Birkaç gün önce Ankara’da düzenlenen 75. Hindistan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, farklı kesimlerden ve mesleklerden Türk dostlarımızdan gelen yoğun tebrik mesajlarıyla, Hindistan ile Türkiye arasındaki bağların pek de iyi olmadığını bir kez daha gösterdi. sadece son zamanların bir ürünü.
Bu, zengin çeşitliliğe sahip iki demokrasimize, karşılıklı faydayı amaçlayan daha derin karşılıklı anlayış yoluyla daha kapsamlı ikili ilişkiler geliştirmek için muazzam fırsatlar sunan derin ve kalıcı bir tarihsel bağlantıdır. Bu tür olasılıklar büyüme ve gelişme yörüngemizin doğasında vardır.
Hindistan’ın gelecek yılına bir cumhuriyet olarak girerken ve bir anlığına durup geriye baktığımızda, Hindistan’ın nasıl canlı ve başarılı bir demokrasi olarak ortaya çıktığını, farklı kültürleri ve dilleri kucaklarken aynı zamanda kendi doğal birliğini koruduğunu görmek şaşırtıcı. 1,4 milyardan fazla insandan oluşan çok kültürlü büyük bir demokrasi olarak Hindistan, bugün dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomileri arasında gururla yer alıyor. Buna paralel olarak Hindistan, güvenilir bir ortak olarak güçlü referanslara sahip, uluslararası toplumun geniş çapta saygı duyulan ve sorumlu bir üyesi olarak da ortaya çıktı.
Hindistan’ın G-20 başkanlığı
Geçen yıl Hindistan’ın başkanlığında gerçekleştirilen geniş çaplı G-20 süreci benzeri görülmemiş bir başarıydı. Dünya topluluğu bunu tanıdı. Seçtiğimiz “Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek” teması, küresel ilerleme için evrensel birlik duygusunu teşvik etmeyi amaçlıyordu. Hindistan, G-20 gündeminin küresel ölçekte geniş kapsamlı sonuçları olan konularla birlikte giderek daha kapsamlı hale geldiği bir dönemde bu sorumluluğu üstlendi. Ve dünya G-20’ye umutla bakıyordu. Bunun bilincinde olarak Hindistan, Küresel Güney’in ihtiyaç ve isteklerine de büyük önem verdi ve G-20 önceliklerimiz büyük ölçüde Küresel Güney’in çıkarları tarafından şekillendirildi.
G-20 üyesi bir ülke olarak Türkiye’nin, G-20 süreci kapsamında Hindistan’da düzenlenen çok sayıda etkinliğe yapıcı katılımını derinden takdir ediyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yeni Delhi’de düzenlenen G-20 zirvesine katılması bu anlamda en dikkat çeken gelişme oldu. Bu ziyareti Hindistan-Türkiye ikilisi bağlamında da ileriye doğru atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz.
‘Dost Operasyonu’
Kültürel kaynaklarımız yüzyıllar boyunca insanlar arası düzeyde karşılıklı iyi niyete dayalı güçlü bağların oluşmasına yardımcı olmuştur. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında Türkiye’nin güneyinde meydana gelen yıkıcı depremlerin ilk günlerinde Hindistan’ın Türkiye halkıyla dayanışmasının ifadesi olan “Dost Harekatı”nı Türk dostlarımızın karşılama biçiminde de bu açıkça görülüyordu.
2021 yılında Hindistan’da Kovid-19 salgınının zirve yaptığı dönemde Türkiye’nin Hindistan’a sağladığı yardımı da şükranla hatırlatmak isterim. Türkiye bize bir uçak dolusu tıbbi malzeme göndermişti. Materyali içeren kutular, Sufi filozofu Mevlana Celaleddin Rumi’nin çok güzel ve moral veren şu sözlerini taşıyordu: “Umutsuzluğun ardından umut, karanlığın ardından nice güneşler vardır.” Bu jesti, zorlu pandemi döneminde Hindistan’a yönelik iyi niyetin ve desteğin sembolü olarak hatırlıyoruz.
Bu dönem aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de özel bir dönemdir, zira Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılı kutlanmaktadır. Tüm Türk dostlarımıza en içten tebriklerimizi ve iyi dileklerimizi iletiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu 100 yılı, Türk halkını gururlandıran, çok çeşitli ve dikkate değer başarılarla dolu bir yolculuk olmuştur.
Önümüzdeki zamanlarda güçlü ortaklar olarak tüm potansiyelimizi ortaklaşa gerçekleştirmeyi içtenlikle sabırsızlıkla bekliyoruz. Hindistan’ın G-20 başkanlığı sırasında son dönemde birlikte yürüttüğümüz başarılı çalışmalar bize geleceğe giden yolu da gösterdi.