Başlık: Türkiye ve Afrika Dışişleri Bakanları Zirvesinde Hangi Konular Üzerinde Durulacak?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve 14 Afrika ülkesinin dışişleri bakanı, Türkiye-Afrika Ortaklığı Üçüncü Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı çerçevesinde 2-3 Kasım tarihleri arasında Cibuti’de toplanacak. Türkiye, Afrika ile ilişkilerini kurumsallaştırma açısından büyük bir önem taşıyor ve kıtayla olan ilişkilerini dış politikasının ana direklerinden biri olarak değerlendiriyor. Zirvede, ülkelerin stratejik iş birliği hedeflerini vurgulamaları ve güvenlik, enerji, ticaret gibi alanlardaki projeleri gözden geçirmeleri bekleniyor. Toplantıda, 2021 yılında İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde alınan kararların ve eylem planlarının nasıl hayata geçirildiği incelenecek. Liderlerin beş yılda bir düzenlediği Ortaklık Zirvesi ise 2026 yılında Afrika’da bir ülkede gerçekleştirilecek.
Türkiye, kıtadaki 55 ülkeyi temsil eden Afrika Birliği ile daha yapısal ve sürdürülebilir ilişkiler geliştirmeye özen gösteriyor. 2008 yılında Afrika Birliği tarafından Stratejik Ortak olarak tanınan Türkiye’nin, o günden bu yana taraflar arasındaki ilişkilerin güçlendiği gözlemleniyor. Dışişleri Bakanı Fidan’ın toplantılarda, Afrikalı muhataplara kıtanın tümüyle ilişkilerin Türk dış politikasının vazgeçilmez bir parçası olduğunu ve bu ilişkilerin karşılıklı saygı ve çıkar temeline dayalı olarak geliştirileceğini iletmesi bekleniyor. Türkiye’nin Afrika’ya yönelik politika ve faaliyetlerinde, kıta ülkelerinin ihtiyaç ve önceliklerine dayanan insani, sosyal ve ekonomik kalkınma odaklı bir yaklaşım sergilediği aktarılacak. Aynı zamanda Fidan, Afrika’da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik katkılar sunmaya da devam edeceğini belirtecek.
Türkiye ile Afrika arasında 2021’de belirlenen işbirliği konuları arasında güvenlik, ticaret, yatırımlar, eğitim, gençlik ve kadın gelişimi, tarım ve sağlık gibi alanlar yer alıyor. Diplomatik kaynaklar, zirvede bu alanlarda yürütülen projelerin uygulamalarının gözden geçirileceğini ve sonuçta yayımlanacak ortak bildiride stratejik işbirliği vizyonuna vurgu yapılacağını ifade ediyor. 2000’li yılların başından beri Afrika açılım politikalarını sürdüren Türkiye, büyük oranda az gelişmiş ülkelerden oluşan bu kıtada ekonomik işbirliği, ticaret ve yatırımlara odaklanıyor. Bakan Fidan’ın katılacağı toplantıda ekonomik işbirliğinin artırılması ve yaklaşık 45 milyar dolarlık ticaret hacminin genişletilmesi konuları ele alınacak.
Ayrıca, Afrika kıtasının zengin doğal kaynakları da taraflar arasındaki enerji işbirliğini öne çıkarıyor. Türkiye, bu bağlamda kıtada 20’ye yakın ülkeyle hidrokarbon kaynakları ve madencilik alanında işbirliği anlaşmaları imzaladı. Türkiye’nin bir diğer önemli gündem maddesi ise askeri ve savunma işbirlikleri. Kıtadaki pek çok ülkeye askeri eğitim desteği sağlayan ve askeri ekipman satan Türkiye, özellikle Batı Afrika’da artan terör sorunuyla başa çıkmak için bölge ülkelerine “terörle mücadele stratejisi” sunmaya çalışıyor. Diplomatik kaynaklar, Sahel bölgesinde IŞİD’in artan varlığının hem bölgesel hem de uluslararası güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu vurgularken, Nijer, Mali ve Çad gibi ülkelerle yürütülen işbirliğinin önemine dikkat çekiyor.
Türkiye, pek çok Afrika ülkesine savunma sanayi ürünleri sunarak bu pazarın önemli bir oyuncusu olmayı hedefliyor. Özellikle insansız hava araçları (SİHA) konusunda faaliyet gösteren Türkiye’nin, Burkina Faso’ya gerçekleştirdiği SİHA satışlarının, ülkedeki ayrılıkçılara yönelik alan hakimiyetini yüzde 30’dan yüzde 65’e çıkardığı bilgisi aktarılmakta.
Türkiye, Afrika Boynuzu olarak bilinen doğu bölgede süregiden çatışmaların sonlanması için arabuluculuk görevini de üstleniyor. Bu bağlamda, Somali ile Etiyopya arasında sıcak çatışmaların önlenmesi için önemli adımlar atılmakta. Ayrıca Türkiye, Sudan’daki iç savaşın sona ermesi için de çaba göstermekte.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin kıtada varlık gösteren diğer ülkelerle olan ilişkilerinde avantaj sağladığını belirtirken, sömürgeci geçmişi olmamasının ve eşit ortak anlayışına dayalı yaklaşımının önemine vurgu yapıyorlar. Uzun yıllar sömürge yönetimlerinde kalmış Afrika ülkeleri, eşit ortaklık ve saygı görmekte oldukça hassas bir noktada, Türkiye ise bu hassasiyetleri gözeterek “Afrikalı sorunlara Afrikalı çözümler” ilkesini benimsemekte.
Sonuç olarak, diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin Afrika ile olan ilişkilerinde en fazla saygı gösteren ülke olarak algılandığını ve bu durumun Türkiye’nin Afrika’daki ortaklık politikalarının gelişmesine katkı sağladığını ifade ediyor. Cibuti’deki konferansa Moritanya, Angola, Kongo Cumhuriyeti, Gana, Komorlar Birliği, Güney Sudan, Çad, Cibuti, Ekvator Ginesi, Libya, Nijerya, Zimbabve, Zambiya ve Mısır’ın katılması bekleniyor.