Başlık: 2024 ABD Seçimleri: Washington Post’un Aday Desteklememe Kararının Sebepleri Neden Tartışma Yarattı?
Amerikan siyasetinde önemli bir yere sahip olan Washington Post gazetesi, bu yıl başkan adaylarından hiçbirine destek vermeme kararı alarak tartışmalara yol açtı. ABD’de 5 Kasım’da gerçekleştirilmesi planlanan seçimler öncesinde açıklanan bu karar sonucunda gazetenin 200 bin abone kaybettiği bildirildi. Ayrıca, en az iki kıdemli editör de bu anlaşmazlık nedeniyle istifasını verdi. Washington Post yönetimi, 25 Ekim’de yayımladığı bir yazıda, “Washington Post bu seçimde herhangi bir başkan adayını desteklemeyecek. Gelecekteki herhangi bir başkanlık seçiminde de böyle bir destek vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Bu durumun, iki adaydan birinin tercih edildiği algısını yaratabileceğinin farkında olduklarını belirten yönetim, “Biz bunu bu şekilde görmüyoruz” dedi.
Seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, Demokrat Parti’nin adayı Kamala Harris ile karşı karşıya gelecek. Anketler, yarışın oldukça çekişmeli geçtiğine işaret ediyor. Şu anki anketlerde kimlerin önde olduğu ise merak konusu. Geleneksel olarak, büyük gazeteler başkanlık seçimleri öncesinde bir adaya destek verme kararı alıyor. Gazeteler genellikle bu kararı, haber değil, görüş ve köşe yazılarıyla ilgilenen birim aracılığıyla duyuruyor. Washington Post, 1976’dan bu yana her seçimde hangi adayı destekleyeceğini açıklayan bir gazete olarak biliniyor. Daha önceki seçimlerde Demokrat adaylara destek vermesi dikkat çekiyor.
Columbia Journalism Review’a göre, Washington Post bu yıl Kamala Harris’i destekleme kararı aldı ve bu konuyu okuyucularına duyuracak bir yazı da hazırladı. Ancak, bu yazı onay aşamasındayken Jeff Bezos’dan gelen veto ile karşılaştı. Gazete, bu durumu kendi haberinde de doğruladı. Amazon’un sahibi olan Jeff Bezos, Washington Post’u 2013 yılında satın almıştı. Gazete, daha önceki seçimlerde Trump’ın rakibi olan Demokrat adayları desteklemişti.
Jeff Bezos, 28 Ekim’de Washington Post’ta yayımladığı yazıda, kararını şu şekilde savundu: “Okurların, ABD’deki geleneksel medyaya olan güveninin azalma endişesiyle bu kararı aldım. Bir başkan adayına destek vermek, seçimin dengelerini değiştirmekten çok, taraf olma algısını doğurur. Bu durumu sonlandırmak ise gereken ve doğru bir adımdır.” Bezos, kararın iş bağlantılarıyla bir alakası olmadığı iddialarını da reddetti. Bezos’un işletmesi Blue Origin’in yetkilileri, Washington Post’un bu kararını açıkladığı gün Donald Trump ile bir araya gelmişti. Bezos, bu buluşmayı “tesadüf” olarak nitelendirdi ve şimdiye kadar gazetesinin bağımsızlığını koruyarak kimseye müdahalede bulunmadığını ekledi.
Gazetenin eski yayın yönetmeni Marty Baron, bu durum hakkında yaptığı bir paylaşımda, “Bu korkaklıktır; gerçek kurbanı ise demokrasidir” dedi. Baron, “Donald Trump, Jeff Bezos ve diğerlerini daha fazla korkutmak için bunu bir davet olarak değerlendirecek. Cesaretiyle bilinen bir kurumda sergilenen bu omurgasızlık oldukça rahatsız edici” diye ekledi.
Washington Post, yayın hayatına başladığında, başkent Washington’da yerel bir gazete olarak hizmet veriyordu. Gazete, 1971 yılında mahkeme kararıyla yasaklanmasına rağmen “Pentagon Papers” adı verilen Vietnam Savaşı belgelerini yayımlayarak basın özgürlüğünü savunmuş ve 1972’de Richard Nixon’ın istifasıyla sonuçlanan Watergate Skandalı’nı ortaya çıkarmıştı. Bu başarılarıyla ulusal ve uluslararası alanda tanınır hale gelmişti.
Efsane muhabirler Bob Woodward ve Carl Bernstein, Washington Post’un aday desteklememe kararının ardından ortak bir açıklama yaparak, gazetenin kendi haberlerinin ikinci bir Trump başkanlığının Amerikan demokrasisine verebileceği zararı vurguladığını belirtti. İki gazeteci, bu kararı “şaşırtıcı ve hayal kırıklığına uğratıcı” olarak tanımladı.
Milyarderlerin destekleri bu yıl dikkat çekiyor. Washington Post’un herhangi bir başkan adayını desteklemeyeceğini açıklayan ikinci büyük gazete olduğu belirtiliyor. Los Angeles Times’ın milyarder sahibi Patrick Soon-Shiong da geçtiğimiz hafta Kamala Harris’i destekleyen kararı engellemişti. Her seçimde bir adayı destekleyen Los Angeles Times, 2008 yılından bu yana böyle bir politika izlemişti.
Başkanlık seçimleri yaklaşırken, Elon Musk’ın Trump’a olan desteği ön plana çıkıyor; Musk, Trump’ın seçim mitinglerinde de yer aldı. Eleştirmenler, Trump’ın yeniden seçilmesi halinde Musk’ın şirketlerine yönelik denetimlerin azalacağı iddialarını ortaya atıyor. Ancak Forbes dergisi, 29 Ekim’de yayımladığı bir haberde Kamala Harris’in daha fazla milyarder tarafından desteklendiğini belirtmektedir. Forbes’a göre, Harris’i 82 milyarder, Trump’ı ise 52 milyarder destekliyor. Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Microsoft’un kurucusu Bill Gates, henüz resmi olarak bir aday desteklemediğini açıklasa da, New York Times, Gates’in Harris’in kampanyasına 50 milyon dolar bağış yaptığını bildirdi.