Başlık: ‘Direniş Ekseni’ parçalanan İran’ı bundan sonra ne bekliyor?
Kaynak: Getty Images Yazı: Caroline Hawley Yayın: BBC News Tarih: 14 Aralık 2024 Parçalanmış camlar ve yerlerde ezilmiş bayrakların yanında, İran’ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’in posterleri de yırtılmış bir şekilde duruyor. Şam’daki İran büyükelçiliğinin bahçesinde, Lübnan Hizbullah hareketinin eski lideri Hasan Nasrallah’ın yırtılmış fotoğrafları yer almakta. Büyükelçiliğin dış cephesinde bulunan zarif turkuaz fayanslar hâlâ sağlam. Ancak cephedeki suikast sonucu öldürülen Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani’nin yırtık posteri, Esad’ın devrilmesiyle başlayan bir dizi darbenin hatırlatıcısı olarak öne çıkıyor. Süleymani, Donald Trump’ın onayıyla Tahran’da suikaste uğramıştı. Yaralarını sarmaya çalışan İran İslam Cumhuriyeti, Donald Trump’ın yeniden başkanlık ottuğu bir döneme girerken, daha sert bir yanıt mı verecek yoksa Batı ile müzakerelere mi yönelecek? Suriye’de HTŞ’nin çağrısıyla birçok kentte Esad’ın devrilmesi kutlandı. İranlı yetkililere göre, Tahran, İsrail’e ‘rahatsız edici bir’ yanıt vermeye hazırlanıyor. Tahran’daki Haniye suikastına karşı İran’ın İsrail’e yanıtı ne olacak? İran, Şam’daki konsolosluk saldırısına karşı bir tepki verecek mi? Haberin sonuna gelindi. Tahran yönetiminin durumu ne kadar sağlam? Kaynak: Getty Images Hamaney, Esad’ın devrilmesi sonrası yaptığı ilk konuşmasında, stratejik yenilgi karşısında cesur bir duruş sergilemişti. Konuşmasında, İran’ın “güçlü ve kudretli” olduğunu ve “daha da güçleneceğini” dile getirdi. Hamas, Hizbullah, Yemen’deki Husiler ve Irak Şii milisleri dahil İran liderliğindeki “direniş” ittifakının, İsrail’e karşı daha da güçleneceğini vurguladı. Hamaney, “Ne kadar baskı uygularsanız, direniş o kadar güçlenir. Ne kadar çok suç işlerseniz, o kadar kararlı olur. Ona karşı ne kadar mücadele ederseniz, o kadar genişler” ifadelerini kullandı. Ancak 7 Ekim 2023’te İsrail’de gerçekleşen, Tahran’ın sevgiyle karşıladığı Hamas saldırısından sonra yaşanan hızlı gelişmelerle Tahran sarsılmaya başladı. 1989’dan beri İran’da nihai otorite durumda bulunan 85 yaşındaki Hamaney, her geçen gün yaklaşan halef belirleme zorluğuyla yüzleşiyor. İsrail’in karşı saldırıları, Orta Doğu’da yeni bir tablo oluşturmuş durumda ve İran bununla başa çıkmakta zorlanıyor. Eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Orta Doğu’daki durumu “Tüm domino taşları düşüyor” diye tanımlıyor: “İran’ın Direniş Ekseni, İsrail saldırılarıyla yerle bir olurken, Suriye’deki gelişmelerle de paramparça oldu. Tahran’ın, Yemen’deki Husiler hariç bölgedeki etkin bir müttefiki kalmadı.” İran halen komşu Irak’ta kendisine yakın milis güçlerini destekliyor. Ancak Jeffrey, Tahran’ın durumunu “Bölgesel bir hakimiyetin ender görülen çöküşü” olarak nitelendiriyor. Esad en son kamuoyuna 1 Aralık’ta İran Dışişleri Bakanı ile yapılan bir toplantıda görüntü verdi. Bu görüşmede, Şam’a ilerleyen isyancıları “ezeceğine” yemin etmişti. Esad bu açıklamadan bir hafta sonra Rusya’ya kaçtı. İran’ın Suriye büyükelçisi Hüseyin Akbari, Esad’ı “Direniş Ekseni’nin ön cephesi” olarak tanımlıyordu. Ancak rejimin son dönemlerinde, Esad güçlerinin ani düşüşü İslam Cumhuriyeti’nde şok etkisi yarattı ve zayıflayan Iran onun için savaşmaya karşı durdu ya da savaşma arzusunu kaybetti. ‘Direniş Ekseni’ Parçalanan İran’ı Bundan Sonra Ne Bekliyor? İran yönetimi şu anda büyük bir risk altında olmadığına inanıyor. Yönetim, ‘Milyonlarca İranlı rejimi desteklemiyor, fakat çok sayıda insan hâlâ destekliyor’ ifadeleriyle durumunu savunuyor. Yakın gelecekte rejimin devrilme olasılığının düşük olduğunu düşünüyorlar. Ancak, İranlı yöneticilerin işi, dışarıdan ardı ardına alınan darbeler ve içerideki yükselen öfkeyle yaşadıkları zorluklar nedeniyle daha da zorlaşmış durumda. Özellikle Suriye’yi de kaybediyor olmaları, işleri iyice karmaşıklaştırmış durumda.