Başlık: Hamas Yetkilisi: Yeni Liderin Kimliği Muhtemelen Gizli Kalacak
Bu makalede Google YouTube içeriği yer almaktadır. Çerezler ve diğer teknolojileri kullanıyor olabilirler. Bilgisayarınıza herhangi bir şey yüklenmeden önce, sizin rızanızı alıyoruz. İzin vermeden önce çerez politikasını okumak ve gizlilik politikasına göz atmak isteyebilirsiniz. Bu içeriğe ulaşmak için ‘kabul et ve devam et’ seçeneğine tıklamanız gerekmektedir. YouTube paylaşımının sonu. İçerik bulunamadı.
BBC’ye konuşan bir Hamas yetkilisi, güvenlik nedenleriyle örgütün yeni liderinin kimliğinin büyük ihtimalle gizli tutulacağını belirtti. Hamas, 2003 yılında örgütün kurucusu ve lideri Şeyh Ahmed Yasin’in İsrail tarafından suikasta uğrayarak öldürülmesinin ardından, Dr. Abdülaziz el Rantisi’nin kimliğini de gizli bırakmıştı. Hareket, liderini gelecek yıl Mart ayında seçecek ve bu tarihe kadar beş üyeli bir komite tarafından yönetilecek. Söz konusu komite, Halil el Hayya, Halid Meşal, Zaher Cabari, Şura Konseyi lideri Muhammed Derviş ve açıklanmayan bir beşinci üyeden oluşmaktadır. Yetkili, Halil el Hayya’nın siyasi ve dış ilişkilerin büyük bir kısmının sorumluluğunu aldığını ve Gazze ile ilgili konularda doğrudan kontrol sahibi olacağını vurguladı. Bu sebeple El Hayya, fiilen hareketin lideri konumuna geldi. Rehineler meselesine de değinen yetkili, hareketin rehinelerin güvenliğini sağlama kapasitesine ve personeline sahip olduğunu iddia etse de detaylı bilgi vermekten kaçındı.
Hamas lideri Haniye’nin üç oğlunun öldürüldüğü İsrail saldırısı hakkında bilgi sahibi misiniz? Filistin lideri Abbas, BM Genel Kurulu’nda ‘Gazze’nin tek karışını bile İsrail’e vermeyeceğiz’ ifadelerini kullandı. ABD, Gazze’ye insani yardım ulaştırması için İsrail’e 30 günlük bir süre tanıdı. Gazze’ye ne kadar insani yardım ulaştığı ise merak edilebilir. Ayrıca, geçen Haziran ayından bu yana asgari düzeyde müzakere yapıldığını dile getirdi. Yetkili, İran Dışişleri Bakanı’nın geçtiğimiz Cuma günü Ankara’da Halil el Hayya ile bir görüşme gerçekleştirdiğini ve Sinwar’ın ölümü nedeniyle başsağlığı dilediğini aktardı. Ayrıca, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ABD’deki seçimlerden bir hafta veya daha kısa bir süre içerisinde gerçekleşebileceğini de ifade etti. Yahya Sinvar’ın Gazze’nin güneyinde bir çatışmada öldürülmesinin ardından, hareket adına bir video mesaj yayınlayan Halil el Hayya, Sinvar’ın ölümüyle Hamas’ın güçleneceğini savundu. Hayya ayrıca, İsrail askerleri bölgeden ayrılana kadar rehinelerin serbest bırakılmayacağını da belirtmişti.
Bölgeyi takip eden BBC editörleri ve uzmanları, Sinvar’ın ölmesinin Hamas için önemli bir kayıp olduğunu, ancak tek başına savaşı sona erdirmeye yetecek bir durum olmadığını belirtiyor. ABD’nin öncülüğünü yaptığı bazı ülkeler, Sinvar’ın öldürülmesinin Gazze’de bir ateşkes olasılığını doğurduğunu savunuyor. ABD ile birlikte Almanya ve İngiltere de benzer görüşte. Ancak Binyamin Netanyahu, Sinvar’ın ölümünün ardından Hamas’a koşulsuz teslim olma çağrısında bulundu. İsrail birlikleri, 7 Ekim saldırılarını organize etmesinin ardından kısa süre içinde kaybolan Hamas liderini bir yıldan fazladır arıyordu. 61 yaşındaki Yahya Sinvar’ın büyük bir bölümünü Gazze Şeridi’nin altındaki tünellerde korumacı göreviyle ve rehinelerin oluşturduğu ‘canlı kalkan’ ile geçirdiği iddia ediliyordu. BBC’nin İstanbul’daki Gazze büro şefi Rushdi Abualouf, Halid Meşal’in örgütün liderliğini üstleneceğine inandığını yazdı. Hamas yöneticisi de 7 Ekim saldırıları hakkında BBC’nin sorularını yanıtladı.
Rutin bir devriye sırasında, İsrail ordusu 828. Bislamach Tugayı’na bağlı bir ekibin Refah’ın Tel el Sultan bölgesindeki devriyesi esnasında çatışmanın başladığını açıkladı. Açıklamaya göre, tespit edilen üç militan, İsrail askerleriyle çatışmaya girdikten sonra ayakta kalan binalardan birine girmiş. İsrail askerleri daha sonrasında olay yerinden bir drone görüntüsü yayınladı. Kayıtta, yaralı olduğu anlaşılan bir kişi, içeri giren hava aracına elindeki sopayı atıyor. İsrail ordusuna göre, bu olaydan sonra yaralı kişinin bulunduğu kat tank ateşiyle bombalandı. Çatışmanın özel bir durumu yoktur ve askerler olay yerine 17 Ekim Perşembe sabahına kadar dönmedi. Cesetler incelendiğinde birinin Hamas liderine çok benzediği fark edildi. Ancak bubi tuzağı ihtimali nedeniyle cesede dokunulmadı ve bunun yerine parmağının bir kısmı alınıp test için İsrail’e gönderildi. İlerleyen saatlerde bölgede güvenlik önlemleri alınırken, Sinvar’ın cesedi alındı ve İsrail’e sevk edildi.
Filistin tarihi üzerine yapılan bir değerlendirmede, 1799’dan günümüze Siyonizm, İsrail işgali, savaşlar ve beklenen barış ele alındı. İsrael’de siyasiler sıklıkla Sinvar’ın rehineleri canlı kalkan olarak kullandığını ifade ediyorlardı. Yahya Sinvar öldürüldüğünde yanında rehine bulunmuyordu. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Sinvar yenilmiş, aranıyorken ve firariyken öldü. Bir komutan gibi değil, yalnızca kendini düşünen biri olarak hayatını kaybetti. Bu, tüm düşmanlarımıza açık bir mesajdır” dedi. ‘Sinvar’ın ölümü Hamas’a büyük bir darbe, fakat savaşı sonlandırmaz.’ BBC Dış Haberler Editörü Jeremy Bowen’a göre Yahya Sinvar’ın öldürülmesi Hamas’ı sarsmış olsa da İsrail-Gazze savaşının sonunu getirip getirmeyeceği belirsizdir. Gazze’nin Han Yunus kentinde BBC adına yerel gazetecilerle röportaj yapan Filistinliler, savaşın süreceği görüşündedir. Doktor Ramadan Faris, “Bu savaş Sinvar, Haniye, [Hamas lideri Halid] Meşal veya başka bir liderle bağlantılı değil” dedi ve ekledi: “Bu, hepimizin bildiği ve anladığı gibi Filistin halkını ortadan kaldırma savaşı. Konu Sinvar’dan çok daha büyük.” Adnan Ashour ise bazı kişilerin Sinvar’ın ölümüne üzüldüğünü, bazıların ise umursamadığını vurguladı. Ashour, “Sadece bizim peşimizde değiller. Tüm Orta Doğu’yu istiyorlar. Lübnan, Suriye ve Yemen’e karşı savaşıyorlar… Biz ve Yahudiler arasındaki savaş 1919’dan beri devam ediyor” açıklamasını yaptı. Ashour, Sinvar’ın ölümüyle ilgili olarak, “Hamas yalnızca Sinvar değil, bir halkın davası” ifadelerini kullandı. Jeremy Bowen, 1990’lardan bu yana birçok Hamas liderinin İsrail tarafından öldürüldüğünü, ama her zaman yerlerine yenilerinin geldiğini belirtti. Bowen, “İsrail Sinvar’ın ölümünü kutlarken, Hamas rehineleri tutmaya devam ediyor ve savaşı sürdürüyor” şeklinde konuştu.
Filistinliler, Sinvar’ın öldürülüşü hakkında ne düşünüyor? Gazze’nin güneyinde, evinden uzakta bir çadırda yaşayan Mohammed Wadi, Sinvar’ın ölümüyle “yüreğinin yandığını” ifade etti: “İki gün önce bir çadırın yandığını gördüğümüzde yüreğimiz sızladı. Bugün Haniye ve Aruri’nin ölümleriyle birlikte, Yahya Sinvar’ın öldürülmesiyle bir kez daha yüreğimiz yanıyor. Gerçekten çok kötü bir durum.” BBC için çalıştığı belirtilen bağımsız bir gazetecinin aracılığıyla konuşan başka bir Gazzeli, Hamas’ın son liderinin öldürülmesinin büyük bir değişim yaratmayacağını dile getirdi: “Sinvar, Gazze Şeridi’nde bir yıllık çatışmaların ardından öldürüldü. Farklı görüşler olsa da, bir istihbarat operasyonunun sonucu değil, tam teçhizatlı bir şekilde ve İsrail güçleriyle çatışma sırasında öldürülmüş olmasının önemi büyük.” Omar Abdel Latif adındaki bir Filistinli ise BBC’nin radyo programında bölgedeki insanların savaştan bıktığını belirterek, “İnsanların sonunda biraz dinlenebilmeleri için normale dönmeyi özlüyoruz. Sürekli savaş ve bitmeyen yorgunluktan bıktık,” diye ifade etti. İşgal altındaki Batı Şeria’daki Ramallah’ta yaşayan 54 yaşındaki Murad Omar da Reuters’a, “Sinvar’ın öldürülmesi durumu daha da karmaşık hale getirecek. Gazze’deki savaş uzayabilir. Amerikalılar ve İsrailliler, bugünün Gazze için yeni bir gün olduğunu söylüyorlar, ama bu doğru değil; bunlar sadece siyasi sloganlar. Savaş devam edecek ve bitmeyecek gibi görünüyor,” dedi. Birkaç kilometre ötede, Hebron’da yaşayan Alaa Hashlamoon, “Kim ölürse ölsün, onun yerine geçecek birinin her zaman olacağını biliyoruz. Sinvar inatçı bir adamdı, onun gibi ya da ondan daha inatçı birinin lider olmasını umuyoruz. Aramızdan iyi bir adam ayrıldı; Allah’ın izniyle daha iyi birini bulacağız,” şeklinde konuştu.