Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi için gittiği Özbekistan’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. KKTC’nin teşkilata gözlemci üye olarak katılmasını değerlendiren Erdoğan, ”KKTC’yi dünyaya tanıtma konusunda bir sarmal oluşturmalıyız. Bir devlet olarak tanınması için çalışma başlatmalıyız” dedi. Yerli otomobil Togg ile ilgili ortaya atılan iddialara da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”İtalya’da üretiliyor diyecek kadar ahlaksızlar” diye konuştu. ABD’yi FETÖ’ye destek vermekle suçlayan Erdoğan, FETÖ elebaşı Gülen için ”Bu adamı Biden saklıyor” ifadesini kullandı. İç siyasete ilişkin de önemli mesajlar veren Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ”Temiz para getireceğim” açıklamasını eleştirerek ”Sen kimsin? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Senin yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var?” dedi. Ekonomiye dair mesajlar da veren Erdoğan, Varlık Barışı’nın gerekirse bittikten sonra yine uzatılabileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 9’uncu Zirvesi” için gittiği Özbekistan’daki temaslarını tamamlayarak yurda döndü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti sonunda gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
FETÖ’yle mücadele, ABD ile ilişkilerin geleceği, tahıl sevkiyatı anlaşması, Varlık Barışı tartışması, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Temiz para” sözüyle ilgili tepkisi ve yerli otomobille ilgili eleştirilere tepkisi öne çıkan başlıklar arasındaydı.
Erdoğan’ın açıklamalarını NTV adına ziyareti takip eden Burcu Kaya aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
Bugün Türk dünyası için çok heyecan verici bir gün. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi Semerkant’ta toplandı. Uzun süre Sovyet esareti altında kalmış Türk devletlerinin, Türk halklarının bağımsızlık sonrası ayağa kalkmaya çalıştığı bir dönem oldu. Yüzyıllar sonra Türk halklarını, devletlerini aynı çatı altında toplamada, üstelik bunu kurumsal bir yapıda gerçekleştirmede siz öncü bir rol oynadınız. Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan’a Türkiye’nin verdiği destek burada Türk dünyasına çok büyük cesaret ve özgüven verdi. Türk Devletleri Teşkilatı gibi ileride çok gelecek vadeden bir ulus ötesi yapılanmanın kuruluşunda rol oynamış, öncülük yapmış bir insan olarak duygularınız neler? Türk Devletleri Teşkilatının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
”TÜRKİYE-ÖZBEKİSTAN ÜNİVERSİTESİ’Nİ TAŞKENT’TE KURMUŞ OLACAĞIZ”
Ben bu anlamlı soru için özellikle çok teşekkür ediyorum. Türk devletleri arasındaki iş birliği, gücünü tarihsel kardeşlik bağlarından, ortak kültür, dayanışma, dil ve geleneklerinden alıyor. Türk dünyası ne yazık ki bugüne kadar çok darbeler yedi ve bu yediği darbeler sebebiyle de arzu edilen hedeflere ulaşamadı. Kendi aralarında da ne yazık ki belli bir güç devşiremedi, oluşamadı. Geçtiğimiz dönem başkanlığını devraldığımız İstanbul Zirvesi, Türk devletleri için aslında bir dönüm niteliği taşıyordu. Biz bu zirveyle Türk Konseyini, Türk Devletleri Teşkilatı adıyla uluslararası bir teşkilata dönüştürdük. O zirveyi gerçekleştirdiğimiz Demokrasi ve Özgürlükler Adası bu noktada ciddi bir sıçrama merkezi oldu. Ev sahipliğini yaptığımız İstanbul Zirvesi’nde ayrıca iş birliğimizin uluslararası hedeflerini ortaya koyan 2040 vizyonunu da kabul ettik. Bütün bu süreci Türk devletleri arasındaki karşılıklı sevgiye, saygıya dayalı olarak yürüttük. Sağ olsunlar kardeşlerimiz de bu süreç içerisinde belirlediğimiz istikametten sapmadılar ve yere sağlam bastılar. İşte bugün de atılan adımların neticesi olarak şahsıma Türk Dünyası Ali Nişanı’nı takdim ettiler. Türk Devletleri Teşkilatı kendisini başarılı bir iş birliği platformu olarak ispatlamış bulunuyor; bölgesinde ve dünyada ağırlığı artıyor. Burada ayrıca Yüksek Düzeyli İmam Buhari Nişanı’yla taltif olmak bizim için çok çok farklı, çok çok anlamlıydı. Özellikle de Şevket Mirziyoyev’in bu konuda hassasiyeti, Buhara’yı bu konuda bir merkez haline getirme gayretleri var. Belki de önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Özbekistan-Türkiye ortak üniversitesini kurmak suretiyle İmam Buhari Fakültesi veya enstitüsü gibi bir adımı da inşallah burada birlikte atacağız. Birkaç gün önce buraya arkadaşlarımız geldiler, birlikte Buhara’da, Taşkent’te çalışmalar yaptılar ve bu çalışmaların neticesini de çok kısa zamanda görmek istiyoruz. Bununla birlikte bu ilk çeyrekte de imzaları atarak Türkiye-Özbekistan Üniversitesi’ni inşallah Taşkent’te kurmuş olacağız.