Yeni yılın yaklaşmasıyla birlikte, milyonlarca çalışanın gözü asgari ücrette yapılacak artışa çevrildi. Bu konuya dair birçok açıklama yapılırken, son olarak Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’dan önemli bir değerlendirme geldi. ASGARİ ÜCRETE NE KADAR ZAM YAPILACAK? Mynet’te yer alan habere göre, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ABD ziyaretinde yatırımcılarla bir araya geldi. Burada asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulunan Karahan, asgari ücret artışı için yüzde 25 oranını belirtti. Bu açıklamanın ardından IMF Türkiye Masası Şefi James Walsh da aynı konu hakkında değerlendirme yaptı ve asgari ücret zammı için yüzde 25 önerisinde bulundu. “ÜCRETLERİ ARTIRMAMAK DA İNSANLIĞA AYKIRI” Art arda gelen açıklamalara ekonomi uzmanı Mahfi Eğilmez’in tepkisi ise dikkat çekti. Eğilmez, CNBC-e’de yayımlanan ‘4’te Ekonomi’ programında yaptığı konuşmada, IMF’nin yüzde 25 önerisini eleştirerek, “Evet, ücretler enflasyonu artırabilir, ancak ücretleri artırmamak da insanlığa karşı bir tutumdur. Eğer bana 100 demişseniz ve yıl ortasında benim alım gücüm 50’ye düşmüşse, beni tekrar 100’e çıkarmanız gerek” ifadelerini kullandı. “ENFLASYONİST BİR ETKİ YARATMAZ” Eğilmez, değerlendirmelerinde şu ifadeleri kullandı: “Bu talep bence son derece mantıklı ve doğru. Şimdi sen diyorsun ki asgari ücreti bu kadar artırma, bunu da böyle yapma, zaten sendikalılık dünya genelinde azaldı, Türkiye’de de öyle. Yani IMF’e kesinlikle katılmıyorum. Yılın başında 100 TL olan bir ücret, eğer yüzde 50 enflasyon varsa ve bu kişinin alım gücü 50 liraya düştüyse, buna 50 lira ekleyip tekrar 100’e çıkardığında bu enflasyonist bir etki yaratmaz. Çünkü yıl başındaki alım gücü oydu. Aynı alım gücünü tekrar sağlamış oluyorsun.” ASGARİ ÜCRET GEÇMİŞ ENFLASYON KADAR ARTARSA NE OLUR? Yıl sonunda belirginleşecek asgari ücret artışına ilişkin görüşlerini dile getiren Eğilmez, şöyle konuştu: “Asgari ücretin geçmiş enflasyonla aynı oranda artırılmasının, dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini düşünen kuvvetli bir grup var. Bu grupta IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, fonlar ve bazı iş insanları yer alıyor. Hükümet, yapılacak ücret artışlarının 2025’te beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiği görüşünde. Geçmiş enflasyona göre ücret artışı yapılırsa, eline fazla ücret geçenlerin bu fazlalığı talebe dönüştüreceği ve bu durumun enflasyonu yeniden artıracağı fikri, bu düşüncenin temelini oluşturuyor.” “SATIN ALMA GÜCÜ BU YILDAN DAHA DÜŞÜK OLACAK” 2024 yılı başında asgari ücretin 17.002 lira olarak belirlendiğini hatırlatan Mahfi Eğilmez, şu şekilde devam etti: “2024 yılı boyunca yıllık ortalama enflasyonun yüzde 50 civarında olması beklentisiyle, asgari ücretin 2024 süresince kaybettiği alım gücünü yeniden kazanabilmesi için 2025 başında en az bu oranda bir artış yapılması gerekecek. Bu durumda asgari ücretin (17.002 x 1,50 =) 25.503 lira olarak belirlenmesi gerekiyor. 2025 için kamu kesiminin beklediği enflasyon oranına göre asgari ücreti artırma düşüncesi, mevcut asgari ücrete yüzde 25 zam yapılması fikriyle ortaya çıkıyor. Bu görüş kabul edilirse, asgari ücretin alım gücü, 2024 yılı başındaki seviyenin oldukça altında kalacak.” AÇLIK SINIRI 2024’TE 24 BİN 962 LİRA Mahfi Eğilmez, şu bilgileri aktardı: “TÜRK-İŞ’in her ay açıkladığı verilere göre, ocak 2024’te açlık sınırı 15.048 lira olarak belirlendi. Tek başına yaşayan bir kişinin yaşam maliyeti 19.630 lira oldu. Yani 17.002 liralık asgari ücret, açlık sınırının üzerinde fakat tek başına yaşayan bir kişinin yaşam maliyetinin altında kalmaktadır. Ağustos ayında ise açlık sınırı 19.271 lira, tek başına yaşayan bir kişinin yaşam maliyeti 24.962 lira olarak açıklandı. Bu hesaplamalara göre, asgari ücret hem açlık sınırının hem de bir kişinin yaşam maliyetinin altında kalmış durumda. Eğer durum yıl sonunda daha da kötüleşecekse, asgari ücretin ne kadar alım gücü kaybetmiş olduğunu görebiliriz.” Bununla birlikte, Mahfi Eğilmez, “Merkez Bankası anket sonuçlarını veya TÜRK-İŞ tespitlerini dikkate alırsak, asgari ücrete yapılacak yüzde 50’nin altındaki bir artışın, 2025 için beklenen enflasyonun bile yarısında kalacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Türkiye'de tütün üretim dönemi başladı. Bu yıl, 26 ilde 52 bin çiftçinin ekim yaptığı tütünlerden yaklaşık 85 bin ton ürün elde edilmesi planlanıyor. Bu ürünlerin 60 bin tonu...
Devamını Oku..