Kaynak: Getty Images Yazan: Yusuf Özkan Unvan: BBC Türkçe Bildirdiği yer: Lahey 15 Kasım 2024, Güncelleme: 17 dakika önce
Hollanda’da geçen hafta oynanan Ajax – Maccabi Tel Aviv UEFA Avrupa Ligi karşılaşması sonrası başkent Amsterdam’da meydana gelen şiddet olayları, hükümette bir krize yol açtı. Koalisyon partilerinin liderleri, hükümetin geleceğini görüşmek üzere Cuma akşamı bir araya geldi ve kriz derinleşti. Ancak koalisyonun devamlılığı hakkında endişeler hâlâ sürmekte. Koalisyonu oluşturan aşırı sağ ve sağ eğilimli bakanların kabine toplantısında Müslüman göçmenler hakkındaki ırkçı söylemleri nedeniyle Fas asıllı Devlet Bakanı Nora Achabar istifa etti. Koalisyonda önemli bir rol üstlenen merkez sağcı Yeni Sosyal Sözleşme Partisi’nden (NSC) diğer bakanların da istifa etmek istediklerini bildirmesi, durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Amsterdam’da geçen hafta Perşembe akşamı oynanan Ajax – Maccabi Tel Aviv maçı öncesinde ve sonrasında, İsrailli taraftarlar ile Filistin yanlıları arasında çatışmalar meydana geldi. Hollanda basınında çıkan haberlere göre, yaklaşık 2.600 Maccabi Tel Aviv taraftarı, maç öncesi bazı binalardaki Filistin bayraklarını indirmesi ve Araplar aleyhine sloganlar atması, şehirdeki gerilimi artırdı. Maç sonrasında gerginlik daha da tırmanarak, Johan Cruijff Arena Stadyumu çevresinde ve Amsterdam’ın merkezinde çatışmalara yol açtı. Amsterdam polisi, 10’u İsrailli toplam 62 kişiyi gözaltına aldı. Olayların ardından polisin video görüntülerini incelemesi sonucunda, hafta içinde 5 kişi daha gözaltına alındı.
Hükümetteki önemli ortağı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) ve Dilan Yeşilgöz liderliğindeki liberal sağ Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), meydana gelen olaylardan Müslüman toplumunu sorumlu tutarak, sert açıklamalarda bulundu. PVV lideri Geert Wilders ve VVD lideri Yeşilgöz, “antisemitizm suçu işleyen çifte vatandaşlığı olan bireylerin Hollanda vatandaşlığının iptal edilmesi” talebinde bulundu. Hollanda’da çifte vatandaşlık artık mümkün değil. Bu haktan, ağırlıklı olarak daha önce yasal kazanımlar elde eden Türkiye ve Fas kökenli göçmenler faydalanıyor.
Hükümetin çöküşü “şimdilik” engellendi. Başbakan Dick Schoof, uyum krizine dikkat çekerek, “antisemitizm suçu” işleyen çifte vatandaşların Hollanda vatandaşlığından çıkarılması önerisine olumlu baktıklarını bildirdi. Wilders ve Yeşilgöz, Amsterdam’daki olayların “uyum krizi” nedeniyle yaşandığını ve sorumluların “Yahudileri düşman olarak gören Müslümanlar” olduğunu öne sürdü. Bu durum, hem muhalefet partilerinde hem de koalisyonun 20 sandalyesi ile ayakta kalan hükümet ortağı NSC’de huzursuzluğa neden oldu.
Lahey’deki siyasi kaynaklara göre, Pazar günü yaşanan olayları görüşmek üzere olağanüstü toplanan bakanlar kurulunda, Müslüman göçmenlere yönelik “ırkçı” suçlamalar üzerine, Fas kökenli NSC üyesi Sosyal Yardım ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Nora Achabar’ın tepkisi gündeme geldi. Achabar, dördüncü nesil Hollanda vatandaşı olan insanların, “uyum krizi” söylemiyle dışlandığını belirtti. Achabar, Hollanda’da yayımlanan Parool gazetesine yaptığı açıklamada, uyum krizi kavramının, “Müslümanları disipline etmek, aşağılamak ve cezalandırmak için kullanıldığını” ifade etti. 42 yaşındaki bakan, Cuma günü yapılan kabine toplantısında bazı meslektaşlarının “ırkçı açıklamaları” nedeniyle istifa ettiğini açıkladı. Achabar’ın yanı sıra aynı partiye mensup diğer altı bakanın istifa etme isteği dolayısıyla bakanlar kuruluna ara verildi. Koalisyon partilerinin liderleri olağanüstü bir toplantı için bir araya gelirken, bakanların hükümet binasını terk etmemeleri istendi.
Koalisyon partilerinin liderleri, hükümetin geleceğini görüşmek için Cuma akşamı bir araya geldi. Uzun süren kriz toplantısında NSC, hükümette kalmaya ikna edildi. Diğer NSC bakanları, Achabar dışında istifanın göz ardı edilmesini sağlayarak, hükümetin düşmesini önledi. Ancak Hollanda medyasına göre, Pazartesi günkü bakanlar kurulu toplantısında yaşananlar hakkında hâlâ belirsizlikler mevcuttur ve hükümetin istikrarı konusunda endişeler devam etmektedir. Başbakan Schoof, koalisyon liderleri toplantısının ardından “Bakanlar Kurulu’nda ve koalisyon üyelerinde ırkçılık yoktur” dedi. Başbakan, Pazartesi günü gerçekleştirilen toplantıda Fas kökenli göçmenlere yönelik bazı hakaretlerin yapılıp yapılmadığı konusundaki soruları yanıtsız bıraktı. NSC’nin desteğini çekmesi durumunda, aşırı sağcı PVV liderliğindeki koalisyon hükümetinin varlığını sürdürmesi mümkün görünmüyor.
Ana muhalefetteki sosyal demokrat İşçi Partisi – Yeşil Sol Parti ittifakı da dahil olmak üzere, muhalefet partilerinin çoğunluğu, bakanlar kurulu tutanaklarında yer alan ırkçı açıklamaların kamuoyuna açıklanmasını talep etmektedir. Sol partiler, Hollanda yasalarına göre ırkçılığın suç olduğunu ve bakanlar kurulunda bu tür açıklamaların kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, anayasanın tutanakların açıklanmasına olanak sağladığını belirtmektedir. Muhalefet partileri, Başbakan Dick Schoof’tan bu konuyla ilgili açıklama isterken, meclisi genel görüşmeye de çağırdı. Sol partiler, Achabar’ın istifasını olumlu bir adım olarak değerlendirerek, aşırı sağcı PVV liderliğindeki hükümetin tüm toplumu kucaklayamadığını savunuyor. Ana muhalefete göre, Wilders ve Yeşilgöz’ün Müslümanları hedef alan söylemleri, toplumda ayrımcılığı körüklemektedir. Hayvan Hakları Partisi (PvdD) lideri Esther Ouwehand, Hollanda anayasasının her türlü ayrımcılığı yasakladığını belirterek, “Görevden ayrılması gereken Achabar değil, ırkçılar olmalıdır” dedi.
İstifa eden Nora Achabar, daha önce Lahey Savcısı olarak görev yapıyordu. Achabar, geçen yıl kurulan NSC’ye katılarak milletvekili olmuştur. NSC üyesi Vergilendirmeden Sorumlu Devlet Bakanı Folkert Idsinga da, PVV lideri Wilders’in ticari faaliyetleri hakkında yeterli bilgi sunmadığı yönünde eleştiriler almasının ardından, “dürüstlüğüne saldırı” gerekçesi ile önceki hafta istifa etmişti.