İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında bir konuşma gerçekleştirdi. Dervişoğlu, asgari ücret hakkında beklentilerini dile getirdi. 2025 yılı için net asgari ücretin en az 28 bin lira olması gerektiğini ifade etti. Dervişoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan noktalar ise şöyle: İçeriye Misak-ı Milli, dışarıya tekmil vererek gerçekleştirecekleri stratejileri, üst düzey hizmet madalyası gibi gururla sergiliyorlar. ‘Büyük Türkiye’ dedikleri bu durumu, Türkiye’nin küçülmesinin bir işareti olarak görüyoruz. 101 yıl önce bizlere emanet edilmiş olan İstiklal ve Cumhuriyetimizi kaybetmek üzereyiz. Cumhuriyet düşmanlarına yardımcı olanlar, en sonunda aynı muamele ve yargılamalarla karşılaşacaklardır. Türk yargısı, kararlarını Türk Milleti adına alır ve bu ülkeye düşmanlık edenlerin yeri bellidir. Bugün yaşadığımız sıkıntılı durumun iki önemli sebebine dikkat çekmek istiyorum: Türk vatandaşları devletleri ve milletlerinden uzaklaştırılmakta, yokluk ve yoksulluk içinde bırakılmakta, anayasal hakları ellerinden alınmaktadır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimleri kısıtlanmakta, barınma sorunları yaşamakta ve her türlü korku içinde yaşamaktadırlar. Bu durumu aynı zamanda bir cinnet haline dönüştürülmekte. Sonuçta, ‘katiller hapse girsin’, ‘sapıklar yakalansın’ diyecekler ve sonrasında daha fazla yetki talep edecekler. Ne kadar tanıdık bir senaryo değil mi? İsimler ve oyuncular değişse de, geçmişte benzer şeyler yaşanmıştı. Saray iktidarı, destek aldığı rant çeteleri ile birlikte, tüm yükü bu fakir millete dolaysız olarak yüklemekte. Yerli ve milli ekonomi anlayışıyla hareket eden Erdoğan ve Mehmet Şimşek, yıl sonu geldiğinde gerçekleri açıklamaya başlamışlardır. Onlara göre, ülkemizdeki enflasyonun sebebi, ücretlerin ve maaşların yüksekliğidir. Merkez Bankası başkanına göre, asgari ücret belirlenirken geçmiş enflasyon oranı yerine, gelecek yıl için hedeflenen enflasyon oranına dayanarak hesaplama yapılmalıdır. Bu yaklaşımın ne kadar tehlikeli bir plan olduğunu anlamak için geçmişe dönmek yeterlidir. Eğer geçmişte hedeflenen enflasyon oranı esas alınsaydı, bugünkü asgari ücret 1.875 lira olacaktı. 2019’dan bu yana aynı yöntemi uygulasaydık, asgari ücret yaklaşık 4.100 TL olacaktı. Bugünkü 17.000 liralık asgari ücretin vatandaşlarımızı nasıl zor durumda bıraktığını düşünürsek, gerisini siz hesaplayın. Tamamen yalan ve riyakarlık üzerine kurulu olan bu iktidar, artık çarpık sınırlarını zorlamaktadır. Her yıl olduğu gibi bu yıl da İYİ Parti olarak 2024 yılı için net asgari ücret beklentimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz: Yıl sonu TÜFE tahmini en son yüzde 44 olarak güncellenmiştir. 2024 yılında yıllık ortalama tüketici fiyat artışının en az yüzde 58,5 olacağı öngörülmektedir. Onlara diyoruz ki, çekinmeden yalan söyleyerek oynadığınız sahte enflasyonu göz önünde bulundurun. Gerçek enflasyon oranına dayanan bir ücret artışı, çalışanların yaşadığı refah kaybını telafi etmez. İşverenlerin durumu da göz önünde bulundurulursa, 2025 yılının ilk yarısında net asgari ücret en az 28 bin lira olmalıdır. Bu miktarın altında bir ücret, Türk milletine yönelik bir zulümdür. Bu zulmün hesabını sormak ise bizim sorumluluğumuzdur. TBMM’de gündeme gelecek ‘etki ajanlığı’ yasası ile ilgili düşüncelerimi de paylaşmak isterim. Daha önce de bahsettiğim gibi, bu düzenleme ifadesi özgürlüğünü kısıtlamakta, eleştiriyi suç haline getirmekte ve devlete karşı bazı eylemleri cezalandırmakta bir arayış içindedir. Buradaki amaç, devletin güvenliği değil, iktidarın güvenliği ve keyfiliğidir. Soğuk Savaş döneminde değiliz. Söz konusu yasa taslağını, iktidarı desteklemediği için etki ajanı olarak değerlendirmezseniz bile, bu bir tiranlık uygulamasıdır. İYİ Parti olarak, demokrasiyi ve ifade özgürlüğünü yok eden bu yasa taslağına karşı sonuna kadar duracağız.
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesindeki Fatih mahallesi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanın üçüncü katında, 17 yaşında A.Ç. isimli genç cinnet geçirerek mutfaktan aldığı bir bıçakla uykudaki annesi...
Devamını Oku..