Bilindiği üzere Karabağ bölgesi yaklaşık otuz yıldır Ermenistan’ın işgaline maruz kalmıştır. Karabağ’ın sadece bir şehir, kasaba veya minyatür bir arazi parçası olmadığını, aynı zamanda Azerbaycan’ın toplam yüzölçümünün neredeyse üçte birini kapsayan önemli bir bölgeyi temsil ettiğini belirtmek önemlidir.
Sovyet bloğunun dağılmasının ardından çok sayıda ülke bağımsızlıklarını ilan etti ve bunu en erken yapanlar arasında Azerbaycan yer aldı. Sovyet sonrası dönemde, istikrarlı siyasi çerçeveler ve devlet sistemleri oluşturma zorluklarının damgasını vurduğu ekonomik zorluklar tüm eski Sovyet ülkelerini etkisi altına aldı.
Azerbaycan da bu dönemde siyasi çalkantılar yaşadı. Aynı zamanda Türkiye de yoğun baskı altındaydı ve kardeşlerine destek olamıyordu.
Ermenistan-Azerbaycan savaşı patlak verdiğinde İran açıkça Ermenistan’ın yanında yer aldı ve doğrudan destek sağladı. Ne yazık ki o dönemin Türk hükümeti, yaralıların nakledilmesi veya esir değişiminin kolaylaştırılması gibi insani çabalar için dahi ciddi bir yardım sağlayamadı.
İşgal sonrasında Ermenistan’ı ziyaret etme şansım oldu. Ermenistan’da Azerbaycan’la diyalog kurma ve ulusal kalkınmaya öncelik verme isteğini dile getiren hükümet, bir darbeyle hızla devrildi. Görevden alınan liderlerle yaptığımız görüşme, çok açık bir gerçeği ortaya çıkardı: Toprak anlaşmazlıklarıyla meşgul olmak, Ermenistan’ın ilerleyişini engelledi ve kalkınma yörüngesini sekteye uğrattı.
Karabağ’ın kurtuluşu
Zaman içinde Azerbaycan, merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in ve ardından oğlu İlham Aliyev’in önderliğinde sağlam bir siyasi istikrar düzeyine ulaşarak ekonomisini geliştirme konusunda önemli ilerlemeler kaydetti. Bu süre zarfında Azerbaycan askeri yeteneklerini ve hazırlığını özenle güçlendirdi ve Karabağ’ın kontrolünü geri almaya hazırlığını zirveye çıkardı. Bu arada, Azerbaycanlı çocukların tamamı savaş ve işgalin yol açtığı kalıcı travmanın ortasında reşit oldu.
Ermeni ordusu, görünüşe göre işgal altındaki bölgeleri daha da genişletme niyetiyle Azerbaycan’ın geri kalan topraklarına beklenmedik bir saldırı başlattı. Buna karşılık Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, titizlikle geliştirdikleri titiz hazırlıklardan ve hazırlıklılıktan yararlanarak Karabağ’ı geri almak için hızla stratejik bir saldırı başlattı.
Azerbaycan’ın Türkiye ile gösterdiği sofistike dayanışma sayesinde yaklaşık 40 günde Karabağ’ın tüm toprakları geri alındı.
Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde bir miktar Ermeni nüfusu kaldı. Ermeniler ikinci kez saldırınca ikinci Karabağ operasyonu başladı ve yine Azerbaycan ordusunun başarısıyla sonuçlandı.
Muzaffer bir liderin seçilmesi
Azerbaycan’da dün itibarıyla cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı ve aralarında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de bulunduğu 8 isim yarıştı. Savaşın kazanılmasının da etkisi olsa gerek: Aliyev yüzde 92,1 oyla seçimi kazandı.
Azerbaycan’ın kültür başkenti Karabağ’da işgalden kurtulan Şuşa ve Fuzuli’ye gittik. Ermeni Ordusu, tıpkı bugün İsrail’in Gazze’de yaptığı gibi, her iki kentte de çevrilmemiş taş bırakmadı ve tüm binaları yıktı. Bölgenin en müreffeh şehirlerinden Şuşa’da çatısı ve duvarları sağlam neredeyse hiçbir bina bırakmadılar.
Ancak Azerbaycan’ın güçlü ekonomisi ve dirençli tutumu sayesinde her iki şehirdeki yerleşim merkezleri yeniden inşa ediliyor, okullar, hastaneler, oteller ve çarşılar yeniden inşa ediliyor.
Fuzuli yerleşim merkezinde yürütülen inşaat projeleri, devletin gücünün ve dayanıklılığının somut bir tezahürü niteliğindedir. Bunu düşünerek arkadaşlarıma şunu söyledim: “Ermenistan bu kadar etkileyici ve müreffeh kentsel yapılar inşa edemez ve benzer bir projeyi bırakın burayı, Erivan’da bile geliştiremez.”
Ermenistan bir süre Azerbaycan topraklarını işgal etti ancak kalkınma, refah ve nüfus artışı fırsatlarını kaçırdı. Şu anda Ermenistan, azalan nüfusu ve sarsılan ekonomisiyle karşı karşıya olan iç zorluklarla boğuşuyor. Tam tersine, Azerbaycan dayanıklılık ve ilerleme göstererek kalkınma ve refah yolunda kararlılıkla ilerlemektedir.
Azerbaycan, devlet kurumlarını sağlamlaştırarak, askeri yeteneklerini güçlendirerek ve sürdürülebilir büyüme için petrole dayalı ekonomisinden yararlanarak kendisini güçlendirmeye devam ediyor. Bir gazeteci olarak Azerbaycan vatandaşlarının kurtarılmış topraklarına coşkuyla dönüşlerine tanık olmak ve onların seçim sürecine coşkulu katılımlarını gözlemlemek beni büyük bir gururlandırdı. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in son çatışma sırasındaki muzaffer komutan rolüyle vurgulanan liderliği, Azerbaycan halkının bir kez daha takdirini topladı ve güvenini tazeledi.