Kınamak dışında Müslüman çoğunluğa sahip devletlerin neredeyse tamamı Gazze konusunda pasif bir duruş sergiliyor. İsrail’in Gazze’de devam eden katliamını eleştirirken, salt eleştirinin etkisiz olduğunun da bilincindeler. Bu kınama genellikle proaktif görünme girişimi olarak görülüyor ve önemli bir eylemde bulunma konusundaki yetersizliklerini maskeliyor. Aslında eleştirilerinde samimi ve ciddiler ama bunu daha fazlasını yapamamanın utancını örtmek için yapıyorlar. Diktatöründen seçilmiş liderine kadar hiç kimse İsrail’i sevmiyor; sadece kelimelerle saldırırlar.
Arap dünyası bağlamında bazı otoriter rejimler Filistin’i bir yük olarak görüyor. Büyük güçlerle ilişkilerini olumsuz etkilediğini düşündükleri için Filistin için daha fazlasını yapmak istemiyorlar. İsrail Filistin’in tamamını işgal etseydi çok az kişi üzülürdü. Çünkü çatışma devam ettiği sürece halkının baskısına maruz kalıyorlar. Bu nedenle müdahale etmeden çatışmanın bitmesini beklemeyi tercih ediyorlar.
Oyunculuk boş durmaktan iyidir ama görünen o ki onlar bunun farkında değiller. İsrail’le çatışırlarsa ya da en azından seslerini yükseltirlerse halkları arasında kahraman olacaklar. Belki rejimlerin halklarıyla iyi ilişkileri yoktur ama Arap halkının güvenliğini ve onurunu korumak için hareket ederlerse Araplar elbette onları takdir edecektir. Ama kimse bunu düşünemedi ve cesaret edemedi.
Arap rejimlerinin sessizliği de gösteriyor ki, halk iktidarda olmadığı sürece Filistin sorununun çözümü olmayacak. Halk devletin gücünü veya kaynaklarını kaybetmekten endişe duymuyor. Üstelik Filistin halkına olan sevgileri gerçektir ve onları harekete geçmeye zorlamaktadır. Arap dünyasında halk iktidarda olsaydı Filistin davasının şu anki durumundan daha iyi olacağı söylenebilir.
Öte yandan Filistin’deki soykırımın her Müslüman devletin sorunu olduğu açıktır. Ne yazık ki diğer Müslüman ülkeler de beklenen tepkiyi göstermedi. Dildeki öfke eyleme dönüşemedi çünkü onların durumu Arap devletlerinden farklı değil. Ya Filistin’i kendi meseleleri olarak görmüyorlar, iç meselelerle meşguller ya da İsrail’in arkasındaki güçlerden korkuyorlar. Öyle görünüyor ki, Arap olsun olmasın, her Müslüman ülke İsrail’in savaşmayı bırakmasını bekliyor.
Askeri yön
İşin askeri boyutu da çok önemli. Pakistan nükleer kapasiteye sahip tek Müslüman çoğunluklu ülke olmasına rağmen coğrafi olarak Filistin’e uzaktır. Tersine, komşu ülkelerin nükleer silahlara sahip olmaması, bunun kasıtlı bir seçim mi olduğu yoksa bu tür silahları edinmelerinin engellenip engellenmediği konusunda soruları gündeme getiriyor. İsrail’in cephaneliğinde atom bombalarının varlığı, işgalci devleti cezasız bir şekilde soykırım yapma konusunda cesaretlendiriyor.
İsrail Gazze’de atom bombası kullanamayabilir çünkü o zaman kendisi de kayıplar verir, ülke yaşanmaz hale gelir ama başka ülkelere hiç çekinmeden atom bombası atabilir. Müslüman ülkeler bunu bildiği için İsrail’e bulaşmak istemiyorlar. Aksi takdirde son birkaç ayda yaşanan çatışmalar, nükleer silahlara sahip olmayan bir İsrail ordusunun kolayca yenilgiye uğratılacağını gösterdi. Ancak nükleer silahların varlığı caydırıcı oluyor.
Dolayısıyla sorun nükleer silahların olmayışıdır. Hem Arap hem de Arap olmayan Müslüman ülkeler nükleer silah elde etme konusunda geride kalıyor. Atom bombalarının çok önceden gizlice üretilmesi gerekirdi. İsrail de bunları gizlice üretti ve varlığını hiçbir zaman ilan etmedi. Müslüman ülkeler de aynısını yapabilirdi. Eğer öyle yapsaydı belki Filistin sorunu çözülürdü.
Nükleer silahlar gerçekten caydırıcıdır. Örneğin Kuzey Kore’nin saldırıya uğramamasının tek nedeni nükleer silahlardır. Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri Kuzey Kore’ye karşı savaşırsa kazanacaklar, ancak Kuzey Kore yenilmeden önce bir veya iki atom bombası atmayı başarırsa savaşmanın bir anlamı kalmayacak. Bu yüzden bu ülkenin peşine düşemezler. Bu nedenle nükleer silahlar her zamankinden daha gerekli ve üretimi de eskisi kadar zor değil. Büyük güçlerin nükleer silahlar nedeniyle ambargo uygulamasına izin verin, bu Gazze’de olup bitenleri izlemenin utancından daha fazla acı veremez.