NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 17 Mart’ta Güney Kafkasya’ya yaptığı üç günlük ziyaret, önemli bölgesel ve küresel zorluklarla örtüşen son derece kritik bir dönemde gerçekleşti. Bunlar arasında Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin çatışması ve Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden barış müzakereleri yer alıyor.
Batılı ve Doğulu bakış açıları arasında, her biri Güney Kafkasya’nın güvenliğini ve devletlerinin duruşunu doğrudan etkileyen her üç konuda da açık bir ayrım var. NATO’nun ziyaret öncesi açıklamasında Ukrayna-Rusya savaşı, Ermenistan-Azerbaycan barış müzakereleri ve enerji kaygılarını kapsayan gündemin ana hatları çizildi.
Stoltenberg’in Güney Kafkasya’yı ziyaretinden üç gün önce NATO’nun 2023 raporunu açıklaması ve raporda ittifakın geçen yılki çalışmaları ve başarılarının detaylandırılması dikkat çekiyor. Belgenin ana odağı Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra Orta Doğu’daki savaş ve Çin ile artan rekabettir. Raporda ayrıca NATO’nun Güney Kafkasya devletleriyle ilişkilerine de ayrı bölümler ayrıldı. Rapora göre, gelişen güvenlik ortamı NATO’nun Güney Kafkasya’daki ortakları üzerinde önemli bir etki yarattı. Raporda NATO’nun bu üç ortağın her birinin toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına ve egemenliğine verdiği destek ifade edildi.
Azerbaycan gündemi: Enerji, barış süreci ve Ukrayna
Stoltenberg ilk ziyaretini Azerbaycan’a gerçekleştirerek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Savunma Bakanı Zakir Hasanov ve Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile ayrı ayrı görüştü. Stoltenberg, Aliyev’le düzenlediği ortak basın toplantısında ve resmi devlet haber ajansına yaptığı açıklamada, üç konuya vurgu yaparak Azerbaycan’ın NATO açısından önemine dikkat çekti: Ukrayna’ya insani yardım, Azerbaycan’ın NATO üyesi ülkelerin enerji güvenliğine katkısı ve Azerbaycan’ın NATO açısından önemi. Ermenistan-Azerbaycan barış anlaşmasının imzalanması.
Stoltenberg’e göre Ukrayna’da durum oldukça kritik ve savaşın sonucu Güney Kafkasya devletlerinin güvenliğiyle yakından ilgili. Azerbaycan başından beri Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemiş ve sürekli insani yardımda bulunmuştur. Azerbaycan’ın, rehabilitasyon ve yeniden inşa fonları da dahil olmak üzere Ukrayna’ya sağladığı toplam yardım miktarı 33 milyon doları aştı. Savaşta mağdur olan ve yakınlarını kaybeden yaklaşık 154 Ukraynalı çocuk, Azerbaycan’da tıbbi ve sosyo-psikolojik rehabilitasyon sürecinden geçti.
11 Temmuz’da Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde kabul edilen bildiriye göre, “Enerji güvenliği, ortak güvenlikte önemli bir rol oynamaktadır ve enerji krizi, istikrarlı ve güvenilir bir enerji tedariğinin ve rotaların, tedarikçilerin ve Kaynaklar.” Bu bağlamda Stoltenberg, Azerbaycan devlet haber ajansına yaptığı açıklamada, Azerbaycan’dan gelen doğalgazın müttefikler için çok önemli olduğunu açıkladı. NATO’ya üye altı ülkenin (Türkiye, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan) Azerbaycan’dan doğal gaz ithal etmesi nedeniyle Azerbaycan alternatif bir enerji kaynağıdır. Enerji bağımlılığının devletler açısından siyasi sonuçları göz önüne alındığında enerji çeşitliliğinin NATO’nun güvenliğinde önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Temmuz 2022’de AB ile imzalanan anlaşmayla Azerbaycan, Avrupa’ya ihraç edeceği doğal gaz miktarının 12 milyar metreküpten (bcm) 2027 yılında 20 milyar metreküp’e çıkarılmasına karar verdi.
Azerbaycan, sadece doğalgaz alanında değil, alternatif enerji alanında da NATO müttefiki ülkelerin enerji güvenliğinde önemli rol oynayacak güce sahiptir. Azerbaycan, 135 GW kara ve 157 GW deniz yenilenebilir enerji kaynaklarıyla önemli bir ekonomik potansiyele sahiptir. Azerbaycan, 17 Aralık 2022’de Bükreş’te Gürcistan ve Romanya ve Macaristan gibi NATO üyeleriyle Yeşil Enerjinin Geliştirilmesi ve İletilmesinde Stratejik Ortaklık Anlaşmasını imzaladı. Azerbaycan’ın temel hedefi, kurulu elektrik üretim kapasitesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının yerli payını 2030 yılına kadar %30’a çıkarmaktır.
Stoltenberg, resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, NATO ile Azerbaycan arasında işbirliğine ilişkin yeni bir çerçeve belgesi üzerinde anlaşmaya varılması için çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti. Ona göre bu çerçeve belgesinin amacı, karşılıklı işbirliği konularına odaklanarak Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin NATO standartlarına uyarlanmasıdır. NATO, Azerbaycan ordusu ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) arasındaki yakın işbirliğinin Azerbaycan’ın NATO ile ilişkilerinin derinleşmesine büyük katkı sağlayacağı görüşündedir.
Ermeni gündemi: Rusya’dan uzaklaşmak
Stoltenberg’in Ermenistan ziyareti, Ermenistan’ın dış politikasında kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. Ermenistan’ın 30 yıllık dış politika stratejisini değiştirerek Batı İttifakı ile ilişkilerini geliştirmeyi hedeflediği ziyaret, Ermenistan’ın Rusya’dan uzaklaşmasının tartışıldığı bir dönemde gerçekleşti. Ancak Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Ermenistan-Rusya ticaretinin arttığı dikkat çekmektedir. Batı ittifakının Rusya için ticaret kapısı olan ülkelere yaptırımlar uygularken, Ermenistan’ı bundan muaf tutması dikkat çekiyor.
Ermenistan-Batı yakınlaşması çerçevesinde Ermenistan’ın Rusya-Ukrayna savaşında ikinci cephe haline gelme ihtimali var. Stoltenberg’in ziyareti hakkında yorum yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: Batı, Rusya’ya karşı ikinci bir cephe açmayı hedefliyor.
Bu ziyaret çerçevesindeki en önemli tartışmalardan biri, Moskova’dan uzaklaşma çabaları karşısında Batı’nın Rusya’dan gelecek tehditlere karşı Ermenistan’a nasıl bir garantör vereceğidir. Ziyarette, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen arasında 5 Nisan’da bu konuya ilişkin bir anlaşma imzalanacağı ortaya çıktı.
Gürcistan gündemi: Üyelik hedefine yönelik siyasi reformlar
Gürcistan, NATO üyeliğine başvuran tek Güney Kafkasya ülkesidir. NATO İrtibat Bürosu, ülkenin reform çabalarını ve NATO ile işbirliği programını desteklemek amacıyla 2010 yılında Gürcistan’da kuruldu. 2008 Bükreş zirvesinde Gürcistan’ın Üyelik Eylem Planı (MAP) ile ittifaka üye olması NATO üyeleri tarafından kararlaştırıldı. Ancak Vilnius Zirvesi Bildirisinde, Gürcistan’ın Avrupa-Atlantik hedeflerini ilerletmek için, temel demokratik reformlar da dahil olmak üzere reformlar konusunda ilerleme kaydetmesi ve Yıllık Ulusal Programdan (ANP) en iyi şekilde faydalanması gerektiği belirtildi.
8 Kasım’da Avrupa Komisyonu, Gürcistan’a aday statüsü verilmesini resmen tavsiye etti ve bu karar 14 Aralık’ta onaylandı. Stoltenberg, bu konudaki ilerlemenin ittifaka tam üyeliğe giden yolu önemli ölçüde etkileyeceğini vurguladı. Aynı yılın Şubat ayında Gürcistan’ın başbakanı seçilen Irakli Kobakhidze, ilk yurt dışı ziyaretini 21 Şubat’ta Brüksel’e gerçekleştirdi ve burada Stoltenberg ile görüştü. Toplantı sırasında Stoltenberg, Gürcistan’ı Avrupa-Atlantik topluluğuna tam üyelik yolunda demokratik değerleri korurken iç reformları sürdürmeye ve yoğunlaştırmaya teşvik etti.
Sonuç olarak Ukrayna’daki savaşın kritik bir durumda olduğunu göz önüne aldığımızda Stoltenberg’in Güney Kafkasya ziyaretinin ana gündeminin Ukrayna ve bu savaşın yarattığı jeopolitik sonuçlar olduğu söylenebilir. Ancak Stoltenberg’in Güney Kafkasya ziyareti sırasında her üç ülkede de farklı gündemleri vardı. Azerbaycan için en önemli gündem enerji, Ermenistan için Rusya’dan uzaklaşmayı desteklemek, Gürcistan için ise tam üyelik adına siyasi reformlar gerçekleştirmek.
Stoltenberg’in Güney Kafkasya ziyaretinin gündemindeki önemli konulardan biri de Ermenistan-Azerbaycan barış sürecine destek vermekti. Batı bu barış sürecinde aktif rol almak istiyor. Ancak bazı Batılı liderler bu süreçte Ermenistan’ın tezlerini desteklerken Stoltenberg yalnızca barıştan yana olduklarını açıkladı.