Başlık: Uzmanlardan Uyarı: ‘Rusya Bu Hızla Devam Ederse Ukrayna’nın Doğu Cephesi Çöker’
Kaynak: EPA Yazarlar: Olga Robinson, Matt Murphy ve Paul Brown BBC Doğrulama Servisi 20 Kasım 2024 Güncelleme: 22 Kasım 2024
ABD Başkanı Joe Biden’ın, Ukrayna’ya anti-personel mayınları tedarik etme ve Rus topraklarında uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin verme kararı, Rus ordusunun cephe hattındaki ilerlemesini hızlandırdığı bir dönemde alındı. Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) verilerine göre, Rusya 2024 yılı itibarıyla geçen yıla kıyasla altı kat daha fazla toprak kazanmış durumda ve ülkenin doğusundaki Donbas bölgesindeki stratejik lojistik merkezlerine doğru ilerlemeye devam ediyor. Bu arada, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine yaptığı sürpriz saldırıda zorluklar yaşanıyor. Uzmanlar bu saldırının başarısını sorgularken, bir uzman, Ukrayna’nın asker sıkıntısı göz önüne alındığında durumu “stratejik bir felaket” olarak nitelendirdi. Tüm bu gelişmeler, ABD’de Donald Trump’ın tekrar iktidara gelme ihtimalinin doğması ve belirsizliklerin artmasıyla birlikte gerçekleşiyor. Ukrayna cephesindeki takviye ihtiyacı artarken, 40’lı ve 50’li yaşlardaki erkeklerin de askere alındığı bildirilmekte. Ayrıca, Ukrayna ve Rusya’nın karşılıklı İHA saldırıları esnasında Moskova da hedef haline gelmiş durumda.
Rusya, tarihinde ilk kez, ABD’den aldığı uzun menzilli füzelerle Ukrayna toprakları üzerine atışlar yaptı. Putin, Ukrayna’yı durdurulması imkansız balistik füzelerle vurduklarını belirtti. Donald Trump, Ocak ayında görevi devraldığında savaşı sona erdireceğini söylemişti ve bazıları, Trump’ın Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımı tamamen durdurabileceğinden endişeli. Biden, Ukrayna’ya kara mayınları verilmesini onayladı.
Savaşın ilk aylarında cephe hattı hızla değişti ve Rusya ilk toprak kazanımını elde ettikten sonra, Ukrayna’nın karşı saldırısı ile geri püskürtüldü. Ancak 2023 yılı boyunca her iki taraf da büyük ölçüde ilerleme kaydedemedi. Fakat ISW’nin yeni verileri 2024 yılındaki dengenin Rusya lehine değişmekte olduğunu gösteriyor. ISW analizleri, onaylanmış sosyal medya görüntüleri ve askeri hareketlilik haberlerine dayanıyor ve Rusya’nın bu yıl itibarıyla 2700 kilometrekarelik Ukrayna toprağı ele geçirdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, Rusya geçtiğimiz yıl sadece 465 kilometrekarelik bir alanı kontrol altına alabilmişti.
Kings College London’dan savunma araştırmacısı Dr. Marina Miron, eğer Rusya bu hızla ilerlemeye devam ederse, Ukrayna’nın doğu cephesinin “çökmeye” mahkum olduğunu belirtti. 1 Eylül ile 3 Kasım arasında Rus güçlerinin 1000 kilometrekareden fazla toprak kazanmış olması, Rusya’nın saldırısının son aylarda hızlandığını gösteriyor. Bu ilerleyişin önemli bir kısmı, Harkov bölgesindeki Kupiansk ve Kurakhove bölgelerinde gerçekleşmekte ve bu alanlar, Donetsk bölgesindeki önemli ikmal merkezi Povrosk’a geçiş noktasını oluşturuyor. İsveç, Norveç ve Finlandiya’da ‘savaşta hayatta kalma’ kitapçıkları dağıtıldığı öğrenildi.
Kupiansk ve Oskil Nehri’nin doğusundaki bölgeler, 2022’deki Harkov saldırısında Ukrayna tarafından geri alınmıştı; ancak Rusya adım adım bu alanları yeniden kazanıyor. İngiltere Savunma Bakanlığı’nın yakın tarihli istihbarat güncellemesinde, Rus güçlerinin Kupiansk’ın kuzeydoğusundaki dış mahalleleri almaya çalıştığı bildirildi. 13 Kasım’da paylaşılan ve BBC tarafından onaylanan görüntüler, bu analizle örtüşüyor. Videoda, bir Rus zırhlı konvoyu Kupiansk’taki önemli bir köprüye 4 kilometre kadar yaklaşırken püskürtülüyor. Bu durum, Rusların bölgenin kontrolünü ele geçirdiği anlamına gelmese de, Ukrayna savunma hatlarının ne kadar baskı altında olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan, Rusya, iki yıllık çatışmadan sonra Ekim ayında stratejik ikmal hatlarına hakim olan Vuhledar kentini geri aldıktan sonra, Kurakhove bölgesinde yığınak yapmaya başladı. Ukrayna güçleri, kent etrafındaki saldırıları şu ana kadar püskürtebilmiş durumda. Ancak cephe hattı giderek yaklaşmakta ve Rusya, kenti kuzey ve batıdan kuşatmaya da çalışıyor. Ukrayna Genelkurmayı’nın eski stratejik iletişim başkanı Albay Yevgeni Sasiko, Rusya’nın kentin etrafına “güçlü çeneler” yerleştirdiğini ve bu durumu çiğneyerek çökerteceğini ifade etti.
ISW, Moskova’nın şu anda Ukrayna’da toplam 110.649 kilometrekarelik bir alanı kontrol ettiği bilgisini veriyor. Ukrayna güçleri, Kursk saldırısının ilk ayında yalnızca 1.171 kilometrekarelik bir alan kazanmıştı. Sonrasında ise, Rus güçleri bu alanın yaklaşık yarısını geri aldı. Toprak kazanımlarına rağmen, Rusya’nın ilerlemesi büyük bir maliyetle sonuçlandı. BBC Rusça’nın analizine göre, Rusya’nın Şubat 2022’deki Ukrayna işgali sırasında en az 78.329 askerini kaybettiği tahmin ediliyor. Bu yılın Eylül-Kasım ayları arasında, Rusya’nın kayıpları geçen yılın aynı dönemine göre bir buçuk kat artmış durumda. Kayıpların artmasının, Rus komutanlarının askerleri dalgalar halinde Ukrayna mevzilerine gönderme taktiklerinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Bazı uzmanlar, Rusya’nın ilerlemesine karşın saldırının hızının hâlâ yavaş olduğunu düşünüyor. Askeri uzman David Hendelman, doğudaki Ukrayna güçlerinin cephe çökmesini önlemek ve asker ile malzeme tasarrufu yapmak amacıyla yavaşça geri çekildiklerini ifade ediyor. Ukrayna, Ağustos ayında Rusya’nın Kursk bölgesine sürpriz bir saldırı gerçekleştirdi. Rusya’nın bu saldırıya neden bu kadar uzun süre karşılık veremediği belirsizliğini korumakta. Saldırının hemen ardından Ukrayna güçleri sınırdaki bazı bölgeleri çabucak kontrol altına almıştı.
Dr. Miron, Kursk saldırısı sürerken Kremlin’in içeride siyasi bir bedel ödediğini, Rus Genelkurmayının ise birliklerinin diğer bölgelerde kazanımlar elde etmesine rağmen Ukrayna güçlerini Kursk’ta tutmayı yeğlediğini belirtti. Ancak Moskova, kaybettiği toprakları geri almak için kararlı bir şekilde bölgeye 50 bin asker konuşlandırdı. Kursk bölgesinden gelen onaylı videolar, şiddetli çatışmaların yaşandığını, Rusya’nın hem asker hem de malzeme anlamında büyük kayıplar verdiğini göstermekte. Ancak aynı zamanda veriler, Ukrayna’nın bölgedeki kontrolünün daraldığına da işaret ediyor. ISW verilerine göre, Ekim ayının başından itibaren Rusya karşı saldırılarda 593 kilometrekarelik alanı geri aldı. Kursk saldırısı, ağır kayıpların yaşandığı bir dönemde Ukrayna’nın moraline önemli ölçüde katkı sağlamış; ayrıca operasyonun cesareti, düşmana zarar verme ve şaşırtma yeteneğini hatırlatmıştı. Ancak Dr. Miron, Kursk saldırısını hem “taktik deha” hem de “stratejik bir felaket” olarak değerlendirmiştir.
“Tüm amacın, olası müzakereler öncesinde biraz siyasi avantaj elde etmek ve askeri açıdan Rus güçlerinin Donbas bölgesinden çıkmasını sağlayıp, Kursk’u geri almak için zorlamaktı. Fakat şu anda, bunun yerine Ukrayna birliklerinin Kursk’ta sıkışıp kaldığını görüyoruz.” Ukrayna’nın en deneyimli ve etkili birliklerinin de Kursk’ta savaştığı bildirilmekte. Batı tarafından ileri teknolojiyle donatılmış mekanize birlikler de bu saldırıya katıldı. Ukraynalı liderler, Kursk saldırısının Moskova’yı, Ukrayna’nın doğusundaki bazı güçlerini yeniden konuşlandırmaya zorlayacağı ve böylece Rus ilerleyişini yavaşlatmayı umut ettiklerini ifade ettiler.
Uzmanlar ise bunun yerine, çatışmaların yoğun olmadığı alanlardaki Rus birliklerinin kaydırıldığını öne sürüyor. BBC’ye konuşan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Yurri Clavilier, “Cephenin farklı kesimlerinden Ukraynalı askerlere göre Kursk’a takviye gönderilen Rus birlikleri aslen Herson ve Zaporijya’dan kaydırıldı” diyerek, “Oradaki çatışmalar Doğu’daki kadar yoğun değil. Harkov’a saldıran bazı Rus birlikleri Kursk’a yönlendirildi” dedi. Her iki taraf için de toprak kazanımı, gelecekteki müzakerelerde stratejik avantaj sağlama açısından kritik önem taşıyor. Henüz herhangi bir müzakere sürecinden bahsedilmese de, yeni seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump, savaşı 24 saat içinde sonlandırabileceğini söylüyor; ancak nasıl yapacağıyla ilgili detay vermiyor.
Ukrayna, ilk kez 19 Kasım Salı günü, Washington’ın onayının ardından, ABD’nin sağladığı uzun menzilli füzeleri Rusya’ya fırlattı. Bu karar, Ukrayna’nın Kursk bölgesine hakim olması ve ileride müzakerelerde bir pazarlık unsuru olarak kullanabilmesi amacıyla alınmış durumda. Ancak Dr. Miron, Rusya’nın elde ettiği toprak kazanımlarının Moskova’ya daha güçlü bir müzakere pozisyonu sağladığı görüşünde.