TBMM Genel Kurulu’nda pek çok siyasi, son dönemde artan şiddet olayları, cinayetler ve kayıplar gibi konuların arka planında yargı sistemindeki aksaklıkların olduğunu belirtti. Gelecek Partisi’nden İsa Mesih Şahin, ‘yargı reformuna duyulan ihtiyaç oldukça yüksek’ derken, CHP’li Vekil Turan Taşkın Özer, ‘suç oranlarının artacağını önceden söyledik ama dikkate almadınız’ diyerek iktidarı eleştirdi. ‘TIKANAN BİR YARGI SİSTEMİ SORUNU VAR’ Önerge hakkında söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, adalet sisteminin toplumun en temel unsurlarından biri olduğunu, ancak hukukun üstünlüğü ilkesinin büyük bir darbe aldığını ifade etti. Cezasızlık anlayışına da dikkat çeken Şahin, ‘Tıkanmış bir yargı sistemi var. Yargı mensupları arasında liyakat sorunu mevcut. Bu temel sorunlar için bir yargı reformuna acil olarak ihtiyaç duyuyoruz. Kitlesel mağduriyetlere sebep olan önemli meseleler bulunuyor. Adil, eşit ve gerçekçi bir infaz yasasına ihtiyaç var. Uzlaştırma kurumunun kapsamı genişletilirse, yargı organlarının yükü de azalacaktır. Ekonomik meseleler için ekonomik çözümler üretilmelidir. Yoksulluk nafakası süresinin ise tarafların evlilik süreleri, eğitim seviyeleri, meslekleri ve sağlık durumları gibi kriterlere göre belirlenmesi gerektiği düşünülmektedir. Kamu sektöründe liyakat sisteminin oluşturulması için mülakat uygulamasının kaldırılması önemli bir adım olacaktır. Belediye çalışanlarının yetersiz özlük hakları, seçim döneminden sonra işten çıkarmalar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Emeklilik sisteminin gelecek nesilleri borçlandırmayacak, adil ve uygulanabilir bir yapıya kavuşturulması amacıyla gerçekçi adımlar atılmalıdır.’
‘TOPLUMUN YÜZDE 70’İ YARGIYA GÜVENMİYOR’ İYİ Parti Afyon Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Türkiye’deki demokratik hukuk düzeninin iyileştirilmesi için ortak bir görüş birliğine varılması gerektiğine dikkat çekti ve toplumun büyük bir kesiminin yargıya güvenme konusunda büyük bir kayıptan bahsetti. Olgun, ‘2023 yılı itibarıyla yapılan araştırmalar, toplumun yüzde 70’inin adalete güven duymadığını gösteriyor. İnsanların neden yargıya güven duymadığı işte burada devreye giriyor; reform işte buradan başlamalı. Yargı Reformu Strateji belgeleri, pahalı amaçlar için birer iş listesinden öteye geçememiştir. Bu belgeler, yargının kritik meselelerine yeterince yanıt veremiyor. Organize bir yargı reformu süreci olsaydı, 2015 ve 2019’da yeni strateji belgeleri oluşturulmak yerine hedeflerin ne ölçüde gerçekleştirildiği incelenmeliydi. Bu durum, reformun içeriğinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Yargı ve reform, sadece bir vaatten ibaret olmamalı, esas amacımız kaliteli yargı hizmeti sunmak olmalıdır.’
‘TANZANYA’DAN BİLE GERİDEYİZ’ DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan ise, ‘Sivil toplum kuruluşlarının yayınladığı raporlar, Türkiye’nin 142 ülke arasında 117. sıraya düştüğünü ortaya koydu. Bu durum, Türkiye’nin Tanzanya ve Kongo gibi demokrasinin zayıf olduğu ülkelerden bile geride olduğunu gösteriyor. Ülkede toplumun adalet umudu, her geçen gün azalıyor ve her 4 kişiden 3’ü haksızlığa uğradıklarında herhangi bir işlem yapmaktan çekiniyor. Adaletsizliğin en yoğun yaşandığı alanların başında hapishaneler gelmektedir. Tecrit ve kötü muamele, cezaevlerini birer işkence merkezine dönüştürmüştür. Siyasi mahkumlara karşı ise adeta ikili bir hukuk uygulanmaktadır.’
‘KEYFİ KANUNLARLA YÖNETİLİYORUZ’ CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ise, ‘Hukukun değil, şantajın, rüşvetin ve siyasi etkilerin belirlediği bir yasalar bütünü altında yaşamaya zorlanıyoruz. En demokratik yasaları yazmakla kalmamalı, uygulayıcıların bu metinlere saygı duymasını sağlamak için öncelikle yargıdaki siyasi etkilerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bunun yolu da HSYK’nın başında bulunan atanmış Adalet Bakanı’nın derhal görevden ayrılmasıdır. Bunun yanı sıra, yasa yapma süreçlerinde de sorunlar yaşanıyor. İnfaz yasasının birçok maddesi yeniden düzenlendi, komisyonlarda ise ifade özgürlüğü konusunda cezaevinde olan kişilere indirim yapılmadı. Fakat adi suçlara yönelik organize suç liderlerine özel af niteliğinde cezai değişiklikler yapıldı. Bu durumun sorumlususunuz. Suç oranlarının artacağını belirttik lakin dikkate almadınız.’