Yenidoğan Çetesi Davasında Şok Gelişme: 3 Sanığın Tutuksuz Yargılanmasına Tepkiler Yağıyor!

İstanbul’da, bebek acil hastalarının önceden anlaşarak belirledikleri özel hastanelerin yenidoğan birimlerine sevk edilip hayatlarını kaybetmelerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada, cumhuriyet savcısı, 3 sanığın tutuksuz yargılanması kararına itiraz etti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilen duruşmada cumhuriyet savcısı, Birinci International Hastanesi’nin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesi’nin sorumlu müdürü doktor Ali Dirik, doktor Şeyhmus Çelik, TRG Hospitalist Hastanesi’nde doktor Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş, hemşire Ceren Hatice Kırım, hemşire Serenay Şenkalaycı, Bağcılar Şafak Hastanesi İşletme Müdür Yardımcısı Mustafa Kazan, hemşire Renginar Molla ve tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir hakkında tutuklama talep etmişti. Mahkeme heyeti, 4 Aralık’taki duruşmada tutuksuz olan sanıklardan Gürül, Mantuş ve Çelik’in tutuklanmasına karar verirken, Aksu, Dirik, Şenkalaycı ve Kırım için tutuklama amacıyla yakalama kararı çıkarılmasına, Kazan, Molla ve Özdemir’in ise tutuksuz yargılanmasına hükmetti. Cumhuriyet savcısı, bir üst mahkemeye başvurarak Kazan, Molla ve Özdemir’in tutuksuz yargılanmalarına itiraz etti. İDDİANAMEDE Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, doktor Fırat Sarı’nın liderliğinde bir suç örgütünün faaliyet gösterdiği, örgütün yönetiminin doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yürütüldüğü ifade ediliyor. İddianamede, bu suç örgütünün asıl amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakmak ve doluluğunu sağlamanın yanı sıra hastaların sağlık durumlarını manipüle ederek Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) en yüksek ödemeyi almak olduğu vurgulanıyor. Sanıkların, hasta bebeklerin durumunu gerçekte olduğundan daha ağır gösterdiği ve gereğinden uzun süre hastanede kalmalarını sağladığı belirtiliyor. Böylece SGK’dan yüksek ücretler tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından da fazla ücret alındığı ifade ediliyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti alabileceği hastanelere sevk edilmesi yerine, şüphelilerin kar sağlayacağını düşündükleri hastanelere yatırıldığı iddianamede yer alıyor. Elde edilen kazancın büyük bölümünün sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı aktarılıyor. İddianamede, sanıkların esas amacının bebeklerin sağlık durumlarını iyileştirmek değil, maddi kazanç elde etmek olduğu vurgulanıyor.