Başlık: Suriye’nin Kuzeyindeki Güncel Durum
Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye destekli gruplar ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında süren çatışmalar devam etmektedir. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 22 Aralık tarihinde çatışmaların özellikle Tişrin Barajı çevresinde yoğunlaştığını bildirmiştir. Fırat Haber Ajansı (ANF) ise 23 Aralık tarihinde çatışmaların devam ettiğini aktarmıştır. Bu baraj, bölgedeki su ve elektrik ihtiyacının karşılanmasında kritik bir rol üstlenmektedir. SOHR ve Step Haber Ajansı, çatışmalar nedeniyle birçok sivilin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını belirtmiştir. SOHR’un verilerine göre, Türkiye destekli gruplar, Kobani ya da Ayn el-Arab olarak bilinen bölgeye ağır silahlar ve zırhlı araç takviyeleri göndermiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 Aralık’ta Mısır ziyareti dönüşünde uçakta yaptığı açıklamada, “Suriye’deki terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi konusunda zamanı geldi” ifadesini kullanmıştır. Erdoğan, “Sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdit gelmemesi için gerekli önlemleri alacağız, bu riski kabullenemeyiz” şeklinde konuşmuştur. SDG’nin temelini Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) askeri kanadı olan Halk Koruma Birlikleri (YPG) oluşturmaktadır. Türkiye, PYD ve YPG’yi ‘PKK’nın Suriye’deki uzantısı’ olarak tanımlamakta ve terör örgütü olarak nitelendirmektedir. ABD ise IŞİD’e karşı SDG ile işbirliği yapmaktadır.
Almanya Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile yaptığı görüşmede, IŞİD militanlarının bulunduğu kampların ve cezaevlerinin yönetimi için alternatifler geliştirilmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre, 20 Aralık’taki görüşmede Fidan, “PKK/YPG’nin silahlarını bırakması ve kendisini lağvetmesi gerekmektedir” ifadelerini kullanmış ve “Üçüncü ülkeler, Suriye’deki DEAŞ tutukluları ve ailelerini geri kabul etmelidir” demiştir. SDG lideri Mazlum Abdi, saldırılar sebebiyle IŞİD’e karşı operasyonları askıya aldıklarını açıklamış ve gözaltı kamplarında tutulan IŞİD’li tutukların mevcut kaos ortamında kaçma olasılığının bulunduğunu belirtmiştir. Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, “Suriye’deki Kürt milisler silahsızlanmalı ve Suriye’nin yeni güvenlik güçlerine katılmalıdır” demiştir. Fidan ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Baerbock, “Özgür bir Suriye için Kürtlerin güvenliği önemlidir, ancak istikrarın sağlanması için Türkiye’nin güvenlik kaygıları da dikkate alınmalıdır” ifadelerini vurgulamıştır.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), 20 Aralık tarihinde yaptığı açıklamada, Suriye’nin Deyrizor bölgesinde düzenledikleri hava saldırısında IŞİD lideri Ebu Yusuf ile bir IŞİD üyesinin öldürüldüğünü duyurmuştur. Açıklamada, “Bu hava saldırısı, teröristlerin ABD, müttefiklerimiz ve ortaklarımızdan sivillere ve askeri personellere yönelik saldırı planları ve organizasyonlarının önlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir” denilmektedir.
Türkiye, Suriye sınır bölgelerine 2016 yılından bu yana birçok askeri operasyon düzenlemektedir. Türk yetkililer, Suriye’de hala 16 binden fazla Türk askerinin bulunduğu bilgisini vermiştir. Menbiç ve Tel Rıfat, SDG’nin Fırat Nehri’nin batısında kontrol ettiği son büyük bölgeleri teşkil ediyordu. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO), yakın zamanlarda Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerini SDG’den almıştır. Kobani ya da Ayn el-Arab olarak bilinen bölge ise Fırat Nehri’nin doğusunda yer almaktadır.
PYD, HTŞ’ye nasıl bakıyor? ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, 17 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Türkiye hükümeti ve SDG ile yürütülen diplomatik temaslar neticesinde bölgede süren ateşkesin uzatıldığını belirtmiştir. Savunma Bakanlığı kaynakları, “Türkiye olarak hiçbir terör örgütü ile görüşmemiz söz konusu değildir. Açıklamada bir dil sürçmesi yaşandığını düşünüyoruz” denilmiştir.
Mazlum Abdi, son günlerde Kobani’de ABD denetiminde bir ‘silahsızlandırılmış bölge’ oluşturulması teklifinde bulunmuştur. Abdi, X platformunda, “Suriye’de kapsamlı bir ateşkese yönelik bağlılığımızı teyit etmek adına Kobani’de ABD varlığıyla birlikte bir silahsızlandırılmış bölge oluşturulmasına hazırız” ifadelerini dile getirmiştir. Bu inisiyatifin Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermek ve bölgede kalıcı bir istikrar sağlamak için tasarlandığı belirtilmiştir.
HTŞ’nin Suriye’nin kuzeyine bakışı ise, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun Menbiç’i almasının ardından 9 Aralık’ta, ABD ve Türkiye arasında SDG’nin güvenli çekilişi konusunda bir anlaşma sağlandığını bildirmiştir. HTŞ’nin askeri sorumlusunun açıklamalarında, Suriye’deki Kürtlerin elinde bulunan bölgelerin, ülkenin yeni yönetimi tarafından entegre edileceği vurgulanmıştır. Ebu Kasra olarak bilinen Murhaf Ebu Kasra, “Kürt halka Suriye halkının bir parçasıdır. Suriye, bölünmeyecek ve federal yapılar oluşturulmayacaktır” demiştir. Suriye’de Beşar Esad yönetiminin devrilmesinde rol oynayan İslamcı grup HTŞ’nin lideri Ahmed eş-Şara, Suriye’deki geçici hükümetin önceliklerinden birinin Rakka, Haseke ve Deyrizor vilayetlerinin özgürlüğü olduğunu belirtmiştir. HTŞ, 10 Aralık’ta ülkenin doğusundaki petrol zengini Deyrizor şehrinin kontrolünü ele geçirmiştir.