Başlık: Norveç’teki ‘casus balina’ Rus askeri üssünden kaçmış olabilir
Kaynak: Norwegian Orca Survey Yazan: Jonah Fisher Unvan: BBC Çevre Muhabiri 13 Kasım 2024, 20:19 +03 Güncelleme: 4 saat önce
Norveç’te beş yıl önce, üzerinde bir koşum takımıyla görülen beyaz balinanın gizemi açığa çıkmış olabilir. Yerel halkın “Hvaldimir” adını verdiği eğitimli beluga, ilk kez Rus casusu olduğu söylentileriyle dikkat çekmişti. Balina konusunda uzmanlaşmış Dr. Olga Shpak, bu beyaz balinanın gerçekten Rus Ordusu’na ait olduğunu ve Kuzey Kutbu’ndaki bir askeri üsten kaçtığını düşünüyor. Ancak Dr. Shpak, Hvaldimir’in bir casus olduğuna inanmadığını, balinanın askeri bir üssü korumak için eğitildiğini ve “hayta” olduğu için kaçtığını belirtiyor.
Rusya, Hvaldimir’in orduya ait olup olmadığını hiçbir zaman resmi olarak doğrulamadı. Bununla birlikte, 1990’lı yıllardan bu yana deniz memelilerini inceleyen ve iki yıl önce memleketi Ukrayna’ya dönen Dr. Shpak, BBC’ye verdiği röportajda “Bence %100, kesinlikle orduya ait” diyor. Deneyimlerini, Rusya’daki eski iş arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelere dayandırarak anlatan Dr. Shpak, “Secrets of the Spy Whale – Casus Balinanın Sırları” adlı BBC belgeselinde bilgilere yer verdi.
Hvaldimir, beş yıl önce Norveç’in kuzey kıyıları açıklarında balıkçılara yaklaşınca halkın dikkatini çekti. Balıkçılardan Joer Hesten, “Balina tekneye sürtünmeye başladı. Hayvanlar zor durumda kaldıklarında, içgüdüsel olarak insanlardan yardım istemenin yollarını bildiklerini duymuştum. Bu balina ne kadar zekiydi, diye düşündüm” ifadelerini kullandı. Bu tür bir beluga balinasının güneyde görülmesi alışılmadık bir durumdu. Balinanın üzerinde ayrıca bir koşum takımı vardı; bu takımda bir kamera yerleştirme yeri mevcuttu ve “Ekipman St. Petersburg” yazısı bulunuyordu. Hesten, koşum takımını çıkarmaya yardımcı oldu ve balina bu süreçte yakındaki Hammerfest limanına doğru yüzdü.
Hvaldimir’in avlanamadığı görünüyordu ancak burnunu kameralarla uzatıyor, hatta bir kez suya düşen bir cep telefonunu geri getirerek ziyaretçileri etkiliyordu. Norveçli araştırmacı Eve Jourdain, “Bu balinanın, hedefe gibi görünen her şeye burun uzatmaya koşullandırıldığı çok açık. Çünkü bunu sürekli yapıyordu” şeklinde yorumladı.
Beyaz balinanın hikayesi Norveç’te öne çıkarken, Hvaldimir’in korunması ve beslenmesi için düzenlemeler yapıldı. “Hval” kelimesi Norveççe’de “balina” anlamına gelirken, “dimir” kısmı ise Rusya lideri Vladimir Putin’e bir gönderme yapmaktaydı. Dr. Shpak, kaynaklarının güvenliği adına isimlerini açıklamak istemiyor ama balina ilk ortaya çıktığında, Rus deniz memelileri topluluğunun hemen Hvaldimir’in kendilerine ait olduğunu fark ettiğini aktarıyor. Dr. Shpak, “Belirli bir veteriner ve eğitimcilerden mesaj geldi. Bu, “Andruha” adındaki kaybolmuş bir balinaydı” dedi. Hvaldimir’in ilk olarak Rusya’nın kuzeydoğusundaki Okhotsk Denizi’nde yakalandığını belirten Dr. Shpak, daha sonra St. Petersburg’taki bir ticari tesisten Rus Kuzey Kutup Bölgesi’ndeki bir askeri programa gönderildiğini ifade etti. Dr. Shpak, “Açık sularda çalışmaya başladıklarında, bu hayvanın uzaklara yüzmeyeceğini düşündüler. Ama hayvan onları terk etti” açıklamasını yaptı.
Murmansk’taki Rus donanma üssü yakınlarında çekilmiş uydu görüntüleri, Hvaldimir’in eski evini göstermekte. Sudaki kafesler net bir şekilde görülebiliyor ve bu kafeslerin içinde beyaz balinaların bulunduğu görülüyor. Norveçli internet gazetesi Barents Observer’dan Thomas Nilsen, “Belugaların konumu, denizaltılar ve gemilerin çok yakınında ve bu, bize onların bir koruma sisteminin parçaları olduğunu gösterebilir” dedi.
Rusya, Hvaldimir’in ordu tarafından eğitildiği yönündeki iddialara resmi bir karşılık vermedi. Ancak Rusya, deniz memelilerini askeri amaçlar için eğitme konusunda uzun bir geçmişe sahip. 2019 yılında konuşan Rus Albay Viktor Baranets, “Eğer bu hayvanı casusluk için kullanıyor olsaydık, sizce gerçekten “Lütfen bu numarayı” arayın mesajıyla birlikte bir cep telefonu numarasını iliştirir miydik?” demişti.
Maalesef Hvaldimir’in hikayesi mutlu bir sonla bitmedi. Kendini beslemeyi öğrenen balina, Norveç’in güney kıyılarında birkaç yıl boyunca gezindikten sonra, Mayıs 2023’te İsveç kıyısı açıklarında görüldü. Ancak 1 Eylül’de suda sürüklenen cesedi, Norveç’in kuzeybatısında Risavika kasabasının yakınında bulundu. Balinanın durumu, Putin’in uzun kolunun ona kadar uzandığını düşündürebilir mi? Pek öyle görünmüyor. Bazı grupların balinanın vurulduğunu iddia etmesine rağmen, Norveç polisi bu açıklamayı yalanladı. Polis, ölümün insan müdahalesi neticesinde gerçekleştiğine dair bir bulgu bulunmadığını bildirdi. Yapılan otopsi, Hvaldimir’in ağzına saplanan bir ağaç dalı nedeniyle yaşamını yitirdiğini ortaya koydu.
Hvaldimir ya da Andruha gibi eğitimli beyaz balinalar, mutlu sonla bitmeyen tek hikaye değildi. 32 yıl önce, 25 Ocak 1992 tarihinde Sinop’un Gerze ilçesi açıklarında görülen bir başka beyaz balina, aylarca Türkiye’nin gündeminde yer aldı. Balıkçılar, gördükleri beyaz balinayı, balık tutarak Gerze limanına kadar getirdiler. O balinayı gören balıkçılardan biri, barınaktaki tanınmış sima olan Tombul Aydın’a benzetince, balinaya Aydın adı verildi.
Aydın’ın şöhreti hızla yayıldı ve günde 40 kilo balık yediği için balıkçılar, kendi avlanma fırsatları kalmadığında, Balık Hali’nden kendi kaynaklarıyla balık alarak onu beslemeye başladılar. Kıyıya zarar gelmemesi için ağ da kurmuyorlardı. Aydın’ın bakılabilmesi amacıyla banka şubelerinde hesaplar açılıp bağış toplandı. Sonraki günlerde Türkiye’nin dört bir yanından insanlar, Aydın’ı görmek ve onunla oynamak için küçük ilçeye akın ettiler. İnsanlara alışkın olan Aydın, gösterdiği dostluk ve top yakalama gibi yetenekleriyle, öncelikle Gerze’nin, ardından tüm Türkiye’nin sevgisini kazandı.
Ancak, Aydın’ın nereden geldiği bilinmiyordu. Karadeniz’e ait bir tür değildi. Eylül 1991’de, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bir ay önce, Karadeniz’in karşı kıyısındaki Sivastapol’daki Rus Donanma Üssü’nde yer alan Biyoteknik Sistemler Enstitüsüne bir fırtına vurdu. Üste yunuslar, deniz aslanları ve iki beluga türü beyaz balina bulunmaktaydı. İki beyaz balinadan daha küçük olanı İgor, fırtınada kalmayı tercih ederken, biraz daha büyük olanı “Tichka”, yani Aydın, Karadeniz sularına açıldı. Tichka, üç yaşındayken vahşi yaşamdan koparılmış ve sadakat eğitimi verilmişti. Gerze’ye ulaştığında ise sekiz yaşındaydı.
Türkiye’deki olaylar karşısında Rus tarafı sessiz kaldı. O dönem sadece Aydın ile ilgili “Mayın ve bombalar takılıp, sabotajlarda kullanılmak üzere eğitildiği” iddiaları gündeme gelmişti. Hükümet, Rusya’ya Aydın’ın geri verilmesi için ültimatom vermeye başlayınca, Gerze’de protesto gösterileri düzenlendi. Nisan 1992’de, Aydın’ın kaçtığı enstitüden Lev Mukhametov, beyaz balinayı geri götürmek için bir gemiyle Türkiye’ye geldi. Rusya, Aydın’ın bir okyanus akvaryumundan kaçtığını kabul etmekle birlikte, askeri amaçlarla kullanılmadığını savundu.
Aydın’ı almak için gelen geminin yaklaşmasına balıkçı tekneleri engel olmaya çalıştı ancak sonunda Aydın’ı Giresun’un Espiye ilçesi açıklarında buldular. Yemleyerek kıyıdan uzaklaştırdılar ve gemiye koydular. Aydın, herkesin sevdiği bir balina olmuştu ve bir anda gitmişti. Ancak Gerzelilerin Aydın’a olan özlemi uzun sürmedi. Kasım 1992’de, Aydın’ın kafesinin bulunduğu bölge yine fırtınaya maruz kalmış ve Aydın bir kez daha kaçmıştı. Beş ay sonra Aydın, bir kez daha kendisiyle ilgilenen Gerzelilerin yanına geri dönmüştü. Bu kez Türk hükümeti, Aydın’ın Türk karasularında yakalanmasını engellemeye karar verdi ve bahar aylarını turistler ve dalgıçlar tarafından beslendiği kumsallarda geçirdi. Son olarak 1993’te görüldü ve daha sonra izleri kayboldu.
Kasım 1994’te Bulgaristan kıyılarında görüldüğüne dair haberler gelse de, bu Aydın mıydı yoksa doğrulanamadı.