Geçtiğimiz hafta Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy bu göreve atandı. Dün ise, Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük’ün yerine Batman Valisi Ekrem Canalp ve Şanlıurfa’nın Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan’ın yerine Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu görevlendirildi. Kayyum atamaları toplumda büyük bir rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olurken, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) peş peşe açıklamalarda bulundu. Seçmen iradesine iktidar tarafından müdahale edildiğine dikkat çeken STK’lar, herhangi bir görevden alma durumunda, halkın seçtiği belediye meclis üyeleri arasından birinin başkan vekili olarak atanması gerektiğini savundu. Mardin, Batman ve Halfeti Belediyeleri’ne kayyum atandı; Ahmet Türk ve Gülistan Sönük görevden alındı.
‘KAYYUM UYGULAMASI OHAL KHK’LARINA GİRİYOR’ İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), kayyum atamalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “OHAL dönemine ait KHK’lar ile gündeme gelen bu uygulama, 2016 yılı itibarıyla başlamış, zamanla yaygınlaşarak demokratik hakları ve halk iradesini yok sayan sistematik bir hale gelmiştir” sözlerine yer verdi.
Özel’den kayyum kararıyla ilgili tepki: Uyarıyorum, gereken yapılacaktır.
‘BAŞKAN VEKİLİ, BELEDİYE MECLİSİ TARAFINDAN SEÇİLMELİ’ Seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğini, belediyelerin atanmış yöneticilerle değil, halk tarafından seçilen kişilerle yönetilmesinin hukuk devletinin temel gereklerinden biri olduğunu belirten MAZLUMDER, “Belediye başkanının görevden alınması halinde yerine Belediye Meclisi tarafından başkan vekili seçilmesi gerekmektedir” hatırlatmasını yaptı. Açıklamada, belediye başkanlarının yargı süreci tamamlanmadan görevden alınmasının, halk iradesinin kamu otoritesi tarafından yok sayılması anlamına geldiği ifade edildi.
DEM Parti’den kayyum tepkisi: Siyasi tükenmişliğin kanıtı.
‘SANDIKTA KAZANILAMAYAN BELEDİYELERE DARBE’ İnsan Hakları Derneği (İHD), iktidarın son üç seçim döneminde sandıkta kazanamadığı belediyeleri ‘darbe’ ile yönetmeye çalıştığını öne sürdü. Açıklamada, “11 Eylül 2016 tarihinde 28 HDP’li belediyeye kayyum atanmasıyla başlayan halk iradesinin gaspı politikası, 2019 yerel seçimleri sonrası 48 HDP’li belediyeye kayyum atanmasıyla devam etti. Yapılan yerel seçimlerde her defasında kayyum atanan belediyeler iktidar tarafından kaybedildi” denildi.
AP Raportörü Amor’dan kayyum tepkisi: Demokrasiye açık bir saldırı.
‘KÜRT MESELESİNDE ÇÖZÜMSÜZLÜKTE ISRAR EDİLİYOR’ Kürt seçmenlerin yoğun olarak bulunduğu belediyelere kayyum atanması, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin olası çözüm süreci tartışmalarına dair işaretler vermesine neden oldu. İHD’nin açıklamasında ise, “Kürt meselesinin barışçıl yollarla çözülmesi tartışmalarının yapıldığı bu günlerde gerçekleştirilen kayyum atamaları, çözümsüzlükte ısrar edildiğini göstermektedir. Sandıkta kazanılmayan belediyelere kayyum atamak, halk iradesine karşı bir darbe yapmaktır” değerlendirmesinde bulunuldu.
AK Parti’den kayyum için ilk açıklama: Bu tür uygulamalar devam edecek.
‘VAN’DA OLDUĞU GİBİ MÜCADELE EDİLECEK’ Çağdaş Hukukçular Derneği, 31 Mart yerel seçiminde Van Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen Abdullah Zeydan’a değil de AK Parti’nin adayına mazbata verilmesinin ardından toplumun sergilediği tepkiyi hatırlatarak, “Batman, Mardin ve Halfeti belediyelerine atanan kayyumlar, Kürt halkına yönelik teslim alma politikasının devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Van Direnişi’nde olduğu gibi kayyum gasplarına tepki de halkın mücadelesi ile verilecektir. Kayyum gaspına son verilsin!” şeklinde bir açıklamada bulundu.
TÜSİAD’dan kayyum ve etki ajanlığına eleştiri: Demokrasiyi kısıtlayan uygulamalar yanlıştır.
BAROLARDAN ORTAK TEPKİ: ANAYASA’YA AYKIRI Ankara, İstanbul ve İzmir barolarının da aralarında bulunduğu 53 baro, konuya dair ortak yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Anayasa’ya, seçme ve seçilme hakkına, demokratik toplumun gerekliliklerine aykırı ve ölçüsüz bir müdahale gerçekleştirilmiştir” denildi. İçişleri Bakanlığı’nın belediye başkanı atamasının anayasal bir temeli olmadığı ifade edilen açıklamada, “Görevden uzaklaştırma imkanı her zaman bulunduğundan ‘geçici’ atama, ‘süreklilik’ arz eden bir atamaya dönüşerek hukuka aykırı bir müdahale teşkil etmektedir” vurgusu yapıldı.