İsveç şu ana kadar 31 ülkeden 29’undan NATO üyeliğine onay aldı. Türkiye, PKK terör örgütüne verdiği desteği gerekçe göstererek İsveç’in NATO üyeliğini askıya aldı. İsveç’in güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit bulunmadığını belirten Macaristan, tavrını Türkiye’nin kararına göre şekillendireceğini ifade ediyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Budapeşte’nin üyeliği onaylama konusunda acelesi olmadığını açıkladı.
Sürecin tıkandığı bu kritik noktada İsveç’in NATO üyeliğine yönelik ilk adım Salı günü TBMM’de atıldı. Katılım Protokolü Dışişleri Komitesi’nde oy çokluğuyla kabul edildi. Ancak süreç henüz tamamlanmadı. Nihai kararı Meclis verecek. Tartışmanın takvimi henüz belli değil.
Zaten bu konuyu mevcut bağlamda gündeme getirmek hiç uygun değil. Oylamadan hemen önce Kuzey Irak’ta PKK’lı teröristler saldırı düzenleyerek 12 Türk askerini şehit etti. Kamuoyunun havası gergin ve hassas.
Endişeleri baştan sona geçerlidir. Türk askerine saldıran PKK’lı teröristler, NATO lideri ABD’nin komuta ve kontrolünde faaliyet gösteriyor. Bu artık sadece bir iddia değil. PKK resmi olarak ABD bütçesinden ayrılan mali yardımla finanse ediliyor. Türkiye’nin 1952’den beri Atlantik Paktı’na üye olmasına ve ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip olmasına rağmen Washington, Patriot’ların, F-35’lerin ve hatta F-16’ların satışına onay vermiyor. Ancak PKK’ya destek vermekten çekinilmiyor. Örgütün terör faaliyetlerinde kullandığı silahlar NATO teknolojisinin en son ürünüdür.
Askerlerimizin şehit olduğu saldırıdan sadece bir hafta önce, Suriye’deki ABD askeri gücü ile PKK/YPG terör örgütünün Haseke’de ortak tatbikat yaptığı yönünde basında haberler çıkmıştı. Savunma Bakanı Yaşar Güler de ABD’ye tepkiyi dile getiren bir açıklama yapmıştı.
Böyle bir ortamda ABD’nin Genel Kurul’da dayatma olarak algıladığı bir karara Meclis’teki partilerin evet demesi oldukça zor.
İsveç tutumunu değiştirdi
İsveç’in geçmişte PKK terör örgütüne gösterdiği hoşgörüden vazgeçtiğini biliyoruz. Etkileri sınırlı da olsa ciddiye alınması gereken düzenlemeler yaptılar. Ancak Stockholm’dekiler üyeliğin hayati olduğunu düşünüyorlarsa, Türk vatandaşlarının canına ve güvenliğine değer verdiklerini göstermek için daha fazlasını yapmak zorundalar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son Macaristan ziyareti dönüşü uçakta yaptığı açıklamada, “Bildiğiniz gibi İsveç’in NATO üyeliği ve katılım protokolünü TBMM’ye göndermiştik. İsveç meselesi de gündemimde yer aldı. ABD Başkanı Joe Biden ile görüştük. ABD ile aramızdaki F-16 konusunu da bu bağlamda değerlendirdik. Toplantıda kendisi, ‘Siz bunu Meclis’ten geçirin, ben de aynı şekilde Kongre’den geçireceğim’ dedi. .’ Bırakın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan bu süreci eş zamanlı yürütsünler, bunu eş zamanlı yönetebilirsek Meclis’ten geçirme şansımız çok daha kolay olur, Meclis sürecini zorlaştıran bir diğer unsur da olumsuz tutumlardır. Kanada ve savunma alımlarında bazı müttefikler… Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Hem ABD’nin F-16 meselesine hem de Kanada’nın verdiği sözleri tutmasına ilişkin beklediğimiz olumlu gelişmelerin, Parlamentomuzun bu konudaki olumlu duruşunu hızlandıracağına inanıyorum. Öte yandan İsveç’in Vilnius’ta bize verdiği sözler var. Bunların yerine getirilmesini bekliyor ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.”
Kısacası İsveç, ABD ve Kanada ile yapacağı girişimlerle üyelik sürecini hızlandırabilir.