Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Ramazan ayı boyunca Gazze’de derhal ateşkes sağlanmasını talep eden bir kararı kabul etti. 14 üyeli konsey üyesi, konseyin seçilmiş 10 üyesi tarafından önerilen karar lehinde oy kullandı. Oylamaya yalnızca ABD çekimser kaldı. Oylamanın ardından konsey salonunda, uluslararası toplumun akan kanın durmasını ne kadar istediğini gösteren alışılmadık bir alkış sesi duyuldu.
Çekimser kalan tek üye, Güvenlik Konseyi’nin İsrail’e baskı yapılmasını talep eden kararlarını defalarca engelleyen ABD oldu. Ancak ABD hükümeti, devam eden İsrail vahşetine ve artan uluslararası baskıya kayıtsız kalamadı ve hayal kırıklığı göstermeye başladı. Özellikle sivil kayıpların artmaya devam etmesi ve ilgili BM kurum ve kuruluşlarının Gazze’de devam eden insani kriz konusunda uyarılarda bulunması, ABD hükümetinin hayal kırıklığını ortaya koydu. ABD’nin BM Büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, ABD’nin karardaki her şeye katılmaması nedeniyle çekimser kaldığını açıkladı.
Karar, uluslararası toplumun giderek İsrail’den zulmünü durdurmasını ve açlığın eşiğindeki masum Gazze halkına yönelik soykırım ve cezalandırıcı politikalarından vazgeçmesini talep ettiği kritik bir dönemde hazırlandı. Kararda, İsrail ve Filistinli grup Hamas’tan, Ramazan ayının geri kalanında, yani iki hafta boyunca ateşkes ilan edilmesi ve Mescid-i Aksa Tufanı Operasyonu’nda ele geçirilen tüm rehinelerin serbest bırakılması talep ediliyor. 7 Ekim. Bu karar BM’nin attığı önemli bir adım. Şimdi İsrail’in karara uyup uymayacağını bekleyip göreceğiz.
BMGK kararlarının uluslararası hukukun bir parçası olduğunu ve tüm BM üyeleri için bağlayıcı olduğunu unutmamalıyız. Kararın derhal uygulanması BMGK üyelerinin hukuki sorumluluğundadır. Bu bağlamda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, oylamanın hemen ardından tepki göstererek X hakkında şunları söyledi: “Güvenlik Konseyi, Gazze konusunda uzun süredir beklenen, derhal ateşkes ve tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını talep eden bir kararı onayladı. . Bu kararın mutlaka uygulanması gerekiyor.” Dolayısıyla BM’nin kararı uygulamadaki başarısızlığı “affedilemez.”
BM’nin İsrail’e baskısı: Ateşkesin aciliyeti
İsrail’in şu ana kadar tek bir BM kararını uygulamadığı dikkate alındığında, son kararın başarılı bir şekilde uygulanacağı konusunda iyimser olmamak gerekiyor. Doğal olarak BMGK ve küresel güçlerin İsrail’e karara uyması için baskı yapması gerekiyor. BM’nin İşgal Altındaki Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese’nin bildirdiği gibi, İsrail kararı uygulamazsa, tüm BM üyeleri derhal İsrail’e silah ambargosu uygulamalı ve derhal ateşkes sağlamak için başka ekonomik ve siyasi önlemler almalıdır.
İsrail, BMGK kararına ve özellikle ABD’nin kararı veto etmeme kararına sert tepki gösterdi.
İsrail ABD hükümetinden koşulsuz destek alıyordu. Ancak İsrail zulmünün ABD’ye maliyeti artmaya devam ediyor. Bu nedenle ABD hükümeti İsrail’den askeri operasyonuna son vermesini istiyor. Buna karşılık İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da ABD’li yetkilileri dinlemeyeceğini iddia ederek askeri operasyonun Refah’a kadar genişletilmesine karar verdi. ABD’nin yeni tutumu nedeniyle İsrail hükümeti, İsrail askeri operasyonlarının geleceğini görüşmek üzere üst düzey heyeti Washington’a göndermemeye karar verdi. Beyaz Saray sözcüsü John Kirby, Netanyahu’nun kararından hayal kırıklığına uğradıklarını belirtti.
Ancak Filistin tarafı, yani hem Hamas hem de Filistin Otoritesi (PA), kararı memnuniyetle karşıladı. Filistinliler, İsrail’in Filistin’deki zulmünü durdurmasını, Gazze’ye insani yardım girişine izin vermesini, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli tutukluları serbest bırakmasını ve Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesini önlemesini bekliyor. Hamas, “her iki tarafta da derhal esir takasına girişmeye” hazır olduğunu belirtti.
Bu kararın, İsrail’in Filistinlilere yönelik insanlık dışı operasyonunu sona erdirecek bir dönüm noktası olmasını umuyoruz. Bu, büyük ölçüde ABD gibi Batılı küresel güçlerin elindedir ve Birleşik Krallık karara uyulmasını sağlamalıdır. Kararın uygulanması ve Gazze’ye insani yardımın sağlanması önemli.