Orijinal Başlık: İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılar hakkında neler biliniyor?
Yazar: Tom Bennett, Reuters Yayın: BBC News Yer: Londra Tarih: 27 Ekim 2024
İsrail, yakın zamanda Tahran tarafından gerçekleştirilen füze saldırısına karşı İran’a “hassas ve hedefli” hava saldırıları düzenledi. Bu iki ülke arasındaki karşılıklı saldırılar, aylardır süren gerilimlerin ardından “topyekun” bir bölgesel savaş korkusunu artırdı. Ancak İran, hava saldırılarında dört askerinin yaşamını yitirdiğini belirtirken, ilk veriler saldırıların beklenenden daha kısıtlı olduğunu gösteriyor. İşte bu saldırılarla ilgili bildiklerimiz.
Saldırı nasıl gerçekleştirildi? Yerel saatle 02:15 civarında, İran medyası başkent Tahran ve çevresinde patlamalar meydana geldiğini bildirdi. Sosyal medyaya yüklenen ve BBC tarafından doğrulanan görüntülerde, kentin üzerinde roketlerin görüldüğü kaydedilirken, bazı mahallelerde yaşayanlar şiddetli patlamalar duyduklarını ifade etti. Kısa bir süre sonra İsrail Ordusu, İran’daki “askeri hedeflere” yönelik “hassas” saldırılar yaptığını duyurdu. Saldırılarda savaş uçakları ve insansız hava araçları kullanıldı. Hedefler, İran’ın hava savunma sistemleri, füze ve insansız hava aracı üretim tesisleri gibi kritik noktaları içeriyordu. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, saldırıyı Tel Aviv’deki komuta ve kontrol merkezinden takip etti. Saldırılar, üç saat içinde birkaç dalga halinde gerçekleştirildi. Yerel saatle 06:30’dan kısa bir süre sonra, İsrail Ordusu saldırıların sona erdiğini duyurdu. Beyaz Saray, bu saldırıları “kendi kendini savunma hakkının kullanılması” olarak tanımladı. Üst düzey bir yönetim yetkilisi, AB’nin İsrail’i “hedefli ve orantılı” bir tepki vermeye teşvik ettiğini belirtti.
Saldırıların boyutu nasıldı? Saldırının boyutu ve neden olduğu hasar şu an için netlik kazanmış değil. İsrail Ordusu, 20 hedefi vurarak bunlar arasında füze üretim tesisleri, yerden havaya füzeler ve diğer askeri yapılar bulunduğunu ifade etti. İran ordusu ise dört askerinin yaşamını yitirdiğini, ikisinin “füzelerle savaşırken” hayatını kaybettiğini bildirdi. İran makamları, Tahran, Huzistan ve İlam bölgelerinin hedef alındığını açıkladı. Ülkenin hava savunması, “saldırılara başarıyla engel olduğunu”, fakat “bazı bölgelerin kısmi hasar aldığını” ifade etti. BBC Doğrulama Servisi, Tahran’ın doğusunda bulunan bir savunma bakanlığı ve güneydeki bir hava savunma üssünde hasar tespit etti. Üst düzey bir ABD yetkilisi, saldırıların İran’ın petrol ve nükleer tesislerine zarar vermediğini belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’e bu hedeflerin vurulmaması yönünde çağrıda bulundu. Suriye devlet medyası, ülkenin orta ve güney bölümlerindeki askeri tesislere saldırı düzenlendiğini aktarırken, İsrail bu saldırıları doğrulamadı.
İsrail neden İran’a saldırdı? İsrail, Orta Doğu’da kendisine düşman olan birçok grubun başlıca destekçisi olarak bilinmektedir. Bu gruplar arasında şu anda çatışma içinde olduğu Hamas ve Hizbullah da yer alıyor. İran, Nisan ayında İsrail’e 300 civarında füze ve insansız hava aracı göndererek ilk doğrudan saldırısını gerçekleştirmişti. Bunun ardından, İsrail Suriye’deki Büyükelçiliğini hedef alıp, bazı üst düzey İran Devrim Muhafızları (IRGC) komutanlarını öldürdü. İsrail, İran’ın İsfahan bölgesindeki bir füze savunma sistemine “kısıtlı” bir saldırı ile cevap verirken, İran bu duruma misilleme yapmamayı tercih etti. Ardından, Temmuz ayında İsrail, Beyrut’taki hava saldırısında üst düzey bir Hizbullah komutanını öldürdü. Bir gün sonra Hamas’ın lideri İsmail Haniye, Tahran’daki bir patlama sonucu yaşamını yitirdi. Tahran, İsrail’i suçlamasına rağmen, İsrail bu konuda herhangi bir yorum yapmadı. Eylül sonunda, İsrail Beyrut’ta Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve üst düzey İranlı yetkili General Abbas Nilfuruşan’ı hedef aldı. 1 Ekim’de İran, Haniye, Nasrallah ve Nilfuruşan’ın ölümlerine karşı 180 civarında balistik füze fırlatarak yanıt verdi. Bu son saldırı, İsrail’in bu eyleme karşı bir misillemesiydi.
Şimdi ne olabilir? İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, ülkesinin İran’ın kendisini savunma ve füze üretme kabiliyetine büyük bir darbe vurduğunu belirtti. Netanyahu, “Hava kuvvetleri İran genelinde saldırılarda bulundu. İran’ın savunma kapasitelerine ve bize yönelik füze üretimine ciddi bir darbe vurduk. İran’daki bu saldırı hassas ve etkiliydi, tüm hedeflerine ulaştı” dedi. Ayrıca, Netanyahu’nun bürosu, ABD’li yayın kuruluşu Axios’un saldırılardan önce İsrail’in İran’a bir mesaj ulaştırdığı ve bu konuda detaylar verdiği ve Tahran’a misillememe çağrısında bulunduğu iddialarını yalanladı. Başbakanın Sözcüsü, “İsrail, saldırıdan önce İran’a bilgi vermedi. Zamanlama, hedefler ve saldırının şiddeti hakkında hiçbir şey söylenmedi” ifadelerini kullandı. Ancak, saldırının ilk izleri, bazılarının korktuğu kadar şiddetli olmadığını gösteriyor. İsrail Ordusu, “Gazze Şeridi ve Lübnan’daki askeri hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Daha geniş bir bölgesel tırmanma için bastırmaya devam eden İran” dedi. Üst düzey bir ABD yetkilisi, “bu durumu İran ve İsrail arasındaki doğrudan ateşin sonu olarak değerlendirmek gerektiğini” söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı, kendilerini savunma hakları ve yükümlülükleri olduğunu belirtirken, saldırıları uluslararası hukukun ihlali olarak tanımladı. Ancak Tahran, “bölgesel barış ve güvenlik konusundaki sorumluluklarını” da bilmeleri gerektiğini vurguladı.
İran’daki durum ne? İran Dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, saldırının ardından yaptığı açıklamada “İsrail bir hata yaptı. Tabii ki bunu abartacaklardır. Abartmak yanlış ama durumu olduğundan daha az göstermek de hata. Hiçbir şey olmadı, önemli değildi demek de yanlıştır” ifadelerini kullandı. Hamaney ayrıca halkın ve ülkenin menfaatine uygun olarak, İsrail’e İran’ın gücünü nasıl göstermeleri gerektiğini yetkililerin belirlemesi gerektiğini de söyledi. İran devlet medyası tarafından paylaşılan fotoğraflarda, ülkede günlük yaşamın devam ettiği gözlemleniyor. İnsanlar kalabalık caddelerde dolaşıyor, parklarda vakit geçiriyor ve pazarlar her zamanki gibi açık. İran, saldırının olduğu saatlerde hava sahasını bir müddet kapatmıştı, ancak birkaç saat sonra yeniden açtı. Öğleden sonra ticari uçuşlar yeniden başlamıştı. Ancak, İran hükümetinin saldırının etkilerini hafif gösterme çabalarında olduğu yönünde de işaretler var. IRGC, saldırıya ait görsel ya da haberleri İsrail bağlantılı ya da düşman bir medya kuruluşuna göndermenin suç olduğunu duyurdu. İran, genellikle Batı medyasını “düşman” olarak görmektedir. İran medyası, Tahran Başsavcılığı’nın adı açıklanmayan bir internet sitesi hakkında “ulusal güvenliğe karşı konuları haber yapmaktan” soruşturma başlattığını bildirdi.
Dünya nasıl tepki verdi? ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, İsrail’in misillemesinin “nüfus yoğunluğu olan bölgelerden kaçınılarak ve İran’ın İsrail’in en büyük nüfuslu kentini hedef almasın aksine, yalnızca askeri hedeflere odaklanarak gerçekleştirildiğini” belirtti. Ancak Savett, Washington’un amacının “diplomasi yoluyla hızlandırmak ve Orta Doğu’daki gerilimleri azaltmak” olduğunu ifade etti. İngiltere Başbakanı Keri Starmer, İsrail’in kendisini savunma hakkını tanıdıklarını, ancak tüm taraflara “itidal” çağrısı yaparak İran’a karşılık vermemelerini istedi. Suudi Arabistan bu saldırıyı kınayarak, “bölgedeki güvenlik ve istikrarı tehdit eden” eylemlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak saldırılardan “büyük endişe duyulduğunu” aktardı. Hamas ise saldırıları “İran’ın egemenliğine açık bir ihlal, bölgenin ve halkların güvenliğini hedef alan bir gerginlik” olarak tanımladı. Katkıda bulunan: Ghoncheh Habibiazad, BBC Monitoring