Başlık: İsrail’in İran’a Saldırısının Nedeni Nedir, Tahran Cevap Verecek Mi?
İsrail’in Cuma gecesi İran’ın askeri üslerine gerçekleştirdiği saldırıların ardından İran, Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması’nın 51. Maddesi’ne atıfta bulunarak “kendini savunma hakkına ve yükümlülüğüne sahip olduğunu” ifade etti. İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari, İran’a karşı misillemede bulunmaması gerektiği uyarısında bulundu ve İran’ın böyle bir adım atması durumunda “Biz de karşılık vermek zorunda kalırız” şeklinde konuştu. İsrail, İran’ın 1 Ekim’de gerçekleştirdiği balistik füze saldırılarına misilleme yapacağını uzun süredir dile getiriyordu. Şimdi gözler İran’a çevrilmiş durumda. BBC Dış Haberler Editörü Jeremy Bowen, yaşanan gelişmeleri analiz etti.
İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları hakkında neler bilinmektedir? İsrail, İran’a neden saldırdı? İran, Orta Doğu’da İsrail’in düşmanı olan bazı grupların ana destekçisi konumunda ve bu gruplar arasında İsrail’in savaşta olduğu Hamas ve Hizbullah da bulunuyor. Hamas, lideri İsmail Haniye’nin, İsrail’in Tahran’da düzenlediği saldırıda öldüğünü duyurdu.
Nisan ayında, Suriye’deki bir İran büyükelçiliği tesisine yapılan ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan birkaç üst düzey komutanın hayatını kaybetmesine neden olan İsrail hava saldırısına misilleme olarak; İran, yaklaşık 300 füze ve insansız hava aracı ile İsrail’e ilk doğrudan saldırısını gerçekleştirdi. İsrail, İran’ın İsfahan bölgesindeki bir füze savunma sistemine “sınırlı” bir saldırıda bulundu. Temmuz ayında ise, İsrail, Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında üst düzey bir Hizbullah komutanını öldürdü. Hemen ertesi gün, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye, Tahran’daki bir patlamada hayatını kaybetti. İran, İsrail’i suçladı fakat İsrail bu konuda herhangi bir yorumda bulunmadı. Eylül ayı sonunda İsrail, Beyrut’ta Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ile üst düzey İranlı yetkili Abbas Nilfuruşhan’ı öldürdü. 1 Ekim’de İran, Haniye ve Nasrallah’ın ölümlerine yanıt olarak İsrail’e 200 balistik füze fırlattı.
Jeremy Bowen, İsrail’in saldırılarının beklenildiğini belirtti. İran’ın 1 Ekim’deki balistik füze saldırısından sonra, İsrail’in bunun olacağını öngördüğünü söyledi. Artık akıllardaki soru, İran’ın nasıl bir yanıt vereceği. ABD Başkanı Biden, İsrail’e İran’ın nükleer, petrol ve gaz tesislerine saldırmaması yönünde tavsiyelerde bulundu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bu süreçte onun tavsiyesine uydu. Amerikalılar, yalnızca askeri hedeflere yönelik yapılan saldırıların İran’ı, İsrail’e bir daha saldırmaktan alıkoyabileceğini umuyor. Ülkeler, yanıt vermezse zayıf ve vazgeçmiş olarak algılanacaklarından, saldırılar ve karşı saldırılar arasında bir duraksama sağlamak zor. Savaşlar böyle bir şekilde ivme kazanarak tırmanabilir.
1 Ekim’de, İran, İsrail’in müttefiklerine, özellikle de Lübnan’daki Hizbullah’a yaptığı saldırılara karşılık verdi. Şu anda İsrail, İran’ın yalnızca bu balistik füze saldırısı için değil, aynı zamanda İran müttefiklerinin aylardır süren saldırılarına karşı da yanıt verdiğini iddia ediyor. İsrail ayrıca Gazze’nin kuzeyine büyük bir saldırı yürütmektedir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail ordusunun tüm bir nüfusu bombaladığı ve kuşatma ile açlık riski doğurduğu için bunu, Gazze savaşının en karanlık anı olarak nitelendiriyor. Dışarıdan bakıldığında, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının, uluslararası dikkatinin Gazze’den uzaklaştırılması amacıyla planlanıp planlanmadığı belirsiz. Ancak bu, hesaplamanın bir parçası olabilir.