“Hepiniz ve tüm İsrail halkı şunu bilsin ki, çarmıha gerdiğiniz ve Tanrı’nın ölümden dirilttiği Nasıralı İsa Mesih’in adı sayesinde bu adam önünüzde iyi bir şekilde duruyor (Elçilerin İşleri 4: 10).”
Yahudilerin İsa Mesih’i çarmıha gerdiğini belirten bu ayet ve İncil’deki diğer birçok ayet, Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilen yeni bir yasa tasarısının Yahudilerin İsa Mesih’i öldürdüğünü iddia eden her türlü eylem ve konuşmayı yasaklaması nedeniyle ABD’de Yahudi karşıtı sayılacaktır. İddianın İncil’den olup olmadığı oylama sırasında temsilciler tarafından dikkate alınmadı. Üstelik tasarıda, antisemitizmin tanımının, Uluslararası Holokost Anma İttifakı (IHRA) tarafından belirlenen “antisemitizmin çağdaş örneklerini” de içerdiği belirtiliyor. Bunun bir örneği “Yahudiler İsa’yı öldürdü.” Dolayısıyla tanım aslında bir Yahudi sivil toplum kuruluşu (STK) tarafından türetilmiş ve bu şekilde kabul edilmiştir.
Tasarı 320’ye karşı 91 oyla kabul edilirken, 70 Demokrat ve 21 Cumhuriyetçi karşı oy kullandı. Yasa, İsrail’in Gazze’de devam eden soykırımı nedeniyle kendiliğinden gelişen ve bugüne kadar 35 bin kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan üniversitelerdeki Filistin yanlısı protestoların ardından gündeme geldi. Bu hamle, ABD Kongre üyelerini kazançlı bağışlarla istedikleri kararı almaları için kontrol eden Yahudi lobilerinin gerçekleştirdiği bir başka eylem. Yahudi grupların ABD’li politikacılar tarafından reddedilen hiçbir talebi neredeyse yok.
İsrail’in 7 Ekim saldırısının ardından Gazze’de işlediği suçlara ilişkin taleplere gelince, ilk yasa tasarısı ABD hükümetine İsrail’e gelişmiş silahlar sağlama olanağı sağlıyordu. Başka bir yasa tasarısı, Çin menşeli sosyal medya platformu TikTok’u ya Amerika şubesini satmaya ya da kapatmaya zorladı. Talep yine, platformun İsrail’in Filistin halkını soğukkanlılıkla öldürmesini çürüten içeriğinden rahatsız olan Yahudi lobilerinden geldi. Öğrencilerin Gazze soykırımına karşı sessiz kalmamasını sağlayan da büyük ihtimalle abonelerin TikTok’taki paylaşımları oldu. Tasarıya göre TikTok yakında Amerika’da yasaklanabilir veya Amerikalı Yahudi iş adamlarına satılabilir. İsrail yanlısı Yahudi grup ve bireylerin krizi fırsata çevirmeye çalıştıklarına dikkat edin. Böylece hem TikTok’u İsrail’in suçları konusunda susturacaklar hem de 170 milyon Amerikalı abonesi bulunan platformu satın alarak kâr elde edecekler.
Üstelik aynı siyasetçiler, Gazze’deki soykırımın sürdürülmesinde kullanılacak olmasına rağmen İsrail’e 17 milyar dolar yardım içeren bir yasa tasarısını daha kabul etti. Bu arada ABD, İsrail ordusunun finansmanı için İsrail’e her yıl 3,8 milyar dolar veriyor. İsrail yanlısı grupların isteği üzerine söz konusu yasa tasarıları bağışlar sayesinde geçiriliyor ve her Kongre üyesi ortalama 1 milyon dolar alıyor.
Ancak müjdenin yasaklanması ABD’li politikacılar için yeni bir seviye. Kişisel olarak İncil’den ayetler okumaktan kaçınabilirler ancak yasak tüm ABD vatandaşları için zorunlu olduğundan, ülkedeki 300 milyondan fazla Hıristiyan “Yahudiler İsa’yı çarmıha gerdi” demekten korkacak. Amerikan devletini karalama yasağı yokken İsrail’i eleştirmelerine de izin verilmeyecek.
Bu durumda Amerika’nın iddia ettiği kadar özgür olmadığını iddia etmek yanlış olmaz. ABD’de Gazze’ye benzer bir siyasi kuşatma var, yine İsrail tarafından yapılıyor. Eğer politikacıysanız, Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) gibi STK’lardan bağış almayı reddedemezsiniz çünkü aksi takdirde şeytanlaştırılacaksınız. Zaten bir bağış aldıysanız, İsrail’i savunmanız bekleniyor.
Sıradan Amerikalı vergi mükellefleri ise İsrail’in savaş masraflarını karşılıyorlar ama İsrail hükümetine itiraz edemiyorlar. Bunu yaparlarsa okuldan atılabilirler, hatta Yahudi düşmanlığı nedeniyle hapse atılabilirler. Amerikan halkı da İncil’de böyle söylenmesine rağmen Yahudilerin Hıristiyan peygamberin öldürülmesinden sorumlu olup olmadığını tartışamıyor. Dolayısıyla neye inanmaları gerektiği, Amerikalı karar vericileri kontrol eden küçük ama güçlü bir azınlık tarafından belirleniyor. Son yasa tasarısı ayrıca ABD’de dinler arasında bir kavganın yaşandığını ve Yahudiliğin ilk turda Hıristiyanlığı yendiğini gösteriyor.
Önceki iki paragrafta yer alan iddialar abartılı görünebilir ancak aslında öyle değil. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde politikacılar, başka bir inanca sahip insanlardan aldıkları kazançlı maaş çekleri uğruna kendi dinlerinin kutsal kitabını yasaklamazlar.