6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, 11 ilde büyük yıkımlara sebep oldu. Bu felakette binlerce vatandaş hayatını kaybetti. Şimdi gözler olası diğer depremlere çevrildi. Özellikle İstanbul’da beklenen büyük depremler endişeleri artırırken, vatandaşlar ‘Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak? Türkiye’nin hangi bölgelerinde deprem riski var?’ sorularını sormaya başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve AFAD Bilimsel Destek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, son dönemde yaptığı korkutucu uyarılarla dikkat çekti. Eğer belirtilen faylar kırılırsa, taş üstünde taş kalmayacağı konusunda uzmanlar hemfikir. Büyük bir depremin beklenmesi ise endişeleri artırıyor. Uzmanların dikkat çektiği 3 önemli fay hattı bulunuyor. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaşanan depremlerin ardından önemli uyarılarda bulundu. Bölgedeki diğer fay hatları üzerine yapılan araştırmalar sonucunda, henüz kırılmamış fayların daha fazla dikkat çektiğine değinen Sözbilir, “Kahramanmaraş’ın içinden geçen Maraş Fay Zonu bulunmaktadır. Bu fay henüz kırılmadı ve 6,8 büyüklüğünde bir deprem üretebilir,” ifadelerini kullandı. Maraş Fay Zonu’nun güney kısmında 5 hendek açıldığını belirten Sözbilir, bu fayın yaşını, geçmişteki depremlerini ve en son deprem tarihini belirlediklerini söyledi. “Bu çalışmada, Maraş Fay Zonu’nun en güneyinde en yüksek aktivite tespit ettik. Bu nedenle bu bölgenin yapılaşma anlamında kapatılması gerektiğini devletimize öneriyoruz. Bu fay uzun bir hat değil, ancak son 10 bin yılda 3 kez deprem ürettiğini ve 3 bin yılda bir deprem meydana geldiğini tespit ettik,” diye ekledi. Sözbilir, 6 Şubat depremlerinin ilki sırasında Narlı, Erkenek, Pazarcık ve Amanos segmentlerinin kırıldığını, ikinci depremde ise Çardak ve Doğanşehir faylarının etkilendiğini belirtti. Malatya Fayı’nın ise henüz kırılmadığını ifade etti. “16 Ekim’deki Malatya’daki 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından, Erkenek ile Pütürge arasındaki kırılmayan fay artık kırıldı; Elazığ yönünde ise kırılmamış alan kalmadı. Bingöl tarafında ise hala kırılmayan parçalar mevcut,” dedi. Prof. Dr. Sözbilir, şunları ekledi: “Bingöl’ün kuzey tarafında, Yedisu Segmenti bölgesinde kırılmamış faylar var. Kuzey Anadolu Fayı’nın bir kolu burasıdır. Bingöl tarafındaki Doğu Anadolu Fayı’nın kısımları da henüz etkilenmedi. Bu alanlarda deprem bekleniyor, çünkü sismik boşluk oluşturdular; yani bu bölgelerde deprem yapması gereken bir zaman dilimi var. Ayrıca daha güneyde Pazarcık’tan Aşağı doğru inildiğinde, Ölüdeniz Fayı’nın da 6 Şubat depremlerinde kırılmadığı görülüyor. Sakçagöz, Yesemek ve Hacıpaşa gibi bölgelerde de henüz kırılmamış fay parçaları üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz.” İstanbul’da olası bir deprem için ise 17 Ağustos depreminin üzerinden 24 yıl geçti. Ancak, yaşanan acıların hala tazeliğini koruduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Kuzey kolunun kırılması için gereken 6 milyar gigaton gücü henüz toplanmadı, bu yüzden depremin olması zor gözüküyor,” dedi. Ercan ayrıca, muhtemel bir İstanbul depreminin 2045 yılından önce olmayacağını öngördüklerini belirtti. Genel olarak, bilimsel araştırmalar İstanbul’da depremin zamanının geldiğini doğruluyor. Yaklaşık 30 yıl içinde bir deprem bekleniyordu ve 23 yıl geçtiğine göre, bu olasılık gün geçtikçe artmaktadır.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM’de yaptığı konuşmada İzmir'deki yangında hayatını kaybeden 1 ila 5 yaşındaki beş kardeşin trajik ölümünden derin bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Yaşanan...
Devamını Oku..