İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, sokak hayvanlarının zehirlenmesiyle ilgili sıkıntılı bir olay, son zamanlarda Türkiye genelinde öfke ve endişeye yol açtı. Kimliği belirsiz kişiler, bölgede zehirli yiyecek bıraktı ve 22 kedi ile üç köpeğin ölümüne neden oldu. Diğer birkaç hayvan şu anda Fenerbahçe’deki özel bir klinikte tedavi görüyor ve yaşam mücadelesi veriyor.
Olay, başıboş hayvanları düzenli olarak besleyen yerel sakinlerin sokakta zehirlenmiş kedileri keşfetmesiyle ortaya çıktı. Etkilenen hayvanları derhal veterinere götürdüler. Zehirlenen hayvan sayısı arttıkça, sakinler ilgili yetkilileri uyardı.
İlk incelemeler, hayvanların sokaklarda bırakılan zehirli sosisleri ve tavukları tükettiğini ortaya koydu. Belediye ekipleri o zamandan beri bölgeyi temizledi ancak ölü sayısı 25’e yükseldi ve diğer birkaç hayvanın durumu hala kritik. Resmi bir soruşturma başlatıldı.
Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı olaya değinerek ölümler nedeniyle derin üzüntü duyduğunu belirtti. “Sakinlerimiz sabahın erken saatlerinde birçok sokak hayvanının çığlıklarıyla uyandı. Ne yazık ki, bu hayvanların çoğunu zehirlenme nedeniyle kaybettik.”
“Sorumluları tespit etmek ve bu tür olayların tekrar yaşanmasını önlemek için Tarım İl Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü ile yakın bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
Kösedağı ayrıca belediyenin veteriner ekipleri ve yerel kliniklerin zehirlenen hayvanları hemen tedavi etmeye başladığını ve sokak hayvanlarının güvenliğini sağlamak için çabaların sürdüğünü belirtti. “Daha fazla can kaybını önlemek için mümkün olan her şeyi yapmaya kararlıyız,” dedi. “Ekiplerimiz, yerel sakinlerle birlikte, sokaklarda kalan zehirli yiyecekleri temizlemek ve hayatta kalan hayvanları tedavi etmek için yorulmadan çalışıyor.”
Mahallesi Fenerbahçe’ye komşu olan Zühtüpaşa Mahalle Muhtarı Çağla Göksu, daha önce de benzer bir olayın yaşandığını söyledi. “Geçtiğimiz yıl Fenerbahçe derbisi sırasında benim evcil hayvanım da dahil olmak üzere 44 kedi zehirlendi. Bu sefer zehirlenme sadece kedileri değil kirpileri, kargaları ve martıları da etkiledi. Kamera görüntülerinin incelenmesiyle faillerin en kısa sürede yakalanmasını umuyoruz.”
İstanbul’un Kadıköy semtinde son zamanlarda yaşanan sokak hayvanlarının zehirlenmesi, Türkiye’deki sokak hayvanlarının kalıcı ve karmaşık sorununu bir kez daha vurguladı. Sorun, binlerce sokak köpeğinin sokaklarda dolaştığı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentsel alanlarda en belirgin şekilde görülüyor. Bu hayvanlar genellikle şehrin dokusunun bir parçası olarak görülse de, varlıkları kamu güvenliği, hayvan refahı ve mevcut politikaların etkinliği konusunda artan endişelere yol açtı.
Ülkenin sahipsiz köpek nüfusu, çeşitli faktörler nedeniyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Evcil hayvanların artık onlara bakamayan sahipleri tarafından terk edilmesi, hayvan kontrol yasalarının yetersiz uygulanması ve yeterli kısırlaştırma ve hadım etme programlarının olmaması soruna katkıda bulunmuştur. Sonuç olarak, Türkiye genelindeki şehirler yönetilmesi zor bir krizle karşı karşıyadır.
Sokak köpeği popülasyonlarındaki artış, kamu güvenliği konusunda önemli endişelere yol açtı. Özellikle çocuklara ve yaşlılara yönelik köpek saldırıları raporları korkuları körükledi ve sokak köpeği popülasyonunu kontrol etmek için daha sıkı önlemler alınması çağrılarına yol açtı. Bazı durumlarda, sakinler meseleyi kendi ellerine aldılar ve bu da Kadıköy’deki son zehirlenme gibi trajik olaylara yol açtı.
Öte yandan, hayvan refahı savunucuları bu hayvanların sıklıkla insan ihmali ve kötü muamelesinin kurbanı olduğunu savunuyor. Birçok sokak hayvanı yetersiz beslenme, hastalık ve yaralanmalardan muzdarip. Yeterli barınak ve bakım eksikliği, onların durumunu daha da kötüleştiriyor ve sokaklarda acı ve ölüm döngüsüne yol açıyor.
Daha kötüsü, tıpkı son günlerde Kadıköy’de olduğu gibi hayvanlar vahşice öldürülüyor.
Türk hükümeti, sahipsiz hayvan krizini ele almak için çeşitli girişimlerde bulundu ve çeşitli başarı dereceleri elde etti. Bir Parlamento komitesi yakın zamanda “sahipsiz hayvanlar yasası” olarak bilinen hayvan refahını koruyan bir yasada değişiklikleri onayladı. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından önerilen yasa, büyüyen krizi ele almayı amaçlıyor.
Hayvan hakları aktivistlerinin tepkisine ve tartışmasına yol açan yasa tasarısı, belediyelere sahipsiz köpekleri toplama, barınaklara yerleştirme ve belirli koşullar altında halk sağlığı açısından risk oluşturmaları veya çok saldırgan olmaları durumunda uyutma zorunluluğu getiriyor.
Yasa tasarısını destekleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de tahmini 4 milyon başıboş köpeğin oluşturduğu risklere atıfta bulunarak, yasa tasarısını kamu güvenliği için gerekli olarak savundu. Birçok ölümcül trafik kazası ve kuduz vakalarındaki artışla ilişkilendirilen başıboş köpek sorununa bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.
İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, sokak hayvanlarının zehirlenmesiyle ilgili sıkıntılı bir olay, son zamanlarda Türkiye genelinde öfke ve endişeye yol açtı. Kimliği belirsiz kişiler, bölgede zehirli yiyecek bıraktı ve 22 kedi ile üç köpeğin ölümüne neden oldu. Diğer birkaç hayvan şu anda Fenerbahçe’deki özel bir klinikte tedavi görüyor ve yaşam mücadelesi veriyor.
Olay, başıboş hayvanları düzenli olarak besleyen yerel sakinlerin sokakta zehirlenmiş kedileri keşfetmesiyle ortaya çıktı. Etkilenen hayvanları derhal veterinere götürdüler. Zehirlenen hayvan sayısı arttıkça, sakinler ilgili yetkilileri uyardı.
İlk incelemeler, hayvanların sokaklarda bırakılan zehirli sosisleri ve tavukları tükettiğini ortaya koydu. Belediye ekipleri o zamandan beri bölgeyi temizledi ancak ölü sayısı 25’e yükseldi ve diğer birkaç hayvanın durumu hala kritik. Resmi bir soruşturma başlatıldı.
Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı olaya değinerek ölümler nedeniyle derin üzüntü duyduğunu belirtti. “Sakinlerimiz sabahın erken saatlerinde birçok sokak hayvanının çığlıklarıyla uyandı. Ne yazık ki, bu hayvanların çoğunu zehirlenme nedeniyle kaybettik.”
“Sorumluları tespit etmek ve bu tür olayların tekrar yaşanmasını önlemek için Tarım İl Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü ile yakın bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
Kösedağı ayrıca belediyenin veteriner ekipleri ve yerel kliniklerin zehirlenen hayvanları hemen tedavi etmeye başladığını ve sokak hayvanlarının güvenliğini sağlamak için çabaların sürdüğünü belirtti. “Daha fazla can kaybını önlemek için mümkün olan her şeyi yapmaya kararlıyız,” dedi. “Ekiplerimiz, yerel sakinlerle birlikte, sokaklarda kalan zehirli yiyecekleri temizlemek ve hayatta kalan hayvanları tedavi etmek için yorulmadan çalışıyor.”
Mahallesi Fenerbahçe’ye komşu olan Zühtüpaşa Mahalle Muhtarı Çağla Göksu, daha önce de benzer bir olayın yaşandığını söyledi. “Geçtiğimiz yıl Fenerbahçe derbisi sırasında benim evcil hayvanım da dahil olmak üzere 44 kedi zehirlendi. Bu sefer zehirlenme sadece kedileri değil kirpileri, kargaları ve martıları da etkiledi. Kamera görüntülerinin incelenmesiyle faillerin en kısa sürede yakalanmasını umuyoruz.”
İstanbul’un Kadıköy semtinde son zamanlarda yaşanan sokak hayvanlarının zehirlenmesi, Türkiye’deki sokak hayvanlarının kalıcı ve karmaşık sorununu bir kez daha vurguladı. Sorun, binlerce sokak köpeğinin sokaklarda dolaştığı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük kentsel alanlarda en belirgin şekilde görülüyor. Bu hayvanlar genellikle şehrin dokusunun bir parçası olarak görülse de, varlıkları kamu güvenliği, hayvan refahı ve mevcut politikaların etkinliği konusunda artan endişelere yol açtı.
Ülkenin sahipsiz köpek nüfusu, çeşitli faktörler nedeniyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Evcil hayvanların artık onlara bakamayan sahipleri tarafından terk edilmesi, hayvan kontrol yasalarının yetersiz uygulanması ve yeterli kısırlaştırma ve hadım etme programlarının olmaması soruna katkıda bulunmuştur. Sonuç olarak, Türkiye genelindeki şehirler yönetilmesi zor bir krizle karşı karşıyadır.
Sokak köpeği popülasyonlarındaki artış, kamu güvenliği konusunda önemli endişelere yol açtı. Özellikle çocuklara ve yaşlılara yönelik köpek saldırıları raporları korkuları körükledi ve sokak köpeği popülasyonunu kontrol etmek için daha sıkı önlemler alınması çağrılarına yol açtı. Bazı durumlarda, sakinler meseleyi kendi ellerine aldılar ve bu da Kadıköy’deki son zehirlenme gibi trajik olaylara yol açtı.
Öte yandan, hayvan refahı savunucuları bu hayvanların sıklıkla insan ihmali ve kötü muamelesinin kurbanı olduğunu savunuyor. Birçok sokak hayvanı yetersiz beslenme, hastalık ve yaralanmalardan muzdarip. Yeterli barınak ve bakım eksikliği, onların durumunu daha da kötüleştiriyor ve sokaklarda acı ve ölüm döngüsüne yol açıyor.
Daha kötüsü, tıpkı son günlerde Kadıköy’de olduğu gibi hayvanlar vahşice öldürülüyor.
Türk hükümeti, sahipsiz hayvan krizini ele almak için çeşitli girişimlerde bulundu ve çeşitli başarı dereceleri elde etti. Bir Parlamento komitesi yakın zamanda “sahipsiz hayvanlar yasası” olarak bilinen hayvan refahını koruyan bir yasada değişiklikleri onayladı. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tarafından önerilen yasa, büyüyen krizi ele almayı amaçlıyor.
Hayvan hakları aktivistlerinin tepkisine ve tartışmasına yol açan yasa tasarısı, belediyelere sahipsiz köpekleri toplama, barınaklara yerleştirme ve belirli koşullar altında halk sağlığı açısından risk oluşturmaları veya çok saldırgan olmaları durumunda uyutma zorunluluğu getiriyor.
Yasa tasarısını destekleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de tahmini 4 milyon başıboş köpeğin oluşturduğu risklere atıfta bulunarak, yasa tasarısını kamu güvenliği için gerekli olarak savundu. Birçok ölümcül trafik kazası ve kuduz vakalarındaki artışla ilişkilendirilen başıboş köpek sorununa bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.