Başlık: Yavuzyılmaz, Esenyurt’ta Erdoğan’a Çağrıda Bulundu: Barikatları Açın!
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in 30 Ekim’de tutuklanmasının ardından CHP, “Demokrasi Nöbeti” etkinliğine devam ediyor. Bu sabah düzenlenen nöbete CHP Genel Başkan Yardımcıları Deniz Yavuzyılmaz, Gülşah Deniz Atalar ve Ankara Milletvekili Umut Akdoğan katıldı.
“BELEDİYEYE DEĞİL, ‘ÖCALAN KONUŞSUN’ DENİLEN MECLİS’İN ÖNÜNE BARİKAT KURUN” Yavuzyılmaz, yaptığı açıklamada iktidarın kayyum uygulamalarını eleştirdi. Polisin Esenyurt Belediyesi önüne değil, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan gelsin, konuşsun” dediği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önüne barikat kurmasını önerdi. Ahmet Özer’in Esenyurt’ta her iki kişiden birinin oyunu alarak göreve geldiğini hatırlatan Yavuzyılmaz, “Uydurma delillerle görevden alındı ve hapsedildi. Ahmet Özer görevden alınmış olabilir, ancak bu durum 28 CHP’li belediye meclis üyesinin de haklarında hiçbir suçlama olmaksızın belediyeye girmesinin engellenmesini haklı çıkarmaz” ifadelerini kullandı.
“İKİ UCUN ARASINDA MİLLETİN EGEMENLİĞİ İÇİN MÜCADELE EDEN CHP VAR” Yavuzyılmaz, Türkiye’nin Cumhur İttifakı tarafından bir oyuna sürüklendiğini vurguladı. “Bir tarafta kayyumları dayatan AK Parti, diğer tarafta ‘Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin’ diyen ve onun serbest bırakılması çağrısı yapan MHP var. Bu iki uç arasında da milletin egemenliği için mücadele veren bizler, Cumhuriyet Halk Partisi, belediye başkanının ve meclis üyelerinin arkasında duruyoruz” şeklinde konuştu.
“POLİSLERLE CHP’Lİ HEYET ARASINDA ARBEDE” 28 belediye meclis üyesiyle birlikte belediyeye girmeye çalışan CHP heyeti, polis barikatıyla karşılaştı. İtiş kakış esnasında Yavuzyılmaz ile polis şefleri arasında şu diyaloglar geçti: Yavuzyılmaz: “Buradaki uygulamanın sürdürülebilir olmadığını biliyor musunuz? Haklarımızın ihlal edildiğini düşünüyoruz. Açıklama bekliyoruz.” Polis Şefi: “Sizi buraya alalım.” Yavuzyılmaz: “Neden oraya geçiyoruz? Sebebini açıklayın. Neden burayı kapattınız?” Polis Şefi: “Almıyoruz.” Yavuzyılmaz: “Elimizde 28 belediye meclis üyesi var, buraya almıyorsunuz. Bu hukuksuz emri uygulamak doğru değil. Belediye başkanı terör iddiasıyla tutuklandı ve yerine kayyum atandı.”
“AKLINIZA HİÇ ŞEHİT POLİSLER, ASKERLER GELMİYOR MU?” Yavuzyılmaz, polisin görevini yapmadığını ve siyasi amaçlarla hareket ettiğini savundu. “Siyaset yapıyorsanız, ben de size bir soru sorayım; içinde sizin verdiğiniz şehitlerin acısı yok mu? MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis kürsüsünden, ‘Terörist başı Abdullah Öcalan İmralı’dan çıksın, konuşsun’ dediğinde aklınıza o şehitler gelmiyor mu? Şimdi burada gücünüzü bize karşı mı kullanıyorsunuz? Sorularımıza cevap vermiyorsunuz.” Polis Şefi: “Alanı boşaltmamız konusunda yardımcı olur musunuz?”
“SİZİN DE HAKKINIZI BİZ SAVUNUYORUZ” Yavuzyılmaz, halkın her zaman girmesi gereken belediye binasına neden seçilmiş meclis üyeleri ve milletvekillerinin giremediğini sordu. “Burada başka bir ülke mi var? İçeride muhtemelen yolsuzluk yapılıyor, belge tahrif ediliyor. Denetlememize neden izin vermiyorsunuz?” dedi. “TÜRKİYE KUZEY KORE OLMAYACAK” Arbededen sonra Yavuzyılmaz, garip ve absürt uygulamaların sona ermesi gerektiğini dile getirerek, “Türkiye Kuzey Kore değil. Kuzey Kore de olmayacak. Buna müsaade etmeyeceğiz. İki gün önce CHP heyeti İstanbul Valisi ile görüştü, o görüşmenin bir sonucu var mı?” diye sordu.
“ERDOĞAN’A SESLENİYORUM: BARİKATLARI AÇ” Deniz Yavuzyılmaz, “Vali Bey ve AK Parti’nin üst düzey bürokratlarının hepsi, tek bir kişinin iki dudağının arasından çıkacak olan söze bakıyor. O kişi Cumhurbaşkanı Erdoğan. Erdoğan’ın sesi tam bu tür asılsız iddialar üzerinden çıkabiliyor. Ama Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı olan Bahçeli için bu sesi duymuyoruz. Kayyum atamaları yapılırken, halk baskılanırken, millete iradesi gaspedilirken, diğer taraftan terörist başı Öcalan’ın Meclis’e davet edilmesi toplumda tam bir belirsizlik yaratıyor. Dolayısıyla tüm yetkilileri sağduyuya davet ediyorum. Buradan İstanbul Valisi’ne ya da İçişleri Bakanı’na değil doğrudan AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Bu barikatları kaldırın! Adalet herkes için gereklidir.”