Türkiye’de spordan pop müziğe ve diğer kategorilere uzanan çok sayıda büyük etkinlik, her yaştan izleyiciyi büyüleyerek ülkenin coşkusunu gözler önüne seriyor. Ancak bunların arasında 12. kez düzenlenen gerçekten istisnai bir olay da yaşandı: Türkiye’nin güneyindeki Adana ilinde düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı.
Olayın kendisinden alınan ilk elden bir raporda üç dikkate değer husus dikkat çekmeyi hak ediyor.
Öncelikle karnavalın süresi öne çıkıyor. 2013 baharında, “orijinal fikir üreticisi” olarak anılan ve Adanalıların sokak karnavalının babası olarak selamladığı Ali Haydar Bozkurt, 1. Portakal Çiçeği Karnavalı’nın açılışında yazara karnavalın geleceğine ilişkin belirsizliklerini dile getirdi. , başta gelecekteki sponsorluk olmak üzere birçok faktöre bağlılığı öne sürüyor. Sadece bir yıl sonra güneşli gökyüzü altında karnaval, Adana halkının coşkuyla kucakladığı önemli bir etkinliğe dönüştü. Tek bir günden üç güne hızla genişleyen karnaval, artık dokuz günlük etkileyici bir programa yayılıyor ve rekor kıran 1,5 milyon misafirin ilgisini çekiyor. Elbette tüm katılımcılar tek bir günde toplanmadı; bunun yerine, açık hava konserleri de dahil olmak üzere çeşitli büyük etkinlikler farklı günlere yayıldı ve günde iki yüz binden fazla ziyaretçiyi ağırladı.
Bu da bizi ikinci noktaya getiriyor: Karnavala kimler katılıyor? Adana’nın 2 milyondan fazla nüfusu var ve bu da sadece yarısının katılımıyla bile sihirli milyon dönüm noktasının aşılmasını mümkün kılıyor. Karnavalda bulunmak bu gözlemi doğruluyor; sanki bütün bir şehir dokuz muhteşem gün boyunca canlanıyormuş gibi bir his veriyor. Ancak önemli bir faktör daha ortaya çıkıyor: Karnavala özel olarak Türkiye’nin dört bir yanından ve dünyanın birçok ülkesinden 200.000’e yakın ziyaretçi akın ediyor. Oteller dolmuş durumda ve özellikle Adana’nın leziz mutfağı göz önüne alındığında, bir restoranda rezervasyonsuz masa bulmak zorlaşıyor. Organizatörler yerel ve bölgesel otellerde yaklaşık 150.000 gecelik konaklama tahmin ediyor.
Son olarak, hem organizatörlere hem de katılımcılara gurur veren ve karnavalın özünü tanımlayan şey nedir? Toyota Türkiye Karnaval Komitesi Başkanı, Pazarlama ve Satış CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Bozkurt’tan daha iyi kim fikir verebilir?
Bozkurt’un ileri görüşlü vizyonu
Bozkurt, orijinal anlatımıyla 2013’teki gibi hep ileriye bakıyor, terminoloji doğruysa her şeyi daha da iyi hale getirme niyetindeydi. Şöyle konuştu: “Yakın gelecekte özellikle yurt dışında tanıtım faaliyetlerimizi artıracağız ve bölgemizin gelen turizmine daha da fazla katkı sağlamak istiyoruz. Gelecek yıllarda da esnafımızın mağazalarımızı, evlerimizi dekore etmesini istiyoruz. Vatandaşlarımızı karnaval sezonunda daha da fazla karnaval atmosferine dahil etmek istiyoruz. Ayrıca tüm kurumları da Adana sokaklarına daha fazla limon ağacı dikmeye çağırıyoruz. İlgili kurumlarla iş birliği yaparak bunu adım adım hayata geçirmek istiyoruz. Esnafımız ve misafirlerimiz karnavaldan çok memnun. Bu çerçevede düzenlenen etkinliklerin profesyonel desteğiyle, çocuklar ve gençler de dahil olmak üzere herkesin bir hoşgörü karnavalı yaşamasını bekliyorum. Güçlü işbirliğinin yanı sıra yerli ve yabancı reklam desteği ve program süresinin dokuz güne uzatılmasıyla karnavalımız bu yıl 5 milyar TL’nin üzerinde ekonomik değere ulaşacak. Bundan 12 yıl önce yola çıktığımızda bu karnavalın tüm dünyaya dostluk ve kardeşlik mesajı vereceğini ilan etmiştik. Karnavala Adanalılar o kadar güzel karşılık verdi ki artık her yıl barış ve hoşgörü çağrısında bulunuyoruz.”
Ayrıca Türkiye çapında düzenlenen bir dizi büyük ölçekli “Kültür Sokak Festivali” kapsamında çok önemli bir ek işbirliği ortağı daha bulundu: Kültür Sokak Festivali’ni denetleyen Kültür ve Turizm Bakanlığı. Bakanlık, 2024 yılında Adana’daki sokak karnavalını kendi ulusal programına dahil etme kararı aldı ve 2024’te kendi açılış etkinliğini gerçekleştiriyor; her yerde başarı.
Marka olarak Türkiye
Adana’daki Portakal Çiçeği Karnavalı, yerel ve bölge ekonomisine yaklaşık 150 milyon euro (yaklaşık 161 milyon dolar) katkı sağlamanın yanı sıra, 1,5 milyon “iyi niyet elçisi” yetiştirerek, Adana’nın kutlama ruhunu tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayar. Coşkulu bir şehir ve “Organizasyon Komitesi 2.0” ile Nisan ayı, Adana’da mutlaka katılmanız gereken bir etkinliğe dönüşüyor. Bu da son gözlemlerime yol açıyor: Peki, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın 9 Mayıs 2022’de vurguladığı hedef olan Türkiye Cumhuriyeti’nin marka olarak tanıtılmasının savunuculuğunu yapmanın şimdi tam zamanı değil mi? Ne tehlikede?
Türkiye Marka Ofisi’nin kurulması, ülkenin eğitim, teknoloji, sağlık, iletişim, sanayi, savunma, spor, kültür, diplomasi, insani yardım, turizm gibi farklı sektörlerdeki başarı öykülerini sergileyerek küresel rekabette ülkenin marka değerini artırmayı amaçlıyor. enerji, inovasyon, ticaret, ekonomi, altyapı ve ulaşım.
@BrandTurkiye üzerinden ulaşılabilen Türkiye Marka Ofisi’nden aktarılan resmi bilgilere göre, “Bu bağlamda ulusal markamızın güçlendirilmesi, Türkiye İletişim Modeli’nin merkezinde yer alıyor. Hedefi, Güçlü Türkiye Markası’na yönelik faaliyetleri kurumsallaştırmaktır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 2023-2053-2071 Güçlü Türkiye vizyonunun ayrılmaz bir parçasıdır. Hedeflerimiz arasında tanıtımdan markalaşmaya geçişi tamamlamak, Türkiye Milli Marka Modelini geliştirmek, Türkiye Millet Markasını güçlendirmek, girişimcilik kapasitemizi artırmak yer alıyor. ve tüm sektörlerdeki marka sayısını artırmak ve 2030 yılına kadar ilk 500’de 20 Türk Markası hedefine ulaşmak. Uluslararası alanda Türkiye markasına ve imajına zarar veren karalama girişimleri ile mücadele ederek, Türkiye’nin küresel markasının güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. kimlik ve değerin yanı sıra ülkenin imajı.”
Ayrıca, bu yılki Portakal Çiçeği Karnavalı’nı değerlendirirken bu kadar dikkat çekici olan şey, organizatörlerin merkezi hükümetten hak ettikleri tam takdiri almayı başarmış olmalarıdır. Kabul ediyorum, ben de festivalin ilk gününden beri Adana’dayım, başlangıçta festivalin “işe yarayıp yaramayacağını” konusunda tereddütlerim vardı ve gazetecilik tevazuuyla yazdım, artık şunu söyleyebilirim ki işe yaradı. Elbette.
Üstelik hem kısa süre önce yeniden seçilen Belediye Başkanı Zeydan Karalar’la kent yönetiminin, hem de bu girişimci milletin başındaki karizmatik kişi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde, Adana ve Türkiye çok yol kat etti. Türkiye dışındaki pek çok bahtsız “medya insanı”nın kasıtlı olarak yanlış tasvir ettiği şey ne olursa olsun, Türkiye tek millettir, tek vatandır. İktidarın muhalefetle konuştuğu, muhalefetin de merkezi hükümetle diyaloga girdiği rol model bir demokrasidir.
Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı bu birliği simgeliyor; vatandaşların belirli konularda anlaşmazlığa düşme hakkı var, ancak modern Türkiye’nin savunduğu şey uyum içinde fikir ayrılığının olmasıdır.
Karnaval olan Adana’ya gelince, hiçbir konuda anlaşmazlığa gerek yok.