Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki İslamcı grupların güneye doğru ilerlemesini değerlendirerek, “Temennimiz bu yürüyüşün sürmesidir,” açıklamasında bulundu. Ankara’da gerçekleştirdiği konuşmada Erdoğan, “İdlib, Hama ve Humus bizim hedeflerimiz. Muhaliflerin yürüyüşü devam etmekte. Biz de bu durumu hem istihbarat hem de medya aracılığıyla takip ediyoruz. Temennimiz, Suriye’deki bu ilerlemenin kazasız belasız sürmesi,” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye lideri Beşar Esad ile yapmayı düşündükleri görüşmelerin hatırlatarak, “Esed’e bir çağrımız olmuştu; ‘Gel Suriye’nin geleceğini birlikte belirleyelim’ demiştik. Ne yazık ki bu konuda olumsuz bir yanıt aldık,” diye ekledi. Erdoğan, 13 Kasım’da Esad’a yaptığı çağrıda, Suriye ile ilişkileri düzeltmek istediklerini belirtmişti ve “Ben hala Esad’dan umutluyum,” şeklinde konuşmuştu. Suriye’deki muhaliflerin Hama’ya neden odaklandığı ve Türkiye-Suriye normalleşme sürecinin gidip gitmeyeceği meselesi gündemde kalırken, Suriye’nin eski Ankara Büyükelçisi, normalleşme konusunda olumlu sinyaller olduğunu aktardı. İdlib’deki İslamcı muhalif grupların liderliğini üstlenen Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ), 27 Kasım’da ülkenin güneyine yönelik saldırılara başladı ve kısa sürede Halep’e hakim oldu. Son günlerde Hama’ya yönelen muhalifler, Humus’a da yaklaşmış durumda. Türkiye, 27 Kasım’dan bu yana çatışmalara müdahil olmadığını belirtirken, Astana Süreci’ndeki Rusya ve İran ile diplomatik ilişkiler devam etmektedir. 2017’de Türkiye ve Rusya’nın başlattığı Astana toplantıları, Suriye’de ateşkes ve çatışma süreçlerinin yönetilmesi amacıyla düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 Kasım’daki açıklamalarında, “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarsızlığın, Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda sona ermesi en büyük temennimizdir,” demişti. Aynı gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Astana Süreci’nin ihlal edildiğini ve bu aşamada dış müdahale ile olayların açıklanmaya çalışılmasının yanlış olacağını ifade etti. Fidan, Esad yönetimini muhaliflerle uzlaşmaya çağırırken, Astana sürecinin yakın zamanda yeniden etkin olacağını belirtti. Türkiye’nin bu süreçte en çok önem verdiği konulardan biri, Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) Suriye hükümetinin boşalttığı stratejik noktalara yerleşmesi ve bu durumun yeni bir kitlesel göç hareketi başlatma olasılığı. Diğer siyasi partilerin açıklamaları da dikkat çekti. MHP lideri Devlet Bahçeli, 3 Aralık’da Esad’a ön şartsız diyalog kurma çağrısını yaparken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, HTŞ gibi terör örgütlerine temkinli yaklaşılması gerektiğini vurguladı. Özel, Esad’a Türkiye ile yeni bir diyalog başlatılması gerektiğini ifade etti. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da bu grupların, Suriye Milli Ordusu’nun gelişmelerinden faydalandığına dikkat çekti. 29 Kasım’da yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, Halep’teki çatışmalara değinerek İdlib’deki gelişmelere odaklandıklarını saatirken, saldırıların durdurulması için Türkiye’nin çağrının dikkate alınmadığını belirtti. Güvenlik kaynakları, bu saldırıların Rusya’nın hava gücüyle ve Suriye hükümetinin kara güçleri ile yapıldığını ifade etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Halep’e kadar süren çatışmalara Türkiye’nin dahil olmadığını ve yeni bir göç dalgasını tetikleyecek herhangi bir eyleme girişmeyeceklerini belirtti. Türkiye 2011’de başlayan Suriye iç savaşından kaçan yaklaşık 3 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapmakta ve İdlib bölgesindeki 2 milyon kişiye yönelik büyük bir operasyonun yeni bir kitlesel göç hareketine yol açmasından endişe duymaktadır. 2 Aralık 2024’te HTŞ’nin Halep’teki saldırılarıyla ilgili bilgiler paylaşılırken, Türkiye’nin Astana ortaklarının Suriye konusundaki yaklaşımından rahatsız olduğu ifade edildi. Anahtar gündem maddelerinin başında YPG’nin Suriye hükümeti tarafından terk edilen bölgelerdeki gelişmeler gelirken, Dışişleri Bakanı Fidan, Astana ortaklarıyla yapılan görüşmelerde çatışmaların durdurulmasına yönelik çözümler aradıklarını belirtti. Türkiye, Suriye’de YPG’nin tehdit oluşturmaya devam etmesi halinde askeri harekat düzenleme ihtimalini uzun süredir dile getirmektedir. ABD ve Rusya, Türkiye’nin yeni askeri harekâta karşı çıktıklarını belirtmektedir.
Eski Mossad ajanları, çağrı cihazları ve telsizler üzerinden gerçekleştirilen saldırıların arka planını açıkladı. Kaynak: Getty Images. Lübnan'da Hizbullah'a yönelik yapılan saldırılarda kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla ilgili bilgi veren...
Devamını Oku..