Başlık: Türkiye’de Protestolarla Gündeme Gelen Kathrin Gemisinin Tartışma Sebepleri
Kaynak: Getty Images Yazan: Mahmut Hamsici Unvan: BBC Türkçe 13 Kasım 2024
Alman bandıralı kargo gemisi Kathrin, geçtiğimiz hafta Türkiye’de protestolarla karşılaştı. Bazı insan hakları örgütleri ve Filistin yanlısı kampanya grupları, geminin İsrail savunma sanayisi için malzeme taşıdığını öne sürüyor. Bu durum nedeniyle çeşitli ülkeler son aylarda gemiye limanlarını kapattı. İddiaların ardından Türkiye, geminin limanı kullanmasına izin verdiği için eleştirilerin hedefi oldu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu eleştirileri ve iddiaları yalanladı.
Aktivistler, Türkiye’yi İsrail’e petrol sevk etmekle suçladı. Enerji Bakanlığı ise iddialara yanıt verdi. kathrin gemisi Hakkında daha fazla detay vermek gerekirse, bu geminin Lubeca Marine isimli Almanya merkezli bir şirkete ait olduğu anlaşılıyor. Şirketin internet sitesinde geminin Portekiz bandıralı olduğu belirtiliyor. Gemi takip uygulamaları, Kathrin’in Temmuz ayında Vietnam’ın Hai Phong limanından hareket ettiğini gösteriyor. Buna ek olarak, geminin İsrail’in savunma sanayisine yönelik patlayıcı maddeler taşıdığı iddiaları, çeşitli insan hakları örgütleri ve Filistin yanlısı gruplar tarafından dile getirildi. Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü), geminin limanlara yanaşmasına izin verilmemesi ve silah transferini kolaylaştırmaması için çeşitli ülkeleri uyaracak açıklamalar yaptı. Örgüt, geminin Gazze’de savaş suçlarına katkıda bulunma riski taşıdığına dikkat çekti.
Filistin için BDS (Uluslararası Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar) hareketi de gemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. 31 Ağustos’ta Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, gemide bulunan sekiz konteynerin patlayıcıların İsrail tarafından kullanıldığına dair önemli bileşenler taşıdığını bildirdi ve devletleri geminin limanlarına yanaşmaması için engelleme çağrısında bulundu.
Bazı ülkeler, bu süreçte gemiye limanlarını kullandırmadı. Özellikle Namibya, bunu net olarak karşılayan ülkelerden biri oldu. Gemi, Ağustos ayının sonlarında Cebelitarık Boğazı üzerinden Akdeniz’e giriş yaparken, Namibya’daki Walvis Körfezi limanına yanaşmak için izin istedi, fakat Namibya hükümeti buna onay vermedi. Namibya Adalet Bakanı Yvonne Dausab, devlet medyasına açıklamasında, geminin yönlendirdiği malzemenin İsrail’e yönelik patlayıcı madde taşıdığı için durdurulduğunu belirtti. Dausab, bu kararı, Namibya’nın Filistin halkına verdiği destek doğrultusunda aldıklarını ifade etti.
Namibyalı insan hakları kuruluşları bu durumu memnuniyetle karşıladı. Aralık ayında, Namibya’nın komşusu Güney Afrika, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı soykırım uyguladığı iddiasıyla Uluslararası Adalet Divanı’nda bir dava başlattı. Dava süreci devam etmekte. Almanya’da ise bir grup insan hakları avukatı, Ekim ayında gemiye karşı dava açtı. Avrupa Hukuki Destek Merkezi (AHDM), davayı, Kathrin’deki 150 metrik tonluk askeri patlayıcı sevkiyatını engellemek amacıyla başlattıklarını açıkladı. Merkez, davanın Gazze’den üç Filistinli adına açıldığını belirtti.
Reuters haber ajansına göre, geminin sahibi olan Lubeca Marine şirketi, geminin İsrail’de herhangi bir limana yanaşmasının planlanmadığını, yükünü Karadağ’daki Bar limanında boşalttığını bildirdi. Yükün nerede boşaltıldığı hakkında bilgi vermediler. Şirket, kargonun ayrıntılarını açıklamayı reddetti ancak uluslararası ve Avrupa Birliği düzenlemelerine tamamen uyduğunu belirtti.
AHDM, RDX sevkiyatının, İsrail merkezli savunma şirketlerinden biri olan Elbit Systems’e gönderildiğini iddia etti. Elbit Systems, bu konuda yorum yapmaktan kaçındı. AHDM avukatı Ahmed Abed, grubun Berlin İdare Mahkemesi’ne yaptığı başvuru ile ilgili olarak bunun kesinlikle geminin İsrail’e gittiği yönünde bir iddia olmadığını, yalnızca Elbit Systems’e giden kargo hakkında konuştuklarını ifade etti. Ayrıca AHDM, Kathrin’inin Angola, Slovenya ve Malta gibi çeşitli limanlarda girişine izin verilmediğini savundu.
Mısır’da da tartışma yaşandı. Gemi takip platformları, geminin Mısır’ın İskenderiye limanına yanaştığını bildirdi. Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar Hareketi, Mısır hükümetini eleştirerek geminin İskenderiye limanına yanaşmasına izin verdiğini ifade etti. Mısırlı yetkililer ise geminin Mısır limanlarına uğramadığını belirtti.
Türkiye’de ise yaşananlar oldukça dikkat çekici oldu. Kathrin gemisi Türkiye’ye girdiğinde çeşitli protestolar ile karşılaştı. Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyelerinin 4 Kasım’da İstanbul Haydarpaşa Limanı’nda düzenlediği gösteride, geminin güvertesine girmesiyle olaylar meydana geldi ve 16 eylemci gözaltına alındı. Kocaeli, Bursa ve Balıkesir gibi illerde de gösteriler düzenlendi. Türkiye İşçi Partililer (TİP) ve AGD üyeleri, Antalya’ya gittiğinde de aynı protestoları gerçekleştirdi. Gemi Çanakkale için yola çıktığında, burada da gösteriler düzenlendi. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyeleri, geminin Çanakkale’ye giriş izninin iptal edilmesi talebiyle bildiriler dağıttı ve yürüyüş yaptı. BDS Türkiye ise Türk hükümetine gemiyi Türk karasularından çıkarma çağrısında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Murat Emir’in de yaptığı açıklamada, geminin Türk karasularında bulunmasını eleştirdiği ifade edildi. Türk yetkilileri, Ticaret Bakanı Ömer Bolat tarafından yapılan resmi açıklamalarda geminin Türkiye’de yük boşaltmadığını açıkladı. Bolat, 12 Kasım Salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, geminin Haydarpaşa Limanı’yla ilgisi olmadığını ve sadece santrale ait ekipmanlar taşımak amacıyla geldiğini vurguladı. Alevlenen tartışmalara rağmen geminin durumu hakkında yeni gelişmeler devam etmekte.