2024 Çin-Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) Zirvesi yaklaşırken, Çin-Afrika ilişkilerinin derinleşmesine yönelik beklentiler yüksek. 4-6 Eylül tarihleri arasında Pekin, Çin ve Afrika arasındaki stratejik ortaklığın daha da ivme kazanacağı bu önemli toplantıya ev sahipliği yapacak.
Afrika kıtasındaki gözlemciler bu zirveyi, özellikle Afrika Kalkınma Bankası’nın yıllık 130 ila 170 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ettiği kıtanın altyapı finansman açığı gibi önemli zorlukları ele almak için önemli bir fırsat olarak görüyor. Afrika’nın halihazırda en büyük ticaret ortağı olan Çin, bu ortaklığı yalnızca karşılıklı yarar için değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın daha geniş hedefi için de hayati olarak görüyor.
FOCAC zirvesi muhtemelen eğitim, altyapı, sağlık hizmetleri ve teknoloji gibi kilit sektörlerde iş birliğini vurgulayacaktır; bu alanlar her iki tarafın da büyüme ve inovasyonu teşvik etmek için iş birliği yapabileceği alanlardır. Afrika ülkeleri bu zirveye somut taahhütler ve gerçek ilerlemeye dönüşecek eyleme geçirilebilir planlar için bakıyor. Çin için bu sadece diplomasiden daha fazlasıdır; paylaşılan refahı teşvik eden ve küresel zorlukları ele alan uzun vadeli bir ilişkiyi teşvik etmekle ilgilidir. Bu zirvenin sonucu önümüzdeki yıllarda Çin-Afrika ilişkilerinin geleceğini çok iyi şekillendirebilir.
Ekim 2000’de Pekin’de kurulan Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC), Çin ve Afrika arasındaki stratejik ilişkide önemli bir değişime işaret etti. Analistler ve uzmanlar, FOCAC’ın bu iki taraf arasındaki kalıcı iş birliğinin temel taşı haline geldiği konusunda hemfikir. Kuruluşu, sağlam altyapı projeleri, insan kaynakları geliştirme, yönetim değişimleri ve önemli finansal destekle karakterize edilen dinamik bir dönemi başlattı.
Çin’in bakış açısından, FOCAC çerçevesi, pratik, sonuç odaklı bir yaklaşımla Afrika’da sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme taahhüdünü yansıtmaktadır. Bu ilişki, Çin’in son yetmiş yıldaki olağanüstü dönüşümünün zemininde gelişmiştir.
Çin rol model olarak
Afrika’nın Çin’in kalkınma hikayesine olan artan hayranlığı, Çin özelliklerine sahip benzersiz sosyalizm modelinde kök salmıştır ve bu model, insanlara öncelik veren bir felsefe, yenilikçilik ve ilerici reformları vurgulamaktadır. Çin’in modernizasyon stratejisi, yönetişim ve kalkınma fırsatlarına dair bir örnek sunarak, Küresel Güney ülkelerinin ilgisini giderek daha fazla çekmektedir. Bu uluslar, Çin’in deneyimini, kendi yönetişim çerçevelerini geliştirmek, yenilikçiliği teşvik etmek ve benzersiz bağlamlarına göre uyarlanmış sürdürülebilir kalkınmayı sürdürmek için değerli bir model olarak görmektedir.
Bu artan güven, Çin’in Küresel Güney ile iş birliğini güçlendirmeyi, Kuzey-Güney diyaloğunu ilerletmeyi ve bölgeler arası kalkınma stratejilerini entegre etmeyi vurgulayan dış politika hedeflerinin bir yansımasıdır.
Bu çabanın merkezinde, Afrika ile Çin arasındaki geleneksel bağı çok boyutlu, karşılıklı yarar sağlayan bir ortaklığa dönüştürmek amacıyla kurulan Çin-Afrika İşbirliği Forumu (FOCAC) yer alıyor.
FOCAC, kuruluşundan bu yana bu ilişkiyi geliştirmede önemli bir rol oynamış, salt söylemin ötesine geçerek somut, ölçülebilir faydalar sunmuştur. Çeşitli kalkınma stratejileri arasında sinerjiyi teşvik ederek ve yeni büyüme itici güçlerini besleyerek FOCAC, Çin’in küresel bir kalkınma topluluğu oluşturma taahhüdünü örneklemektedir. Bu yaklaşım, yalnızca Çin’in küresel kalkınmada kilit bir oyuncu olarak rolünü vurgulamakla kalmaz, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda gelişmiş iş birliği ve paylaşılan ilerleme potansiyelini de vurgular.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Dakar’daki 2021 FOCAC açılış törenindeki konuşması, Çin-Afrika ilişkileri için yeni bir stratejik rota belirledi ve Afrika liderleri ve vatandaşlarından yaygın övgü aldı. Konuşmasında, iki bölge arasındaki bağları derinleştirme taahhüdünün altını çizerek gelecekteki iş birliği için iddialı bir plan taslağı çizdi.
Dakar konferansı, küresel ekonominin değişen dinamikleriyle ustaca uyum sağlayan kapsamlı bir ekonomik iş birliği planı üretti. Bu girişimin merkezinde, birkaç kritik sektörde ikili iş birliğini geliştirmeyi amaçlayan “Çin ve Afrika Vizyonu 2035” vardı. Bu plan, sağlık, yoksulluğun azaltılması, tarım, ticaret ve yatırım, dijital inovasyon, yeşil kalkınma, kapasite oluşturma, kültürel alışverişler ve barış ve güvenliği vurgulamaktadır.
Dakar zirvesinden bu yana, bu alanlarda önemli ilerlemeler kaydedildi ve ileriye giden yol, FOCAC’ın Pekin’deki devam eden gündemi için önemli bir odak noktası olmaya devam ediyor. Vizyon 2035 planı, yalnızca Çin’in karşılıklı olarak faydalı bir ortaklığa olan bağlılığını vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ederken küresel ekonomik değişikliklere uyum sağlamak için daha geniş bir stratejiyi de yansıtıyor.
Kuşak ve Yol Girişimi (BRI)
2013’te Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) başlangıcından bu yana, kısmen Çinli özel işletmelerin aktif katılımı sayesinde Afrika önemli faydalar gördü. Bu şirketler, ortak bir geleceğe sahip bir Çin-Afrika topluluğu inşa etmede kilit oyuncular haline geldi ve kıtanın gelişimine yeni bir enerji enjekte etti. Çin-Afrika iş birliği derinleştikçe, Çin yatırımları Afrika kıtasında çoğaldı ve nüfus, toprak ve çeşitli mineral kaynakları açısından zengin bölgeleri hedef aldı. Çin, altyapı geliştirmeye odaklanarak, sermaye sağlayarak ve kalifiye işçileri konuşlandırarak Afrika ülkelerinin büyümesinin önündeki engelleri kaldırmayı amaçlıyor.
Sonuçlar çarpıcıdır: Çin, son on yılda Afrika genelinde 6.000 kilometreden (3.728,23 mil) fazla demir yolu, 6.000 kilometre yol ve yaklaşık 20 limanın inşasını kolaylaştırdı. Kenya’nın Standart Ölçülü Demiryolu ve Addis Ababa-Cibuti Demiryolu gibi bu projeler yalnızca Afrika’nın ekonomik beklentilerini desteklemekle kalmadı, aynı zamanda bölgesel bağlantıyı da güçlendirdi.
Ortaklığın geleceği
Afrika ülkeleri yaklaşan zirve için bir araya gelirken, Çin-Afrika ortaklığının gelecekteki yönü dikkatli bir yeniden değerlendirme gerektiriyor. FOCAC uzun zamandır bu ilişkinin temelini oluşturuyor ve politika koordinasyonu ve iş birliği projeleri için birincil platform görevi görüyor.
Her üç yılda bir toplanan FOCAC, altyapı, tarım ve üretimi hedefleyen 2021 zirvesinde kayda değer 40 milyar dolarlık bir taahhüt de dahil olmak üzere önemli mali taahhütleri tutarlı bir şekilde yerine getirmiştir. Forumun etkinliği geçmiş performansında açıkça görülmektedir: 2006 ile 2021 arasında, vaat edilen 191 milyar dolarlık kredinin 155 milyar doları Ekim 2021’e kadar uygulanmıştır. Bu yılki zirve, ABD liderliğindeki bir koalisyonun Çin’e karşı artan direnişinin zemininde gerçekleşiyor. Bu bağlamda, Çin Küresel Güney ile bağlarını yalnızca ekonomik girişimler olarak değil, büyüyen küresel siyasi uyumun ayrılmaz bir parçası olarak görüyor.
Afrika, Çin’in küresel stratejisinin büyük planında nerede duruyor? Kıtanın Çin için ekonomik değeri yadsınamaz, ancak jeopolitik önemi hızla daha da önemli hale geliyor. Pekin, Afrika ile ekonomik bağlarını derinleştirirken, aynı zamanda uluslararası forumlarda kritik destek topluyor ve bu da Çin’in küresel diplomasi ve güvenlik üzerinde daha fazla etki yaratmasına olanak sağlıyor. Bu destek, Çin’in taraflı olarak algıladığı bir dünya düzenine meydan okumaya ve onu yeniden şekillendirmeye çalıştığı için olmazsa olmazdır.
“Modernizasyonu İlerletmek ve Ortak Bir Geleceğe Sahip Yüksek Düzeyli Bir Çin-Afrika Topluluğu Oluşturmak İçin El Ele Vermek” temalı 2024 zirvesi, Çin’in daha geniş jeopolitik hedeflerini destekleyecek şekilde bu bağları derinleştirmeyi amaçlıyor. Akıllıca yönetilirse, FOCAC gerçekten de hem sürdürülebilir hem de karşılıklı olarak faydalı olan yeni bir iş birliği dönemini başlatabilir.