Düzce Halk Eğitim Merkezi’nde telkari sanatıyla ilgilenen ev hanımları Emine Sarıkaya ve Dilek Beyaz, Kovid-19 salgını döneminde el sanatlarına evlerinde devam etti.
Şimdi, devletin desteğiyle, artan talebi karşılamak için Kadın Emek Merkezi’nde bir atölye yürütüyorlar. Çalışmalarını Düzce Üniversitesi’nde sergiledikten sonra, hobilerini mesleğe dönüştürmeye karar verdiler.
Valiliğe bağlı Kadın Emek Merkezi’nde, 3 yıl önce kendilerine tahsis edilen atölyede becerilerini geliştiren girişimci kadınlar, ürettikleri eserleri internet üzerinden birçok kente gönderiyor, bazen de bunları ahşap boyama ve rölyef sanatlarıyla birleştiriyor.
Dilek Beyaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, telkari eğitmeni arkadaşlarının çalışmalarından etkilenerek kursa katılmaya başladığını söyledi.
Pandemi nedeniyle kursa ara vermek zorunda kaldıklarını ancak üretmeye devam ettiklerini anlatan Öztürk, “Bunu evde bir fırsata dönüştürdük. Kendimizi geliştirmeye ve farklı şeyler üretmeye başladık; pandemiden hemen sonra üniversitemizde bir sergi düzenledik.”
Emine Sarıkaya, 17. yüzyılın sonlarında İran’da ortaya çıkan ve Osmanlı döneminde duvar süslemelerinde kullanılan telkârinin, günümüzde de duvarları ve sofraları süslemeye devam ettiğini anlattı.
Bunu, hem geleneksel tekniklere hem de yaratıcı özgürlüğe izin veren, hayal gücünü besleyen bir sanat olarak tanımladı. Şöyle dedi: “Biz buna çivi ve tel sevgisi diyoruz. Mutlaka şekillere ihtiyacınız yok; zihninizde bir yaprak tasarlayıp çizebilir ve onu filigran haline getirebilirsiniz.”
Sarıkaya, 3 yıl aradan sonra Türkiye’deki illerin yüzde 60’ına ürün gönderdiklerini, online ve sosyal medya satışlarıyla da olumlu geri dönüşler aldıklarını söyledi.
“Başaracağımıza dair inancımız her zaman vardı. Başladıktan sonra siparişlerle boğulduk, bu bizi daha da mutlu etti. Filigree, pandeminin getirdiği olumsuz enerjiyi atarak hayata yeniden başlamamız için bize güç verdi,” diye ekledi.
Düzce Halk Eğitim Merkezi’nde telkari sanatıyla ilgilenen ev hanımları Emine Sarıkaya ve Dilek Beyaz, Kovid-19 salgını döneminde el sanatlarına evlerinde devam etti.
Şimdi, devletin desteğiyle, artan talebi karşılamak için Kadın Emek Merkezi’nde bir atölye yürütüyorlar. Çalışmalarını Düzce Üniversitesi’nde sergiledikten sonra, hobilerini mesleğe dönüştürmeye karar verdiler.
Valiliğe bağlı Kadın Emek Merkezi’nde, 3 yıl önce kendilerine tahsis edilen atölyede becerilerini geliştiren girişimci kadınlar, ürettikleri eserleri internet üzerinden birçok kente gönderiyor, bazen de bunları ahşap boyama ve rölyef sanatlarıyla birleştiriyor.
Dilek Beyaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, telkari eğitmeni arkadaşlarının çalışmalarından etkilenerek kursa katılmaya başladığını söyledi.
Pandemi nedeniyle kursa ara vermek zorunda kaldıklarını ancak üretmeye devam ettiklerini anlatan Öztürk, “Bunu evde bir fırsata dönüştürdük. Kendimizi geliştirmeye ve farklı şeyler üretmeye başladık; pandemiden hemen sonra üniversitemizde bir sergi düzenledik.”
Emine Sarıkaya, 17. yüzyılın sonlarında İran’da ortaya çıkan ve Osmanlı döneminde duvar süslemelerinde kullanılan telkârinin, günümüzde de duvarları ve sofraları süslemeye devam ettiğini anlattı.
Bunu, hem geleneksel tekniklere hem de yaratıcı özgürlüğe izin veren, hayal gücünü besleyen bir sanat olarak tanımladı. Şöyle dedi: “Biz buna çivi ve tel sevgisi diyoruz. Mutlaka şekillere ihtiyacınız yok; zihninizde bir yaprak tasarlayıp çizebilir ve onu filigran haline getirebilirsiniz.”
Sarıkaya, 3 yıl aradan sonra Türkiye’deki illerin yüzde 60’ına ürün gönderdiklerini, online ve sosyal medya satışlarıyla da olumlu geri dönüşler aldıklarını söyledi.
“Başaracağımıza dair inancımız her zaman vardı. Başladıktan sonra siparişlerle boğulduk, bu bizi daha da mutlu etti. Filigree, pandeminin getirdiği olumsuz enerjiyi atarak hayata yeniden başlamamız için bize güç verdi,” diye ekledi.