Cuma günü Antalya Diplomasi Forumu’na katıldım. 147 ülkeden siyasetçi, diplomat, akademisyen, gazeteci ve düşünce kuruluşunun bir araya geldiği etkinlik, şimdiden dünyanın önde gelen platformları arasında saygın bir yere sahip oldu.
Forum, Rusya-Ukrayna savaşının üçüncü yılına girmesinden kısa bir süre sonra, İsrail’in Gazze’deki katliamları zemininde, “Kargaşa Zamanlarında Diplomasiyi Geliştirmek” ana temasıyla gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21. yüzyılın bir bunalım çağına dönüşmesinden duyduğu üzüntüyü şöyle dile getirdi: “Herkesin konuşmaktan hoşlandığı ‘kurallara dayalı uluslararası düzen’ artık anlamını ve ağırlığını yitiriyor ve sadece bir slogan.”
Türk liderin uluslararası sistemin temel sorumluluklarını yerine getirmedeki başarısızlığı olarak tanımladığı durum, İsrail’in Gazze’deki sonu gelmez görünen katliamlarında ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşında en iyi şekilde yansıtılmaktadır. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da uluslararası kuruluşların bu tür çatışmalara çözüm üretememesinin yarattığı meşruiyet krizine dikkat çekti. Uluslararası sistem 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en derin meşruiyet krizini yaşarken, Türkiye’nin üst düzey diplomatı “bölgemizin acil sorunlarının çözümüne bölgesel sahiplenme yoluyla öncülük edilmesi” gerektiğini savundu.
Gazze krizi: Bölgesel sahiplenme arayışı
Moderatörlüğünü yaptığım “Umut mu Aldatmaca: Orta Doğu’da Yeni Bir Zemin Tasavvuru” başlıklı panelde, ABD ve Avrupa’nın Gazze krizi konusundaki samimiyetsizliğine ve çözüme dair iyimser olmak için hiçbir nedenin bulunmadığına odaklanıldı. Ta ki bölgesel güçler kendi sorunlarına sahip çıkana kadar.
Konuşmacılar Wadah Khanfar, Daniel Levy ve David Hearst “iki devletli çözüm” arayışıyla ilgili zorluklardan bahsettiler ve ulusal hükümetler üzerindeki halk baskısının önemini vurguladılar. Güney Afrika’daki apartheid karşıtı mücadeleyi hatırlatan Faizal Dawjee’nin konuşması çarpıcı deneyimlerle doluydu. Ayrıca üniversitelerden beyaz olmayanların ziyaretine izin verilmeyen plajlara kadar yaşam alanlarının nasıl ayrıştırıldığını ve sömürgeleştirildiğini de açıkladı. Dawjee’nin sözleri, Güney Afrika’nın neden İsrail’i mahkemeler önünde soykırımla suçladığını çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Tam tersine, ABD’nin Güney Afrika’ya yaptırım uygulamaya hazırlandığını duymak rahatsız ediciydi. Soykırıma karşı ses çıkarmak Güney Afrika’nın ulusal kimliğinin bir parçası olabilir ama bu ülkeyi mücadelesinde yalnız bırakmamak çok önemli.
ADF’de Rusya ile gerginlikler odak noktasında
ADF’nin gündemindeki ikinci önemli konu ise Batı ile Rusya arasında devam eden gerilim oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın Ukrayna’ya asker göndermeyi reddetmemesi gerektiğini öne sürerek yeni bir tartışmayı alevlendirdiğini hatırlayalım. Bu öneri NATO, Almanya ve diğer Avrupa hükümetleri tarafından derhal reddedildi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, böyle bir olasılığın Rusya ile NATO arasında bir çatışmayı kaçınılmaz hale getireceği konusunda uyardı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Macron’a, Rusya’yla savaşmak için asker gönderen geçmiş liderlerin akıbetini hatırlatarak, Rusya olmadan dünya düzeninin olamayacağını sözlerine ekledi ve Avrasya için yeni bir güvenlik modeli çağrısında bulundu. Son olarak Rus lider, Ukrayna’ya konuşlanma durumunda nükleer savaş riskinin altını çizdi: “(Batılılar) bizim de kendi topraklarındaki hedefleri vurabilecek silahlarımız olduğunu anlamalılar. Stratejik nükleer kuvvetler tam hazır durumda. Rusya’ya yönelik yeni bir müdahale girişimi, nükleer silah kullanımı da dahil olmak üzere yaygın çatışma tehdidi oluşturuyor.”
Bu söz kavgasına ilişkin kaygılar Antalya’da en çok konuşulan konulardan biri oldu. ABD ve Avrupa, Rusya’nın “stratejik bir yenilgiye uğramasını” istiyor. Ancak nükleer kartla oynayarak yenilgiyi kabul etmeyeceğini hatırlatan Putin, ABD ve Avrupa ile “stratejik müzakere” yapmak istediğini ekledi.
2024 zor bir yıl olacak. Diplomasiyi birden fazla yönde ve birden fazla paydaş aracılığıyla teşvik etmek ve buna dahil olmak gereklidir. Antalya Diplomasi Forumu da tam olarak bu amaca hizmet ediyor.