Başlık: Türkiye’nin Afrika ile Gelişen Enerji ve Maden İşbirliği: Öne Çıkan Ülkeler
Türkiye’nin dış politikasında giderek artan bir öneme sahip olan Afrika, enerji işbirliği alanında da Ankara’nın ilgi odağı haline geldi. Türkiye, yaklaşık yirmi Afrika ülkesiyle maden arama, petrol ve doğalgaz işbirliği için anlaşmalar imzaladı. Bu çerçevede Türkiye’nin en büyük atılımlarından biri, geçen hafta Somali’nin Hint Okyanusu kıyılarına gönderdiği Oruç Reis araştırma gemisi ile başlattığı sismik çalışmalardır. Ayrıca, Ankara’nın bu yıl sonunda Nijer’de altın aramalarına başlaması beklenmektedir.
2000’li yılların başında Afrika Açılımı olarak bilinen politikayı başlatan Türkiye, 2013 yılında bunu Afrika Ortaklık Programı’na dönüştürerek kıtayla olan ilişkilerini daha kurumsal bir çerçeveye oturttu. Bu adımların ilk somut sonuçları ise askeri ve savunma işbirliği anlaşmalarıyla savunma sanayi alanında elde edilmeye başlandı.
Türkiye, başta insansız hava araçları olmak üzere birçok savunma sanayi ürününü, birçok Afrika ülkesine eğitim ve ekipman desteği vermek suretiyle tedarik etti. Son birkaç yıldır Türkiye’nin en öncelikli alanı ise enerji işbirliği olmuştur. Sudan, Libya, Angola, Nijer, Nijerya, Fas, Cibuti, Mısır ve Cezayir gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu 20’ye yakın ülke ile madencilik ve enerji alanında anlaşmalar imzalamış olan Türkiye, olumlu siyasi ve ekonomik koşulların oluştuğu ülkelerde somut işbirlikleri geliştirmeye başlamıştır. Afrika, hidrokarbon kaynaklarının yanı sıra elmas, altın, uranyum, kobalt ve lityum gibi nadir minerallerle büyük ekonomik güçlerin dikkatini çekmektedir. Türkiye, bu alanda rekabet ederken, sömürgeci bir geçmişe sahip olmadığını ve Afrika ülkeleriyle eşit seviyede ilişkiler geliştirdiğini de vurgulamaktadır.
Oruç Reis Projesi ve Somali
Türkiye’nin Afrika ile olan işbirliğinde en çarpıcı örneklerden biri Somali’dir. Türkiye ile Somali arasındaki ilişkiler, Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 yılındaki ziyareti sonrasında yeni bir boyuta taşınmıştır. Dünyanın en fakir ve güvenlik sorunlarıyla dolu bölgelerinden biri olan Somali’ye yapılan bu ziyaretin ardından iki ülke arasında birçok alanda derin ilişkiler kurulmuş, son olarak bu yıl Şubat ayında Savunma ve Ekonomik İşbirliği Çerçeve Anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma, Türkiye’ye Somali’nin karasularını on yıl boyunca koruma karşılığında deniz kaynaklarına katkıda bulunma yetkisi tanımaktadır. Bu anlaşmanın ardından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Somali Petrol Otoritesi ile “Türkiye ile Somali Arasında Hidrokarbon Arama ve Üretim Anlaşması” imzalamıştır. Oruç Reis, 25 Ekim’de Mogadişu Limanı’na demirlemiştir.
Türkiye, Somali açıklarında 15 bin kilometrekarelik bir alan gösteren üç boyutlu sismik araştırmalar yapmayı planlıyor. Petrol bulunması halinde, bu yaşamsal kaynak üzerinde üretim yetkisine de sahip olacaktır. Daha önce başka ülkelerin bu alanda çalıştığı bilinmektedir fakat ilk defa üç boyutlu sismik çalışmalar yapılacak olması, farklı sonuçlar doğurabileceği düşünülmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türk medyasına verdiği demeçte, ABD’li şirketlerin bu bölgede lisanslarının bulunduğunu belirterek, Amerikalı bir firmadan servis hizmeti teklifi aldıklarını ifade etmiştir. Bayraktar, uluslararası şirketlerin de bu operasyonlara katılımının mümkün olabileceğini, kendileri ve Somalililerin bu duruma açık olduklarını belirtmiştir. Ayrıca, Ekim 2022’de Amerikalı bir şirket olan Coastline Exploration, Somali’ye yedi blokta petrol arama ruhsatı vermiştir. Enerji uzmanlarına göre, jeosismik analizler sonucunda Somali’de 30 milyar varile yakın petrol ve doğal gaz bulunduğu öngörülmektedir. Türkiye ve Somali arasında yapılan bu anlaşma, sadece deniz kaynaklarını değil, karasal alanda da petrol araştırmalarını kapsamaktadır.
Nijer’deki Gelişmeler
Son dönemde, Türkiye’nin Afrika’daki yatırımlarından öne çıkan ülkelerden biri de Nijer olmuştur. 17 Temmuz 2024 tarihinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlığında üst düzey bir Türk heyetinin Nijer’e gerçekleştirdiği ziyaret, bölgedeki cunta hükümeti ve artan gerilim nedeniyle özel bir önem taşımaktadır. Nijer, altın ve uranyum gibi değerli doğal kaynaklar açısından zengin bir ülkedir. Yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye ve Nijer enerji bakanları petrol ve doğalgaz işbirliği niyetinde bulunduklarını ifade eden bir anlaşma imzalarken, iki bakan, madencilik alanında da işbirliği anlaşmasını 22 Ekim’de İstanbul’da gerçekleştirmiştir. Ayrıca, Nijer 2019 yılında MTA Uluslararası Madencilik Anonim Şirketi (MTAIC) adına, altın potansiyeli yüksek üç sahayı ruhsatlandırmıştı ve bu sahalarda üretimin yıl sonunda başlaması beklenmektedir.
Ancak Nijer’deki askeri darbeye birçok Batılı ülkenin yanı sıra, ECOWAS (Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu) da karşı çıkmıştır. ECOWAS, devrilen cumhurbaşkanının geri dönmemesi durumunda askeri müdahale tehditinde bulunmuştur.
Mısır ve Nijerya ile İşbirlikleri
Türkiye’nin benzer anlaşmalar imzaladığı ülkeler arasında Sudan da bulunmaktadır. İki ülke 2018 yılında “Altın ve İlgili Metallerin Aranması ve İşletilmesi” konusunda bir anlaşma imzalamıştır. Ancak bu anlaşmanın henüz somut bir üretim aşamasına geçmediği görülmektedir. Ayrıca Fas, Cibuti ve Nijerya gibi ülkelerle de maden anlaşmaları yapılmış olsa da henüz kayda değer bir gelişme kaydedilmemiştir. Türkiye’nin Libya ile olan anlaşmaları da dikkat çekmektedir. Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) verilen kara ve deniz alanlarındaki ruhsatlar, Libya’nın zengin petrol kaynaklarından ötürü önemli görülmektedir. 2019 yılında Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki anlaşması, Doğu Akdeniz’de yaşanan dengeleri değiştirmiştir.
Mısır ve Cezayir ile de sıvılaştırılmış doğalgaz ticareti yapılmakta ve yeni üretim sahaları bulma yönünde adımlar atılmaktadır. Mısır ile yapılan son anlaşma, Cumhurbaşkanı Sisi’nin Türkiye ziyareti esnasında imzalanmış olup, enerji işbirliğinin pekiştirilmesine yönelik projeleri içermektedir. Nijerya ile üç farklı alanda yapılan anlaşmalar, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji işbirliği ve hidrokarbon ile madencilik işbirliğini kapsamaktadır. Nijerya’nın dünya petrol rezervinin yaklaşık %3’üne sahip olduğu değerlendirilmektedir. Son olarak, Türkiye 2021 yılında Angola ile hidrokarbon ve madencilik alanlarında işbirliği için anlaşma imzalamıştır. Angola, yaklaşık 13 milyar varil petrol rezervine sahiptir.