Uzanmış Bir Eli Yakalamak: Ortakların Kırıcı Dönüşü

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önceki haftalarda yaptığı bir açıklamada terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet ederek, “Terörist elebaşı gelsin, terörün sona erdiğini açıklasın” demişti. Bugün ise “Sözümün arkasındayım” şeklindeki ifadeleri, siyasi gündemde önemli bir yer edindi. DEM Parti, bu sözlerin ardından dikkat çekici bir adım atarak Mardin’deki Meclis Grup Toplantısı’nı kayyumun görevlendirildiği belediyede gerçekleştirdi. Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt verirken hükümetin kayyum politikalarına ve yargı üzerindeki denetimine dikkat çekti. DEM PARTİ’DEN BAHÇELİ’YE: BİZE UZATTIĞIN ELİ TUTTUK, AMA ORTAĞIN KESTİ Toplantıda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin Kürtlerle kucaklaşma söylemine yanıt verdi. “Bize uzattığın eli biz tuttuk; ancak diğer elini ortağın parçaladı. Uzattığın elde sorun yok; fakat diğer elinle baltalayan ortağında sorun var” diyerek Bahçeli’ye kayyum ve baskı politikalarına son vermesi gerektiğini hatırlattı. Hatimoğulları, kayyum atamalarıyla iktidarın demokratik süreçlere zarar verdiğini vurguladı. “Bu kayyumların amacı, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almaktır. Kayyumcu rejim, sadece Kürtlere değil, tüm demokratik yapılara zarar vermektedir. Seçimlerin ortadan kaldırılması, demokrasiyi ortadan kaldırmaktır” şeklinde konuştu. ‘YARGI VE VESAYET REJİMİ İNŞA EDİLDİ’ DEM Partisi’nin diğer Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da toplantıda, 4 Kasım 2024’te Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine yapılan kayyum atamalarına dikkat çekti. “4 Kasım aynı zamanda siyasi darbenin yıldönümüdür. Hükümet bu tarihteki kayyum atamalarıyla ‘siyasi darbeye devam edeceğim’ mesajını vermiştir. Kürt halkının iradesine ve sandığına yapılan bu müdahaleler, demokrasiye vurulmuş ağır bir darbedir” ifadelerini kullanan Bakırhan, iktidarın vesayetçi politikalarını eleştirdi. Bakırhan, “Uzattıkları her eli tutmaya hazırız; her uzatılan el, toplumsal barış adına değerlidir. Ancak bu uzatılan elin niyeti, kayyumlar ve anti-demokratik uygulamalarla anlaşılmaktadır. Gerçek niyetlerini bu şekilde ifşa ettiler; dolayısıyla sahici değillermiş” dedi. ‘DEMOKRATİK CUMHURİYET MÜCADELESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ’ Hatimoğulları, iktidarın yargı, polis ve kolluk kuvvetleriyle bir vesayet rejimi oluşturduğunu ve bunun, geçmişteki askeri vesayet dönemlerini aratmadığını ifade etti. “Kenan Evren yaşasaydı, ‘Bu iktidar bizden daha iyi darbe yaptı’ derdi” şeklindeki sözleriyle mevcut iktidarın uygulamalarının otoriterleştiğini savundu. Bakırhan ise, ülkenin iki siyasi çizgiye ayrıldığını belirterek, “Bir yanda kayyumcu bir cumhuriyet isteyenler, diğer yanda demokratik bir cumhuriyet talep edenler var. Biz, geçmişte olduğu gibi bugün de anti-demokratik uygulamalara karşı demokratik cumhuriyet mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.