Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’un tarihi Haydarpaşa Garı’nın yıl sonuna doğru tam kapasiteyle hizmete gireceğini, tüm çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını söyledi.
Uraloğlu, Haydarpaşa Garı ve arkeolojik alanda yaptığı incelemede, tarihi garda devam eden restorasyon çalışmalarını ve Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi’nin son aşamalarını inceledi. Bu proje, benzersiz tasarım konseptiyle Türkiye ve dünyada bir ilk olmaya hazırlanıyor.
Haydarpaşa Garı’nın 116 yıl önce Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid tarafından açıldığını hatırlatan Uraloğlu, İstanbul’un en simgesel yapılarından biri olarak önemini vurguladı. Ayrıca garın çatısının çöktüğünü ve 28 Kasım 2010’da çıkan yangın nedeniyle dördüncü katın ciddi şekilde hasar gördüğünü kaydetti. Olayın ardından Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, tarihi dokuyu bozmadan titiz bir restorasyon çalışması başlattı.
Restorasyon iki aşamada gerçekleştirildi. İlk aşamada en çok hasar gören çatı, üç yıl boyunca orijinal tasarımına uygun şekilde restore edildi. İstasyonun kulelerinde de onarımlar yapıldı.
Uraloğlu, “Çatı restorasyonunun tamamlanmasıyla birlikte, mekanik ve elektrik sistemleri ile yükseltilmiş döşemelerin yapılmasının ardından istasyon yeni görünümüne kavuşacak” dedi.
Ayrıca zemin iyileştirme çalışmalarının ve olası depremlere karşı yapısal güçlendirmelerin tamamlandığını da belirtti. Haydarpaşa Garı’nın simgesi olan ikonik saatin bakımı yapılarak orijinal yerine yerleştirildi. Zemin kattaki yolcu bekleme salonundaki dekorasyonlar, vitraylar, orijinal zemin duvarları, duvar kaplamaları, altın varaklı aplikler ve ahşap işçiliği restore edildi. Özel olarak açılan bir ocaktan elde edilen Lefke taşı kullanılarak dış cephe onarımı için hassas çalışmalar devam ediyor. Dış cephe çalışmaları ve aydınlatma da tamamlandı.
Uraloğlu, 5 Nolu Bina’da hem altyapı hem de üstyapı çalışmalarının sürdüğünü, beton, şap ve ahşap doğrama işlerinin tamamlandığını kaydetti.
Türk bakan ayrıca Türkiye ve dünyada bir ilk olacak olan Haydarpaşa İstasyonu sahasındaki Arkeopark Projesi hakkında da ayrıntılar verdi. 2013 yılında Marmaray Boğaz geçişinin açılmasıyla birlikte Haydarpaşa İstasyonu boş kaldı çünkü trenler artık Marmaray üzerinden Boğaz’ı geçebiliyordu. Marmaray projesi sırasında 8.500 yıllık ayak izleri de dahil olmak üzere önemli tarihi buluntular ortaya çıkarıldı.
Haydarpaşa Garı’nda yapılan demir yolu çalışmalarında, antik Kalkedon kentine ait olduğu tahmin edilen yapılar ortaya çıkarıldı. Yapılarda Osmanlı, Roma ve Bizans dönemlerine ait temeller tespit edildi.
Proje, bölgenin tarihi ve kültürel kimliğini korumayı ve sergilemeyi, arkeolojik kalıntıları ve mevcut tarihi binaları restore etmeyi amaçlıyor. 475.000 metrekarelik alanı kaplayan projenin 400.000 metrekaresi arkeolojik parka, 75.000 metrekaresi ise demir yolu ve işletme alanlarına ayrılmış.
Uraloğlu, “Arkeolojik kazıların yüzde 90’ı tamamlandı” dedi.
“Koruma ve taşıma çalışmaları devam ediyor. MÖ 5. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar yaklaşık 12.000 sikke, heykel, sütun başlığı ve eser bulundu.”
“Ayrıca Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait dükkanlar, evler, kiliseler ve hamamlar gibi çok sayıda mimari kalıntı ortaya çıkarıldı. Bu da bölgenin bir ticaret merkezi olduğunu gösteriyor.”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’un tarihi Haydarpaşa Garı’nın yıl sonuna doğru tam kapasiteyle hizmete gireceğini, tüm çalışmaların en kısa sürede tamamlanacağını söyledi.
Uraloğlu, Haydarpaşa Garı ve arkeolojik alanda yaptığı incelemede, tarihi garda devam eden restorasyon çalışmalarını ve Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi’nin son aşamalarını inceledi. Bu proje, benzersiz tasarım konseptiyle Türkiye ve dünyada bir ilk olmaya hazırlanıyor.
Haydarpaşa Garı’nın 116 yıl önce Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid tarafından açıldığını hatırlatan Uraloğlu, İstanbul’un en simgesel yapılarından biri olarak önemini vurguladı. Ayrıca garın çatısının çöktüğünü ve 28 Kasım 2010’da çıkan yangın nedeniyle dördüncü katın ciddi şekilde hasar gördüğünü kaydetti. Olayın ardından Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, tarihi dokuyu bozmadan titiz bir restorasyon çalışması başlattı.
Restorasyon iki aşamada gerçekleştirildi. İlk aşamada en çok hasar gören çatı, üç yıl boyunca orijinal tasarımına uygun şekilde restore edildi. İstasyonun kulelerinde de onarımlar yapıldı.
Uraloğlu, “Çatı restorasyonunun tamamlanmasıyla birlikte, mekanik ve elektrik sistemleri ile yükseltilmiş döşemelerin yapılmasının ardından istasyon yeni görünümüne kavuşacak” dedi.
Ayrıca zemin iyileştirme çalışmalarının ve olası depremlere karşı yapısal güçlendirmelerin tamamlandığını da belirtti. Haydarpaşa Garı’nın simgesi olan ikonik saatin bakımı yapılarak orijinal yerine yerleştirildi. Zemin kattaki yolcu bekleme salonundaki dekorasyonlar, vitraylar, orijinal zemin duvarları, duvar kaplamaları, altın varaklı aplikler ve ahşap işçiliği restore edildi. Özel olarak açılan bir ocaktan elde edilen Lefke taşı kullanılarak dış cephe onarımı için hassas çalışmalar devam ediyor. Dış cephe çalışmaları ve aydınlatma da tamamlandı.
Uraloğlu, 5 Nolu Bina’da hem altyapı hem de üstyapı çalışmalarının sürdüğünü, beton, şap ve ahşap doğrama işlerinin tamamlandığını kaydetti.
Türk bakan ayrıca Türkiye ve dünyada bir ilk olacak olan Haydarpaşa İstasyonu sahasındaki Arkeopark Projesi hakkında da ayrıntılar verdi. 2013 yılında Marmaray Boğaz geçişinin açılmasıyla birlikte Haydarpaşa İstasyonu boş kaldı çünkü trenler artık Marmaray üzerinden Boğaz’ı geçebiliyordu. Marmaray projesi sırasında 8.500 yıllık ayak izleri de dahil olmak üzere önemli tarihi buluntular ortaya çıkarıldı.
Haydarpaşa Garı’nda yapılan demir yolu çalışmalarında, antik Kalkedon kentine ait olduğu tahmin edilen yapılar ortaya çıkarıldı. Yapılarda Osmanlı, Roma ve Bizans dönemlerine ait temeller tespit edildi.
Proje, bölgenin tarihi ve kültürel kimliğini korumayı ve sergilemeyi, arkeolojik kalıntıları ve mevcut tarihi binaları restore etmeyi amaçlıyor. 475.000 metrekarelik alanı kaplayan projenin 400.000 metrekaresi arkeolojik parka, 75.000 metrekaresi ise demir yolu ve işletme alanlarına ayrılmış.
Uraloğlu, “Arkeolojik kazıların yüzde 90’ı tamamlandı” dedi.
“Koruma ve taşıma çalışmaları devam ediyor. MÖ 5. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar yaklaşık 12.000 sikke, heykel, sütun başlığı ve eser bulundu.”
“Ayrıca Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait dükkanlar, evler, kiliseler ve hamamlar gibi çok sayıda mimari kalıntı ortaya çıkarıldı. Bu da bölgenin bir ticaret merkezi olduğunu gösteriyor.”