Başlık: Moldova Seçimleri: Kremlin Müdahale İddiaları Sürerken AB Yanlısı Liderin Kazandığı Açıklandı
Moldova, Avrupa ile Rusya arasında bir tercihin yapıldığı kritik cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Avrupa Birliği (AB) yanlısı Cumhurbaşkanı Maia Sandu’nun ikinci kez göreve geldiğini duyurdu. Başlangıçta, Rusya yanlısı Sosyalistler tarafından desteklenen ve Moskova ile daha sıkı bir ilişki vaad eden Alexander Stoianoglo oy sayımının ilk aşamalarında önde görünüyordu. Ancak oyların büyük kısmı sayıldığında, Cumhurbaşkanı Sandu’nun oy oranının yaklaşık yüzde 55 olduğu belirlendi. Sandu, geç saatlerde yaptığı konuşmada, tüm Moldovalıların Cumhurbaşkanı olacağına dair söz verdi.
Oylama sırasında, Cumhurbaşkanlığı ulusal güvenlik danışmanı Moldova’nın seçim sürecine Rusya’nın “sonucu çarpıtma potansiyeli yüksek bir müdahalesi” bulunduğunu ifade etti. Rusya, Gürcistan’da gerçekleştirilen başka bir önemli Doğu Avrupa seçiminden bir hafta sonra yapılan bu oylamaya müdahale ettiği yönündeki iddiaları reddetti. Gürcistan’ın Cumhurbaşkanı bu durumu “Rus özel operasyonu” olarak nitelendirmişti.
Moldova ve Gürcistan Moskova’nın etkisi altında seçim yaparken, “Savaşa Hayır! Barışı Seçin” sloganları altında protestolar gerçekleştirildi. Elektoral süreçte Stoianoglu, ilk sonuçlara göre Moldova’daki oylamayı yüzde 51’den fazla oy alarak kazandığını ilan etti, ancak Sandu başkent Kişinev’de belirgin bir üstünlük gösterdi ve özellikle yurtdışındaki seçmenlerdeki oy oranı yüksekti. Her iki lider de sandıkların kapanmasının ardından seçmenlere teşekkür etti. Stoianoglu, hem Rusça hem de Rumence konuştu. Moldova’da ana dil olan Rumenceye rağmen, Sovyet geçmişinden ötürü Rusça oldukça yaygındır.
Cumhurbaşkanı Sandu, 2020’deki seçimlerde Rusya destekli Cumhurbaşkanı Igor Dodon’un yerine Avrupa yanlısı, eski Dünya Bankası ekonomisti olarak seçilmişti. Moldova’daki oylamanın yerel saatle 21.00’de (TSİ 22.00) sona erdiği bildirildi. Dört yıl önceye kıyasla katılım oranı yüzde 54 artış gösterdi ve özellikle yurt dışındaki seçmenler oldukça fazla oy kullandı. Sandu oy kullanırken gazetecilere “Batı ve Doğu ile uyum içinde gelişmesi gereken bir Moldova” için oy kullandığını belirtti. Moldova medyasına göre, Stoianoglu kırsal alanlarda ve güneyde iyi oy alırken, Sandu şehirlerde ve yurt dışında önde oldu.
Seçim sürecinde Rusya’nın müdahale iddialarına yönelik, Cumhurbaşkanlığı ulusal güvenlik danışmanı Stanislav Secrieru, Rusya’nın seçmenleri oy kullanma merkezlerine taşımak için otobüsler ve uçaklar sağladığını açıkladı. Ayrıca, Moldova’daki bazı sandıkların İngiltere’nin Liverpool ve Northampton şehirleri ile Almanya’nın Frankfurt ve Kaiserslautern kenti gibi yerlerdeki oy kullanma merkezlerindeki bomba ihbarları sebebiyle kısa süreliğinde aksadığını da vurguladı.
Moldova, 51 yıl boyunca Sovyetler Birliği’nin bir parçasıydı ve şu anda komşuları Ukrayna ve Romanya’dır. Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri olarak, 2,5 milyonluk bir nüfusa sahiptir; bunun 1,2 milyonu yurtdışında yaşamaktadır. Moldova yetkilileri, kaçak oligark Ilan Shor’un 138 bin Moldovalıya dağıtılan bağışlarla bu seçimleri satın almaya çalıştığını ve bu amaçla 39 milyon dolara kadar harcama yaptığını belirtmişti. Moskova’da yaşayan Shor, herhangi bir yanlış yaptığını kabul etmezken, AB’ye “kesin bir hayır” çağrısını desteklemeye istekli olanlara nakit ödeme sözü verdi.
Yorumcular ve politikacılar, Stoianoglu’nun zaferinin Tuna ve Karadeniz bölgesindeki siyasi dengeleri köklü bir şekilde değiştirebileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Ancak bu değişikliğin sebebi bir “Truva atı” olmasından çok, Rusya’nın onu desteklemesi olarak değerlendiriliyor. Moskova’nın desteklediği Rusça konuşan Transdinyester bölgesinde oy verme işlemi için kuyruklar oluştu. Buradaki seçmenler, oy kullanmak için Dinyester Nehri’ni geçmek zorunda kaldılar. Transdinyester, büyük bir silah deposuna ve Rus askeri üssüne ev sahipliği yapıyor. Moldova seçim komisyonu, Rusya, Belarus, Azerbaycan ve Türkiye gibi ülkelerde seçmenlerin yasa dışı bir şekilde hava ve kara yoluyla taşındığına dair duyumlara dair bilgi sahibi olduklarını ifade etti. Seçimin ilk turu, AB’ye katılım taahhüdünü desteklemek amacını güden bir referandum ile aynı döneme denk gelmişti. Seçmenler bu referandumda çok az bir farkla “Evet” oyu vermişti; ancak Maia Sandu, 300 bin oyun satın alındığına dair “açık kanıtlar” sundu.