Ukrayna, Washington’ın onay vermesinin hemen ardından, ilk kez Rusya’nın toprakları içinde bir hedefe ABD tarafından sağlanan uzun menzilli füzelerle saldırı düzenledi. BBC’nin ABD’deki ortağı CBS News’e konuşan Amerikalı yetkililer, ATACMS (Ordu Taktik Füze Sistemi) kullanıldığını doğruladılar. Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bu sabah Rusya’nın Bryansk bölgesine gerçekleştirdiği saldırıda altı ATACMS füzesi kullandığını ve bunlardan beşinin imha edildiğini ifade etti. Açıklamada, hasar gören altıncı füzenin parçalarının bölgede bulunan bir askeri tesiste yangına sebep olduğu belirtildi. Washington’dan gelen onayın hemen ardından yaşanan bu saldırı, Ukrayna’nın uluslararası alanda tanınan Rus topraklarını ilk kez uzun menzilli füzelerle hedeflemesi anlamına geliyor. Ukrayna, Kuzey Kore askerleriyle ilk kez çatıştığını duyurdu. Ayrıca, Rus füze saldırıları sonucunda en az 38 kişi hayatını kaybetti ve Kiev’de bir çocuk hastanesi vuruldu. Trump, “Zelenskiy tarihin en büyük pazarlamacısı, ABD’ye her gidişinde 60 milyar dolarla dönüyor” dedi. Ukrayna ve Rusya, karşılıklı olarak SİHA saldırıları düzenleyerek Moskova’yı hedef aldı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, füzelerin “Amerikalı askeri uzmanlar” tarafından kullanıldığını belirtip, Rusya’nın bunun Batı’nın Rusya’ya karşı yeni bir saldırı stratejisi olarak kabul edileceğini dile getirdi. ABD Başkanı Joe Biden’ın yeşil ışık yakmasıyla birlikte Moskova, yaptıkları açıklamada ABD füzeleriyle gerçektirilecek bir saldırının “uygun ve somut bir karşılık” doğuracağı uyarısında bulundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gelişmelerin ardından 19 Kasım’da ülkenin yeni nükleer doktrinini onayladı. Önceden hazırlanmış olan bu belge, Putin tarafından bugünkü olaylara bir yanıt olarak değerlendirildi. Ukrayna ordusu, daha önce Bryansk bölgesindeki bir mühimmat deposunu hedef aldığını onayladı, ancak ATACMS füzelerinin kullanımına ilişkin bir bilgi vermedi. Sınıra yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Karaçev kasabası yakınlarına yapılan saldırının 12 ikincil patlamaya sebep olduğu kaydedildi. Ukrayna, bir yıldan uzun bir süredir Rus işgali altındaki bölgelerde ATACMS füzelerini kullanıyordu. Artık bu füzeleri kullanarak, Ukrayna’nın elinde tuttuğu Kursk bölgesi dahil olmak üzere Rusya’nın derinliklerine saldırılarda bulunabiliyor. Ukraynalı ve Amerikalı yetkililerin bölgede bir karşı saldırı bekledikleri bildiriliyor. Beyaz Saray ve Pentagon, füzelerin Ukrayna’ya verilmesi konusunda herhangi bir resmi açıklamada bulunmadı. Joe Biden, G20 zirvesi için bulunduğu Brezilya’da, “ABD, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını güçlü bir şekilde destekliyor” ifadesinde bulundu. Ancak Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, “Bu tür durumlardan kamuoyuna bilgi verilmez, füzelerin kendisi konuşur” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mathew Miller, “bir politika değişikliğinin onaylanmayacağını” belirtti fakat Rusya’nın Kuzey Kore askerlerini kullanmasına karşı güçlü bir yanıt vereceklerini de vurguladı. Kuzey Kore birliklerinin Rusya’nın Kursk bölgesinde konuşlandırıldığı kaydedildi. ABD’de, 5 Kasım’da gerçekleşen seçimleri kazanan ve 20 Ocak 2025’te göreve gelmesi beklenen Donald Trump henüz bir yorumda bulunmadı. Ancak oğlu Donald Trump Jr, askeri endüstrinin durumuna dikkat çekerek, “Babama barışı sağlama ve hayatları kurtarma fırsatı tanımadan Üçüncü Dünya Savaşı’nı başlatmak istiyor gibi görünüyor” dedi. Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte uzun menzilli füzeler konusundaki kararı değiştirmesi ise belirsizliğini koruyor. Trump, Amerika’nın Ukrayna’ya sağladığı askeri ve mali yardımları eleştiriyor ve savaşın bir an önce sona ermesi gerektiğini savunuyor. Moskova’nın verilecek yanıta gelince, Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, ABD’nin füze izni ile ilgili olarak, “Eğer böyle bir karar alındıysa, bu ABD’nin bu çatışmaya doğrudan dahil olması anlamına gelir” dedi. Ayrıca Peskov, Rus topraklarına yönelik bir saldırının “ABD ve müttefiklerinin Rusya’ya karşı doğrudan bir müdahale olduğunu” vurguladı. Putin, bu tür bir hamleye karşı Batılı ülkeleri daha önce uyarmıştı. Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin kararının “uygun ve somut” bir karşılığı olacağını açıkladı. Ayrıca Putin, 19 Kasım Salı günü güncellenmiş nükleer doktrinini onayladı. Bu belgede, nükleer olmayan bir devletten gelen herhangi bir saldırının, nükleer bir güç tarafından desteklenmesi durumunda, Rusya’ya karşı ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği belirtiliyor. Doktrin, Rusya’nın egemenliğine yönelik ciddi bir tehdit hâlinde, nükleer silah kullanabileceğini de ifade ediyor. Bu duruma, konvansiyonel silahlarla yapılacak saldırılar da dâhildir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi’nde düzenlediği basın toplantısında, Rusya’nın güncellenen nükleer doktrini hakkında “kendine yönelik bir tavra karşı konvansiyonel silahlara karşı alınan bir tedbir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, söz konusu adımın NATO tarafından da düşünülmesi ve incelenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, “NATO ülkesi olarak kendimizi koruyacak adımları atmakla yükümlüyüz. Rusya ve Ukrayna komşularımız, bu yüzden ilişkilerimizi sağlam tutmalıyız” diyerek, kesin bir ateşkesin sağlanmasını dile getirdi. Ukrayna, ATACMS füzelerine kısıtlamaların getirilmesini ve sınır ötesi hedeflerin vurulabilmesini uzun bir süredir talep ediyordu. ATACMS, 300 kilometreyi aşan menzil sunabilmekte ve yüksek hızlı olduğundan dolayı engellenmesi zor füzeler arasında yer alıyor. Washington’ın aldığı bu kararın, Rusya’nın Kursk bölgesine yönelik olduğu düşünülüyor. Ukrayna güçleri Ağustos ayında buraya sürpriz bir saldırı düzenlemişti. Biden yönetiminin bu adımı, Ukrayna’nın elinde tuttuğu Rus topraklarını müzakerelerde bir pazarlık unsuru olarak kullanma niyetiyle attığı yorumları yapılmakta. Kiev merkezli Ukrayna Güvenlik ve İşbirliği Merkezi Başkanı Serhiy Kuzan, bu kararın ülke için “çok kıymetli olduğunu” belirterek, “Bu savaşın seyrini değiştirecek bir şey olmayabilir ama güçlerin daha dengeli olmasına katkı sağlar” dedi.
Başlık: NATO Genel Sekreteri Rutte'nin Trump Ziyareti Sosyal Medyada Ortaya Çıkarıldı Kaynak: NATO, Ocak ayında ABD başkanlığını devralacak olan Donald Trump, seçim zaferinin ardından ilk uluslararası üst düzey...
Devamını Oku..