Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de gerçekleştirilen 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde kaymakam adaylarına hitap ederek kamu yönetimi, adalet ve hizmet anlayışı konularında değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde devlet-millet ilişkisine dikkat çekerek kaymakamlardan halkla güçlü bir iletişim kurmalarını istedi.
Son günlerde yaşanan siyasi gelişmelerle ilgili olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’yi ziyaret etmesi nedeniyle gündemde pek çok soru öne çıktı. Bu tartışmalar sürerken, kaymakam adaylarına seslenen Erdoğan’ın, “Sadece inancı ve anadilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız dışlandı, ötekileştirildi” ifadesi dikkatleri üzerine çekti.
Erdoğan, adaletin devletin temel yapı taşı olduğu söyleyerek, “Adalet yükseldikçe, devlet de güçlenir. Ancak devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa, kamu hizmetleri anlamını yitirir” dedi. Devletin, vatandaş odaklı olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, kamu görevlilerinin halkla olan ilişkilerini güçlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi: “Devlet, milletine hizmet etmek için vardır. Kamu görevlisi de millete hizmet eden kişidir.”
Erdoğan, kaymakam adaylarının, vatandaşların sorunlarına çözüm bulmaya odaklanmaları gerektiğini belirtti: “Benim vatandaşım asla ‘Devlet nerede?’ diye düşünmeyecek. İhtiyacı olanı bulmak için siz onların yanına gideceksiniz” dedi. Kamu görevlilerinin halkla olan bağlantılarının kopuk olmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Kibir asla sizin alanınıza girmemeli. Halktan, sokaktan, esnaftan ya da köylüden uzak olan yöneticilere tahammül gösteremeyiz” şeklinde ekledi.
Erdoğan, kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken makam ve imkanların arkasına sığınmamaları gerektiğini vurgulayarak, “Bir yöneticiyi saygın kılan şey, koltuğa oturmak ya da resmi plakalı araç kullanmaktır. Milletin gönlünde yer edinmeden gerçek bir devlet adamı olunamaz” dedi. Erdoğan, geçmişte devletin bazı kesimlerin dışlanmasına sebep olan uygulamalarına da değinerek, “İlerici-gerici diyerek insanları kutuplaştırdılar. İnançlarını özgürce yaşamak isteyen milyonlarca insan dışlandı. Oysa bizim anlayışımız, ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesidir. Bu ilkeyi savunmaktan vazgeçemeyiz.”
“Türkiye bir hukuk devleti, merhamet devletidir. Adaleti yükselttiğimiz ölçüde devleti de yüceltiriz. Eğer devlet ile millet arasındaki mesafe açılırsa kamu olarak sunduğumuz hizmetlerin hiçbir kıymeti kalmaz. Her iki deneyimi de yaşayan bir ülkeyiz. Devlet ile vatandaş arasında duvarlar ören elitist zihniyet oldukça zararlı sonuçlar doğurdu. İnsanlarımızı birbirlerine düşürmek için irticacı, laik, anti laik, ilerici-gerici gibi etiketler kullanıldı. Ahlaki olarak sadece anadilini konuştuğu için birçok insanımıza adaletsizlik yapıldı. Bunun bedeli ise demokrasimize, devletimize ve milletimize yansımıştır. Üstten bakan bir anlayışın devlet yönetiminde yeri yoktur.”
Türkiye’nin, hem adalet hem de merhamet medeniyetini temsil ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Türkiye bir hukuk devletidir. Medeniyetimiz de merhamet medeniyetidir. Ezilenlere sırt çevirmek, Türkiye Cumhuriyeti’ne uygun düşmez” şeklinde konuştu. Ayrıca göçmenler konusunda da dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Ülkemize sığınan insanlarımıza kardeşlik görevimizi yerine getirmek bizim sorumluluğumuzdur” dedi.
Erdoğan, kura çekilişi öncesinde kaymakam adaylarına görev yapacakları bölgelerde ayrım yapmadan hizmet etmeleri gerektiğini söyledi: “Görev yapacağınız bölgelerde hiçbir ayrım gözetmeyeceksiniz. Hangi inanç ya da kimliğe sahip olursa olsun, her bir vatandaşımız eşit hizmet hakkına sahiptir.” Son olarak, kaymakamlara bulundukları yerlerde karşılaştıkları sorunları çözme sorumluluğunu hatırlatarak, “İlçenizdeki her sorun sizin sorununuzdur. Siz görevlerinizi ne denli iyi yerine getirirsiniz, devletimiz de o kadar güçlü olur” diyerek adaylardan içtenlikle millete hizmet etmelerini istedi. Kura töreninde, 97 kaymakam adayının görev yerleri belirlendi.