Yüzde 57’si ormanlarla kaplı olan, Türkiye’nin batı turizm merkezi Antalya’da, yapay zeka kontrollü kameralar, insansız hava araçları (İHA) ve 42 gözlem kulesiyle orman yangınlarına karşı titizlikle denetim yapılıyor.
Kentte geçen yıl 37 olan yangın gözlem kulesi sayısı bu yıl 42’ye yükselirken, yerleşim yerlerinden uzak bölgelere de yeni kuleler kuruldu.
Hakim tepelerdeki kulelerde görevli personel, Mayıs ayında göreve başlayacak ve Ekim ayı sonuna kadar dürbünlerle ormanları gözetleyecek.
Yolla ulaşılamayan zirvelerde bulunan kulelerde görevli personel, orman yangınlarını derhal tespit eder ve operasyon merkezine bildirir. Yangın söndürme araçları ve uçaklar, alevler yayılmadan önce söndürmek için oradan gönderilir.
Antalya Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya’nın ormanlık alan bakımından Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olduğunu söyledi.
Kentte 1 milyon 180 bin hektar orman alanı bulunduğunu belirten Derince, kişi başına düşen orman alanının 4,7 metrekare (50,59 metrekare) olduğunu, bu rakamın ülke ortalamasının üzerinde olduğunu kaydetti.
42 gözetleme kulesiyle geniş ormanlık alanların korunduğunu vurgulayan Derince, “Mayıs ayından ekim ayının sonuna kadar personelimiz 7/24 nöbet tutuyor. Ormanları sürekli izliyor ve orman yangını operasyon merkezinden akıllı kameralarımızı yönlendirerek olası yangınlara karşı müdahale stratejimizi belirliyorlar.” dedi.
Yangınla mücadelede erken müdahalenin kritik rolüne vurgu yapan Derince, “Erken müdahale için gözetleme kuleleri vazgeçilmezdir. Buradaki personel gece gündüz yorulmadan nöbet tutarak ormanlarımızın güvenliğini sağlıyor.” dedi.
Düzlerçamı’nda alageyiklerin yaşam alanı olan Kayrak Gözlem Kulesi’nde görevli 42 yaşındaki Abdullah Toykara, babasının da uzun yıllar aynı kulede görev yaptığını anlattı.
Kuleye 2 yaşında giren Toykara, “Ben bu kulede büyüdüm. Babam emekli olduktan sonra kuleden ayrıldık. 10 yıl önce görevi devraldım. O zamandan beri babamın mirası olarak ormanlarımıza bakıyorum, onları kendi gözlerim gibi izliyorum.” dedi.
Görevi sırasında çok sayıda orman yangınını erken tespit edip yayılmasını önleyen Toykara, “Kulede 24 saat tek başıma çalışıyorum. Görevi meslektaşıma devredene kadar gözlerim sürekli ormanlık alanlarda oluyor. Sadece ağaçlarla değil, buradaki hayvanların hayatlarıyla da emanet ediliyorum.” dedi.
Yüzde 57’si ormanlarla kaplı olan, Türkiye’nin batı turizm merkezi Antalya’da, yapay zeka kontrollü kameralar, insansız hava araçları (İHA) ve 42 gözlem kulesiyle orman yangınlarına karşı titizlikle denetim yapılıyor.
Kentte geçen yıl 37 olan yangın gözlem kulesi sayısı bu yıl 42’ye yükselirken, yerleşim yerlerinden uzak bölgelere de yeni kuleler kuruldu.
Hakim tepelerdeki kulelerde görevli personel, Mayıs ayında göreve başlayacak ve Ekim ayı sonuna kadar dürbünlerle ormanları gözetleyecek.
Yolla ulaşılamayan zirvelerde bulunan kulelerde görevli personel, orman yangınlarını derhal tespit eder ve operasyon merkezine bildirir. Yangın söndürme araçları ve uçaklar, alevler yayılmadan önce söndürmek için oradan gönderilir.
Antalya Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya’nın ormanlık alan bakımından Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olduğunu söyledi.
Kentte 1 milyon 180 bin hektar orman alanı bulunduğunu belirten Derince, kişi başına düşen orman alanının 4,7 metrekare (50,59 metrekare) olduğunu, bu rakamın ülke ortalamasının üzerinde olduğunu kaydetti.
42 gözetleme kulesiyle geniş ormanlık alanların korunduğunu vurgulayan Derince, “Mayıs ayından ekim ayının sonuna kadar personelimiz 7/24 nöbet tutuyor. Ormanları sürekli izliyor ve orman yangını operasyon merkezinden akıllı kameralarımızı yönlendirerek olası yangınlara karşı müdahale stratejimizi belirliyorlar.” dedi.
Yangınla mücadelede erken müdahalenin kritik rolüne vurgu yapan Derince, “Erken müdahale için gözetleme kuleleri vazgeçilmezdir. Buradaki personel gece gündüz yorulmadan nöbet tutarak ormanlarımızın güvenliğini sağlıyor.” dedi.
Düzlerçamı’nda alageyiklerin yaşam alanı olan Kayrak Gözlem Kulesi’nde görevli 42 yaşındaki Abdullah Toykara, babasının da uzun yıllar aynı kulede görev yaptığını anlattı.
Kuleye 2 yaşında giren Toykara, “Ben bu kulede büyüdüm. Babam emekli olduktan sonra kuleden ayrıldık. 10 yıl önce görevi devraldım. O zamandan beri babamın mirası olarak ormanlarımıza bakıyorum, onları kendi gözlerim gibi izliyorum.” dedi.
Görevi sırasında çok sayıda orman yangınını erken tespit edip yayılmasını önleyen Toykara, “Kulede 24 saat tek başıma çalışıyorum. Görevi meslektaşıma devredene kadar gözlerim sürekli ormanlık alanlarda oluyor. Sadece ağaçlarla değil, buradaki hayvanların hayatlarıyla da emanet ediliyorum.” dedi.