Hafta başında Hamas, Gazze’deki ateşkes önerisini onayladığını duyurdu. Hamas’ın internet sitesinde yer alan yazılı açıklamaya göre, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye, Katar ve Mısır’ın Gazze Şeridi’nde ateşkes tekliflerini kabul ettiğini iletti.
Hamas’ın kabul ettiği ateşkes, başlangıçta rehinelerin değişimini de içeriyordu.
Beyaz Saray’ın dikkat çeken açıklaması temkinli bir üslupla yapılsa da altı haftalık ateşkese verdiği desteği özellikle vurguladı.
Dünya çapındaki barış savunucularına umut aşılayan bu gelişme, 7 Ekim’den bu yana 34 binden fazla sivili kaybeden, zorlu koşullara göğüs geren Gazzelilere büyük sevinç yaşattı. Sokaklarda şenlikler başladı. Eş zamanlı olarak Tel Aviv ve Kudüs sokaklarında da gösteriler düzenlendi. İsrail şehirlerindeki protestocular, “Ateşkesi kabul edin, yoksa sokakları ateşe vereceğiz” gibi sloganlar atarak sokaklara çıktı. Protesto kapsamında Hamas’ın rehin aldığı İsraillilerin yakınları da kendilerini sokaklarda zincirledi.
Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Savaş Kabinesi”ni toplayarak, Mısır ile Refah sınır kapısındaki Filistinlileri hedef alan bir askeri operasyonun başladığını, görünüşte etkilenmemiş gibi duyurdu. Tam Hamas ateşkesi kabul etmek üzereyken İsrail, yedi ay süren soykırıma son darbeyi indirmek için askerlerini sivil kamplara yönlendirdi. Hava saldırılarıyla dar alanda 50’den fazla hedefin vurulduğu bildirildi. Daha sonra Refah kapısı İsrail askerleri tarafından ele geçirildi.
İsrail’in bilgi kesintisi
Refah operasyonunun gerçek faturasına ilişkin İsrail yönetiminin net bir değerlendirmesine ulaşmak mümkün değil. Çünkü son dönemde çatışmaların başından bu yana örnek gazetecilik sergileyen İsrail, El Cezire’nin kapılarını kapatarak bölgede korkunç bir karartmaya başvurdu. İsrail’in zulmünü ve katliamlarını örtbas etme çabalarına rağmen bölgeden gelen görüntüler yıkımın boyutunu açıkça ortaya koyuyor. Yedi ay önce İsrail tarafından “güvenli bölge” olarak bölgeye itilen 1,5 milyona yakın sivil, İsrail ateşi ile Mısır’ın çölde sınırda topladığı asker ve Bedeviler arasında sıkışıp kaldı.
Peki Nazilerin Yahudilere uyguladığı “nihai çözümü” 2024 dünyası canlı yayınında Filistinliler üzerinde deneyen Netanyahu ve onun faşist Kabinesi nasıl durdurulacak?
Genel sekreteri Antonio Guterres’in gözyaşı döktüğü Birleşmiş Milletler’den barış gücü gönderilmiyor.
Ancak ABD kampüslerinde devam eden direniş, Avrupa’ya yayılan Filistin’e destek dalgası ve İsrail’deki Yahudilerin Holokost anmalarında Netanyahu’yu protesto etmesi, soykırımcı rejimin ahlaki üstünlüğünün tamamen aşındığının işaretleri.
Batı’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana geniş çapta kabul gören İsrail devletinin meşruiyeti artık paramparça durumda. İsrail’i destekleyen hükümetler bile Gazze’ye hava yoluyla insani yardım sağlamak zorunda kalıyor. Ancak artık daha radikal adımların zamanı geldi. Mesela diyalog ve ateşkes için yoğun diplomasi yürüten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta Türkiye ile İsrail arasındaki tüm ticari faaliyetlerin durdurulduğunu duyurdu.
Türkiye’nin, karşı karşıya olduğu ekonomik zorluklara rağmen, insanlık adına üstlendiği yükün küresel bir örnek olması, sadece komşu ülkelere değil, tüm dünyaya ilham vermesi gerekiyor.
Nerede duruyorsun?