’deki vahşet ve soykırıma karşı refleks ve insani bir tavır sergileyecektir.
Tüm Avrupa devletleri ve ABD, Batı kültürünün beynini bir mafya çetesi gibi ele geçiren Siyonistlerin kaderine mahkumdur. Biden yönetimi bu felce uğratan Siyonist ele geçirmeyi en ağır şekilde yaşıyor ve bedelini ödeyecek.
Şimdi 21. yüzyılın Adolf Hitler’i Netanyahu, Amerikan egemen elitinin gözleri önünde tüm insanlığı bir savaşa sürüklüyor. Ama ABD’de de dikkate alınması gereken bir kamuoyu var. Siyonist medya ve finans kurumlarının desteğini almak adına İsrail’i destekleyen Demokratların geniş halk kitlelerinin desteğine de ihtiyacı var.
Savaşın başında İsrail’i destekleyen Demokrat Parti ve Başkan Biden, kendi koltuklarından korktukları için bu saldırıları durdurmaya çalışıyor. Biden’ın bölgeyi ziyaretinin ardından ABD’den gelen açıklamalarda kara savaşının olmaması ve İsrail’in saldırılarını durdurması gerektiği yönünde açıklamalar yapıldı. Ancak Netanyahu’nun bu tepkiye cevabı, 40 kadar hahamın onayını aldıktan sonra Hıristiyanların kurduğu hastaneyi bombalamak oldu. Bu arada İsrail’in çocukları öldürmesi veya ibadethanelere ateş açması konusunda herhangi bir sorun yaşanmadı. Soykırıma devam ettiler ama hastane saldırısı Biden’a doğrudan bir tepkiydi.
Bugün İsrail bebekleri öldürüyor, etnik temizlik yapıyor, katliam yapıyor ama aslında seçimi kaybetmenin sonuçlarına katlanacak olan Biden olacak. Herkes biliyor ki, yalnızca Siyonist örgütlerin maddi desteği ve seçim kampanyalarında Siyonist medyanın desteklenmesi, ABD’de bir başkanın görevde kalmasını sağlamayacak. ABD’de yaşayan Müslüman nüfusun yarısı Biden’a oy vermezse Biden koltuğunu koruyamayacak.
Dolayısıyla Netanyahu meselesi doğrudan Başkan Biden’ın sorunu haline geldi ve savaş aslında ikisinin arasında. Yakın zamanda bir haber sitesi aracılığıyla sızdırılan ve Netanyahu’nun süresinin dolduğunu ve koltuğunu terk etmek üzere olduğunu belirten bir rapor da bunun altını çiziyor. Netanyahu’yu görevden almak ve savaşı durdurmak artık Biden için bir zorunluluk haline geldi.