Adnan Oktar silahlı suç örgütüyle bağlantılı oldukları iddiasıyla yargılanan 4 hakim ve savcıdan biri olan eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun da aralarında bulunduğu isimlerle ilgili duruşma başladı. İstanbul’daki Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde gerçekleştirilen duruşmada sanıklar, kendilerine yöneltilen suçlamalarla ilgili savunmalarını yaptı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görülen duruşma, Adnan Oktar’a ait suç örgütü davasıyla ilişkili olarak dört hakim ve savcının yargılanmasını gündeme taşıdı. Duruşma esnasında, eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun duruşmaya katılmadığı belirtildi. Sanıklar, Adnan Oktar örgütüyle ilgili verdikleri bozma kararının yasal sınırlar çerçevesindeyken, Reyhan Yaman, “Bozma kararı vermek istinaf mahkemelerinin yetkisindedir” diyerek, verdikleri kararların yasal dayanaklara dayandığını ifade etti. Yaman, Adnan Oktar silahlı suç örgütüyle herhangi bir bağlantısının olmadığına dikkati çekerek, kararının yargısal takdir hakkı çerçevesinde verildiğini aktardı. Derya Bayburtluoğlu ise söz konusu davadaki bozma kararının vicdani kanaatlerine dayandığını belirtti ve Yargıtay’ın daha önce benzer bozma kararları verdiğini hatırlattı. Bayburtluoğlu, bu kararların Adnan Oktar silahlı suç örgütüyle ilgili iddialarının asılsız olduğunu vurguladı. Duruşmada, sanıkların savunmalarının ardından mağdurlar, Fırat Develioğlu, Hatice Ural ve Özkan Deniz de dinlendi. Fırat Develioğlu, 2000 yılında Adnan Oktar örgütüyle bağlantılarını kestikten sonra, örgütü “melanet çetesi” olarak tanımladı. Develioğlu, Hadi Salihoğlu’nu örgütün işlerini kolaylaştıran bir kişi olarak tanımakta olduğunu ve zaman zaman kendisine yardımda bulunduğunu öne sürdü. Örgütle 17 yaşında tanıştığını belirten Hatice Ural, 34 yıl boyunca bu yapıdan kurtulamadığını ve örgütü bir “korku imparatorluğu” olarak nitelendirdi. A9 televizyonunda çalıştığı dönemde Adnan Oktar’ın sapkınlıklarını fark ettiğini belirten Ural, yerel mahkemenin kararının bozulmasının ardından bu kararların “örgüt jargonuyla yazıldığını” ve müştekilerin suçlu gösterilmeye çalışıldığını savundu. Özkan Deniz de, 18 yaşında katıldığı örgütten 2016’da ayrıldığını ve elde ettiği delillerin ilgili kamu kurumlarına teslim edildiğini ifade etti. Deniz, tüm bu delillere rağmen yerel mahkemenin kararının sanıklar tarafından bozulduğunu aktardı.
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesindeki Fatih mahallesi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanın üçüncü katında, 17 yaşında A.Ç. isimli genç cinnet geçirerek mutfaktan aldığı bir bıçakla uykudaki annesi...
Devamını Oku..