Orijinal Başlık: Trump’ın Ortadoğu ve Ukrayna Planlarına İlişkin Ankara’da Hangi Senaryolar Tartışılıyor?
ABD’de 20 Ocak 2025’te göreve başlaması beklenen Donald Trump, kampanyası süresince “savaşları sona erdireceğim” şeklinde vaatlerde bulundu ancak bu konuyla alakalı net bir plan sunmadı. Ankara, Trump’ın kurduğu kabinenin bu söylemleriyle çeliştiğini vurgulayarak, özellikle Ukrayna ve Suriye konularında nasıl bir politika izleyeceğine dair belirsizliklere dikkat çekiyor. Ankara’daki görüşmelere göre, Trump’ın öncelikli olarak ABD içindeki göçmenler meselesine eğilmesi, uluslararası sorunlarda ise “bekle-gör” yaklaşımını benimsemesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son dönemdeki açıklamaları, Trump görevine başladıktan sonra ABD’nin önemli küresel meselelerde nasıl bir politika izleyeceğine dair Ankara’da detaylı analizlerin yapıldığını ortaya koyuyor. Özellikle ABD’yi yönetecek yeni kadroların belirlenmesiyle birlikte Türkiye’den bölgesel çatışmalar ve iki taraflı ilişkilerin geleceğine dair daha temkinli açıklamalar gelmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın döneminde İsrail-Hamas çatışmasının azaltılması konusundaki beklentileri hakkında, bu tarz değerlendirmelerin erken olduğunu belirtti. Erdoğan, 13 Kasım’da yaptığı açıklamada, “Temennimiz, Trump’ın bu dönemde bölgeye yönelik çok daha farklı adımlar atmasıdır. Çünkü zaman zaman verilen mesajlar bizi kaygılandırabiliyor. Bu nedenle Ocak ayını beklememiz gerekiyor,” şeklinde ifade etti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 23 Kasım’daki bir basın toplantısında Trump’ın savaşları sona erdirmek üzerine kurulu söylemleri ile oluşturduğu kabinenin yarattığı çelişkiler üzerine konuştu. Fidan, bu çelişkinin özellikle 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail-Hamas savaşında kendini gösterdiğini, bunun da gelecekteki tahminleri zorlaştırdığını belirtti.
Trump, 20 Ocak’ta göreve başlayacak yeni kabinesinde Dışişleri Bakanı olarak Marco Rubio, Savunma Bakanı olarak Pete Hegseth, Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak Mike Waltz ve İsrail Büyükelçisi olarak Mike Huckabee gibi isimleri atadı. Bu atamalar, İsrail yanlısı ve Filistin karşıtı bir duruş sergileyen isimler olarak dikkat çekiyor. Ekibin, Rusya karşıtlığı ve İsrail yanlılığının öne çıktığı belirtiliyor, bu durum Trump’ın İsrail-Hamas ve Rusya-Ukrayna çatışmalarını vaadettiği gibi ne kadar kısa sürede çözeceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Dışişleri Bakanı Fidan, tüm bu değerlendirmeler ışığında, Trump’ın uluslararası konularda köklü değişiklikler yapmak için biraz daha bekleyebileceğini düşündüğünü söyledi. Fidan, “Trump’tan aldığım izlenim, bazı konulardaki söylemleri sürdürüp, kritik meseleleri başlangıçta biraz akışına bırakacağı yönünde. Radikal kararlar alması muhtemel, ama bu kararların en önemlisinin kendi ülkesine, yani ABD’ye dair olacağını tahmin ediyorum. Özellikle göçmenler meselesinde verdiği sözleri yerine getireceğini düşünüyorum,” dedi.
Buna rağmen, Trump’ın ilk aşamada daha aktif olacağı konunun Rusya-Ukrayna savaşı olduğuna dair Ankara’da öngörüler mevcut. Diğer birçok başkent gibi Ankara da, Trump’ın bu çatışmayı bitirmek için nasıl bir plan sunacağını merak ediyor.
Dışişleri Bakanı Fidan, “Gazze meselesinde ABD’nin İsrail’e ne kadar destek vereceği? Savaşı durduracak mı, yoksa gerçekleşmesini mi destekleyecek? Bu konuda kesin bir tahminde bulunacak yeterli veri yok,” diyerek belirsizlikleri ortaya koydu. Ayrıca, Trump’ın kurduğu kabinenin çelişkili yapısına dikkat çekerek, “İki temel husus var. Birincisi, bu kadar İsrail yanlısı bir kabinenin Netanyahu’nun genişleme arzularını destekleme olasılığı. İkincisi, Trump’ın ‘Ben savaşları bitirmeye geliyorum, yeni savaşlar başlatmaya değil,’ demesi. Bu iki farklı tutumun ne kadar dengeleneceğini ve bunun bölgeye nasıl yansıyacağını göreceğiz,” şeklinde konuştu.
Türkiye, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını ne kadar sürdüreceği ve IŞİD ile mücadelede nasıl bir yol izleyeceği konularını da özellikle takip ediyor. YPG ile işbirliği, Türkiye-ABD ilişkilerinde komplikasyon yaratmaya devam ediyor. Dışişleri Bakanı, Trump’ın ilk döneminden edindiği tecrübeleri dikkate alarak, kabinesini daha sadık isimlerden kurmayı tercih ettiğini belirtti.
Fidan ayrıca, Washington’un Türkiye’nin durumu ciddiye aldığını ve mevcut işbirliğinin sürdürülemez olduğunu fark ettiğine inandıklarını dile getirdi. Türkiye ile ABD, Suriye konusundaki diyaloglarını artırdı; yeni yönetimin bu diyaloğu sürdürüp sürdüremeyeceği ise belirsizliğini koruyor.